İZLER ve YANKILAR

13.06.2016 00:00:02

Bölgesine, ülkesine ve dünyaya tanıklıkta bulunmuş, yıllardır kitaplar arasında okur, tezgâhtar, gazeteci ve öğretmen olarak bulunan, hep yanı başımızda olan, içimizden biri Araştırmacı Yazar Recai Şeyhoğlu.

“Yazar, çağının tanığı değil midir zaten... “ derken, herkesin evet, deyip sustuğu bir yerde hayır, demesini bilenlerden biri olduğunu belirtiyor.

Eve getirdiği kitap, gazete ve ansiklopedilerle, Şeyhoğlu’nda okumanın fitilini ilk ateşleyen kişi babası olmuş. Annesinin söylediği türkülerle ve deyişlerle beslenip, ilkokul öğretmeninin yönlendirmesiyle Orhan Kemal'i tanımış. Daha sonra Bekir Yıldız, Sabahattin Ali, Maksim Gorki, Sait Faik ve Osman Şahin ile süren okuma sevdası, yazma sevdasına dönüşmüş ve kendini edebiyatın içinde bulmuş.

Öykü, söyleşi, araştırma, gezi notları, çocuk edebiyatı ve deneme alanlarında yayımlanan 17 kitabının ardından, düzeltisini Sosyolog Bülent Şentay, kapağını Ressam Hasret Nurdağ, Editörlüğünü de Mehmet Atilla’nın yapmış olduğu, tanıklık, eleştiri, sorgulama, takdir duygularını içeren “İzler Ve Yankılar” isimli 18. kitabı 2016 Haziran'ında Etki Yayınevi tarafından yayımlandı.

‘Bilirken susmak, bilmeden konuşmak kadar kötüdür. ‘ sözünü kendisine düstur edinmiş olan Şeyhoğlu, '' Kitabım, bir Türkiye fotoğrafıdır. Kahramanları bizden birileridir. İçimizi burkan, kızdıran, oh dedirten, üzen, sevindiren” diye anlatarak devam etti.

“Okudukça insanı geren, bir o kadar umutlandıran, hayrete düşüren, biraz da acıtan - keyif kaçıran bir kitap olan ‘İzler Ve Yankılar’ yıllar sonra torunların, dedelerine/ ninelerine ve babalarına hesap soracağı bir tarih kitabı, bir belgesel niteliği taşıyan, tanıklığın kitabı” olduğunu da belirtiyor.

Son 14 yılda özel kütüphanecilik alanında bölgesel, hatta ulusal bir marka olma yolunda attığı aydınlatma- aydınlanma çabalarıyla, 19 Ekim 2002 ' den bu yana annesiyle birlikte başlattıkları ve kurucusu oldukları Rasime - Recai Şeyhoğlu Kütüphaneler Zinciri ile İzmir, Manisa, Bolu, Balıkesir, Karaman, Tokat köylerinde toplam 42 Kütüphane, 3 anı evi açtılar.

Kısa süre içinde bu zincire iki yeni kütüphane ve bir anı evi daha ekleyecek olan Şeyhoğlu aynı zamanda Almanya ve Belçika'da kütüphanelerle ilgili seminerlerde bulunarak kütüphaneler zincirini anlattı.

Yazdığı kitaplarında, annesiyle birlikte açtığı kütüphanelerin açılış öykülerini, yaşadığı sıkıntı ve mutlulukları okurlarıyla paylaştı. Daha doğrusu, özel kütüphanecilik tarihine kayıt düşmüş biri Recai Şeyhoğlu. Kütüphaneleri açarken kendilerine katkı sağlayanları dillendirmeyi de bir değerbilirlik bildi. Onların da adlarını kütüphanelerinde yaşattı.

Türkiye Yazarlar Sendikasında yöneticilik ( İzmir ), Eğitim-Sen'de sendikacılık, Kuzey Ege, Egeli Haber, İmece'de gazetecilik, Cumhuriyet Okurları girişiminde başkanlık ve haftada iki gün Deniz Som'un köşesinde yazıları - haberleri, dizginleyemediği seyahat tutkusu, yazdığı yazılar nedeniyle ağır ceza mahkemelerinde yargılanmaları ile süren bir yaşam onunki. Kamu vicdanının sesi olarak toplumdaki aksaklıkları, eksiklikleri, yanlışları gözler önüne sererek, bananecilik yapmadığını da dile getiriyor.

Dağ başında bir köyde öğretmenlik yaparken 12 Eylül Anayasası Referandumunda korkudan ' evet ' oyu verdiğini itiraf ederken yüzleşme kültürüne değiniyor. “Yüzleşilmemiş bir geçmiş ruhumuzda ve kimliğimizde apse gibi sırıtır. Yüzleşmek bir bistüri gibi acıtır, rahatımızı kaçırır ama iyileşmenin de başka bir yolu yoktur. '' diye belirtiyor.

Yeni kitabının hayırlı olmasını diliyor, daha nice değerli eserleriyle okurları olarak buluşabilmeyi diliyor, bu güzel sohbet ile değerli görüşlerini bizlerle paylaştığı için Sayın Araştırmacı Yazar Recai Şeyhoğlu’na teşekkürlerimi sunuyorum.

Sevgi ve Saygılarımla…

Fatma Marmara