Bir binanın inşası temelle başladığı gibi kurulan devletlerde bazı temel prensipler ilke edinilerek olgunlaşıp devlet olma hasletlerine kavuşur.Elbette bu ilkelerin başında ta ki ilk çağlardan beri adalet gelmiştir.Bunun için adalet mülkün temelidir denmiştir.
Devlet kurulurken mutabık kalınan ilkeleri uygulamaya koymak için bazı uzuvlar teşekkül eder.İşte devlette meydana gelen bu uzuvlar marifetiyle mutabık kalınan ilkeleri kabul eden toplumda uygulamaya koyar.
Devletin işlerini yürüten bu uzuvları insanlar oluşturur.Bu insanların kalitesi devleti ya rüzgarı arkasına almış bir yelkenli gibi ilerletir veya elinden koltuk değnekleri alınmış bir sakat gibi çaresiz bırakır.
İşte bu insan unsurunu çok sevilen bir meyve ağacının fidesi gibi üzerine kol kanat gererek yetiştirmek gerekiyor.
Malum bir bilgenin dediği gibi;’’Eğitim ana kucağından başlar; her söylenilen kelime çocuğun kişiliğine konulan bir tuğladır.’’ O halde, özellikle anaların, çocuklarını kişilikli birer kişi olarak topluma kazandırabilecek şekilde yetiştirilmiş olması gerekir.
Uzaktan yakından eğitimle alakası olmayan kişilerin bu eğitim konusunda bülbül gibi şakımalarını hayretle seyrediyorum.Yalnız bu şakıyanlar bülbülden ziyade kargayı andırıyorlar.Malum karga ötme konusunda bülbülü taklit edeyim derken ötmeyi unutmuş.Önce böyle bir tehlikenin olduğunu bilsinler bana göre.
Geçen gün bizimkiler bir Avrupa takımının maçını izlemişler bakmışlar ki o takım rakibini yedi sıfır yenmiş .Adeta rakibini sahadan silmiş.Hemen onun taktiğini bizde uygulayalım diye yola çıkılmış sanırsam.Ve de 4x4x4 taktiği de böylece çıkmış.Haydi hayırlısı diyelim.
Şoförlere kuralları öğretmeden, Türkiye’nin en Kalabalık yollarından biri olarak kabul edilen mersin-Adana yolunda, içinde kırk beş kişi olan otobüsü kullandırmaya kalkışıyorsunuz. Şayet bir kaza olursa, bu kazada zarar gören sadece otobüs mü olacak? İçindekiler insan değil mi?Ya onlar zarar görürse görecekleri zarar parayla pulla ölçülebilir mi? Zira zarar gören bu insanlar bu zararı bir ömür boyu çekecekler.
İnanın bu işe temelden başlayıp da sağlam bir zemine oturtmak için gerekli çabayı göstermezseniz ,Rizeli bir delikanlının dört ağaç üzerine inşa ettiği ev gibi bir bülbül yuvasını andırır .En küçük bir fırtınada da yer ile yeksan olup gider.
Talimatla kanun çıkarttıranlar ve bu talimat doğrultusunda hareket ederek daha doğrusu buna alet olup ta iki kere ölçüp bir kere biçmeden kanun çıkaranlar bunun vebalinden kurtulamazlar
Bu iş ben yaptım oldu denecek bir iş değil,bir milletin bekasını ilgilendiren bir husus olması dolayısıyla ince eleyip sık dokumak gerekir.
Şimdilik her şeyi bir yana bırakıp en az masrafla en fazla verim alınacak öğretmenleri eğitime odaklandıralım.
Belki bana çok kızanlar olacaklar .Ama ben öğretmenlik yaparken ekmeğiyle oynamayalım diye deli olan öğretmenin himaye edildiğini gördüm.Derse girince kırk beş dakikalık sürenin otuz dakikasında öğrencilerini adeta ninni söyler gibi uyutan öğretme yeteneği olmayan öğretmenlerde gördüm.
Onun için nazik bir konu olan bu konuda da oldukça hassas olunmalı.
HOŞÇA KALIN
FEVZİ SAÇLI