ASLANA PENÇE VURMA CİĞERİNİ DELER

09.07.2008 00:50:54

   Sayın okurlar;

   Son zamanlarda, bildiğimiz ve gördüğümüz kadarıyla ?Türk Silahlı Kuvvetlerine? karşı bazı olur olmaz yıpratma kampanyası başlatıldı. Nitekim, Genel Kurmay Başkanlığı, bu olaylar karşısında (Bilgi destek planı) olmadığını ve Dağlıca saldırısının özünü kendi sitesinden açıkladı. Herkes de bilir ki, bir konu ele alınırken, işlenirken, gerçekçiliği ve geçerli olması ön plana alınarak bilgileri, becerileri, kaynakları varsa bilirkişileri çok iyi değerlendirilir. Çünkü doğruluk derecesi, yani konunun inandırıcılığı bu ve benzeri bilgilere bağlıdır. Havadaki kuşu satamazsınız. Doğru her yerde doğruluğunu korurken, yalan ve yanlışın itibar gördüğünü veya göreceğini bugüne kadar ne yazık ki kimse görmemiştir. Bütün bu işlerin, konusu, yeri, kurumu, ilgili kişileri, her kim olursa olsun değişmez. Gerçek, çizmelerini giyene kadar, yalan bütün dünyayı dolaşır. Yalan ve yanlışın faydası, belki bir kere için geçerli olabilir ama, gerçeğin faydası daima sonsuzdur. Hayatta da görülmüştür ki, insanlar yalan söylemek zorunda kaldıkları zaman, doğrulardan nefret ederler. Yine bunun içindir ki, yalanın dostu, gerçeğin de düşmanı çok olur. Günah işlemenin, hatalı işlemlerin birçok yolları ve araçları vardır. YALAN bunların hepsine uyabilen saptır.

   Aslında yanıldıklarını asla kabul etmeyenler, en çok yanılanlardır. En büyük yanlış da yanlışların farkında olmamaktır. İnsanlar, yanlışlıklara değil, onlardan gelen ve alınan derse baksalardı, daha da faziletli olurlardı. Yine insanlar, Yüce Allah?ın her dakika yanımızda olduğunu ve davranışlarımızı gördüğünü bilseydi, hiçbir zaman yalana, yanlışa ve günaha girmezdi.

   Sayın okurlar;

   Genel Kurmay Başkanlığı, kendi konularıyla ilgili zaman zaman çok açık, kesin ve net açıklamalarını yapıyor.

   Bilen, gören, okuyan, anlayan, mantığını müdrikesini çalıştıran herkes, aklın yolunu biliyor. Bununla da kalmıyor, iğnenin deliğinden Hindistan?ı seyrediyor. Konular ve olaylar, böyle devam ederken, haksızlığa maruz kalan taraf yani muhatabı, karşıya zeytin dalı mı sunacak? Serçenin eti budu ne ki Doğan, Şahin bunun sırrını bilsin. Sabahleyin güneşin doğmasını kendi sesinden bilen horoz, o kafayla elbetteki (Güneş benim sesimle doğuyor.) diyecek. Bundan daha gülünç bir söz olabilir mi? Ancak, bir yerde, meseleler doğruysa, gerçeklere ve kaynaklara dayanıyorsa, o zaman kimse buna itiraz edemez. Kuvvet, aziz akıldadır. Herkes, bulunduğu merdiveni ve alanı bilirse, attığı adımlarını da ona göre hesap eder. Aslana pençe vurulmaz, ciğerini deler.

   Bizim Türk Halk Musikimizde güzel bir ezgimiz vardır. Rahmetli Ali Ekber Çiçek bunu çok güzel çalar ve söylerdi. Allah Rahmet eylesin.

   GÖNÜL GÖNÜL DERTLİ GÖNÜL

   SENİN KİLON KAÇA GÖNÜL