Hoş geldin ve sevinçliyiz.

19.06.2015 00:00:02

Efendim, mübarek Ramazan ayına birlikte kavuştuk. 1434 yıldır gözlerimiz aydın.

Bu sevinme imkânı, ancak ihlâsla sevenlere nasib olabilen bir nimettir.
Umulur ki hastalık ve geçerli mazeretler nedeniyle oruç tutulamamış olanların, yüreklerinde tutamamanın verdiği bir üzüntüyü yaşamaları da, bir ibadettir.
Bu günlerde, sağ salim bu anlara erişebilmiş olmanın sevincini sonsuz yaşamaktayız.
Bu oruç tutabilme imkânı, kesinlikle sağken ve imkânımız varken değerlendirilmelidir.
Bir bakıma sevenlerin sevdiğini unutmadığını, sevilenin de sonsuz ikramlar ve nimetlerle sevenlerini ödülledireceğini vaat ettiği günlerde ve zamanlardayız.
Ramazan ayının, Kuran-ı Kerimle doğrudan bağı olan bir aydır.
Bu günlerde etrafımıza, her yana hikmet gözüyle daha dikkatli bakmak gerek.
Bu günlerde ibadet olarak ne yapmamız gerekiyorsa onu doğru kaynaklardan öğrenip, doğru uygulamamız gerek.
Bu ayın her anının, uykusunun bile ibadet olduğunu bilmemiz gerek. Saniyeler bile değerlendirilmelidir.
Dikkatli olmalıyız.
Ömürler her gün birer birer azaldığını fark edebilir ve de dünyaya geliş sebebimizi iyiden iyiye düşünebilirsek, yaşama sebebimiz bu ramazan günlerinde daha da gerçekçi anlam kazanır.
Öyle nimetlerle iç içe olduğumuzu görürüz ki, bize sonsuz derece de değer verenin Allahüteala olduğunu tartışmasız zaten kabul ediyoruz.
Etten yapılan gözlerimiz görürken, etten yapılan burunlarımız koku almakta. Etten yapılan kulaklarımız duyarken, etten yapılan kalp bir an bile görevini unutmamakta. Kan deseniz ha bire vücudumuzda an be an dolaşmakta, besin ve oksien taşırken, geriye dönüşte kirleri toplayıp böbreklere temizlenmek için dönmekte.
İnsan da merak ediyor, bunları organlarımız, ana rahminde hangi okullarda, bu görevlerini 9 ayda öğrenmekte, hazır hale gelebilmekte!
Oksijen her yerde ve her bedene yan etkisi olmadan bulunmakta ve her canlıya uymakta.
Akıl, kalp gibi bizlere verilen binlerce değerleri fark ettiğimizde hayran hayran o sevgiliye kul olmaktan başka ne yapılır ki?
Büyük Ehli Sünnet Alimi, zamanın Kutbu, Alimlerin gözbebeği, Alimlerin önderi, Mektubat eseriyle bütün çağlara ışık saçan (Doğum: 1563- Vefat :1624) İmam-ı Rabbani “ rahmetullahi teâlâ aleyh” Hazretlerine ait asırları bereketiyle aşan farisi beyt tercemesini buraya ve kalbimize yazalım:
“Vücudumun her zerresi, gelse de dile,
şükrünün binde birini yapamaz bile”
..
Allahüteala’nın sayısız nimetleri ve ihsanlarıyla iç içe yaşıyoruz.
Bu ihsanlardan biri de Ramazan Ayıdır. Oruçtur. Oruç hakkında en güzel ifadeleri ve doğru bilgileri Resullullah efendimiz “sallallahü aleyhi vessellem”, arkadaşları olan Eshab-ı Kirama “radyallahü anhüm” bildirdi. Onlardan aktarılan nadide bilgileri de günümüze büyük ehli sünnet alimlerince binlerce kitap yazarak, kitaplarıyla günümüze bozulmadan, dinde ve imanda bidate düşmeden, sapık felsefecilerin yalan-yanlış bilgileri karışmadan, sahte din adamlarının abuk subuk fikirlerine itibar etmeden, doğru bilgileri günümüze tertemiz taşındı.
Bu emanet kıymetli eşsiz bilgiler, uğruna sayısız emekler ve şehitler verilerek günümüze gelindi.
O bilgilere herkesin ulaşması şarttır.
Çünkü ilim, müslümanın kayıp malıdır.
Aldığımız bu bilgileri de, bozmadan, kendi fikirlerimizi ilave etmeden, en doğru ve özgün haliyle, gelecek kuşaklara taşımamız bir cihattır.
Ramazan Ayı ile ilgili olarak başka kaynaklarca derlenmiş bir yazıdan az bir kısmını sütunlarıma alarak, bu ramazan yazımı bereketlendireceğim.
Bu satırdan sonraki aşağıdaki bilgiler nakildir.
Yani bu işin uzmanlarının bizlere, kitaplarında duyurduğu bilgilerdir.

RAMAZAN AYI

Mübârek Ramazan ayına hürmet etmek lâzımdır. Oruç tutup da, gıybet eden, yalan söyleyen, kalb kıran, haramlardan kaçmayan kimse, Ramazan ayına hürmet etmemiş olur.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
"Dikkatli olun! Ramazan ayındaki sevap ve günahlar katlarıyla yazılır. Ramazanda çok namaz kılınız! Çok Kur'ân-ı kerîm okuyunuz!
"Ramazan ayının gelmesine sevineni, Allahü teâlâ, kıyamet gününün korkusundan muhâfaza eder."
"Ramazana çok hürmet etmelidir. Onun rahmeti müminleri sevindiricidir. O öyle bir aydır ki; ilk günleri rahmet, ortası mağfiret ve sonu Cehennem ateşinden kurtulmaktır."
"Eğer kullar, Ramazan-ı şerîf ayındaki fazilet ve ihsanları bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını isterlerdi. Çünkü bunda çok sevap vardır."
"Ramazan ayında bir günah işleyen, iki azaba müstehak olur. Ramazan ayında bir iyilik eden de, iki sevaba kavuşur."
"Ramazan ayının gündüz ve gecesinde Kur'ân-ı kerîmden bir âyet okuyana, her harfi için bir şehit sevabı verilir."
*****
İslâmın beş şartından dördüncüsü, mubârek Ramezân ayında, hergün oruc tutmakdır. Oruc, hicretden onsekiz ay sonra, Şa’bân ayının onuncu günü, Bedr gazâsından bir ay evvel farz oldu. Ramezân, yanmak demekdir. Çünki, bu ayda oruc tutan ve tevbe edenlerin günâhları yanar, yok olur.
***
(Zaruri bir açıklama: Ramazan ayına saygı göstermek herkes için bir görevdir. Oruçla alay etmek, insan haklarına aykırı olduğu gibi edebi ve edepli bir davranış değildir. İnançlara saygı beklemek te hepimizin hakkıdır.
Bu Ramazan günlerine erişemeyen ve ahirete giden yakınlarımıza da, bu ayda onlara çok dua etmelidir. Fakir fukara sevindirilmelidir. Zekatlar verilmelidir.
Allahüteala’dan vefat etmiş yakınlarınızın cümlesine, bu ay hürmetine ahiret nimetleri vermesi için, dualar edelim efendim. )