• resmi ilanlar
Fuat Bayramoğlu

GÖNLÜME BİR ATEŞ DÜŞTÜ

12.09.2014 00:00:02

Bazıları öyle bir “ateş” bırakır ki,

O ateş yıllarca yanar ha yanar yanar,

Umut hayallerin ekmeği umar ha umar umar,

Umsa da, yaşanmıştır bir kere,        

Çünkü “ateş” okkalıca düşmüştür yüreklere!

***

 

 

Süper ligde her sezon şampiyonluğa oynayan İstanbul’un renkli takımı, o sezon da çok pahalı bir takım kurmuştu. Süper Ligde ve Avrupa’da şampiyon olmayı da, her alanda  rüzgâr gibi esmeyi hedeflerine koymuşlardı. İşte bu renkli, İstanbul takımıyla, 2.ligden 3.Lige düşmemeye çalışan İstanbul’un gariban takımı, Türkiye Kupası maçlarında, kurada eşleştiler. Her iki takım, İstanbul’da tek maçlı kupa maçı oynanacaktı.

Tarih 14 Aralık 1999. Yer İstanbul Pendik Stadı. Süper ligin çok güçlü İstanbul’un renkli  ekibi maçın 34. dakikasında, o zamanın milli futbolcularından ve de o sene Gençlerbirliği’nden flash olarak transfer ettikleri  Metin Diyadin’in  vurduğu şutla,  gariban takım’a karşı 1-0 öne geçmişti.
Oyun bu şekilde al gülüm ver gülüm mantığıyla devam ederek, ilk yarı bu skorla bitti.
İkinci yarı Süper ligin renkli takımı rakibini küçümsemekten mi yoksa 2.lig takımının azminden mi bilinmez,  gariban takım,49 dakikada kazandıkları penaltıyı göle çevirerek durumu 1-1 getirdi.

Santra ile birlikte gariban takımın oyuncuları inançla ve azimle mücadele ederken, süper lig takımı da nasıl olsa bu garibanların takımını farklı yeneriz mantığıyla sahada oyunlarını sürdürüyor, show dünyalarındaki cazibeli renkleriyle zaman geçiriyorlardı.
Ne de olsa öksürseler, manşet menşet abartılı haberleri yapılıyor, Avrupa’nın renkli  rüyalarını, kitlelere yaşatıp, yaşıyorlardı.

O maçta, gariban takımdaki adı sanı duyulmamış bıçkın bir delikanlı sahneye çıkıp, O sol ayağı ile herkesi geçti, milli kaleciyi de çalımla geçip, sol çaprazdan vuruşu ile topu filelere gol olarak gönderirken, renkli İstanbul takımının içine yıllarca sönmeyecek bir ateş bırakmıştı.  Yıldızlar topluluğuna kafa tutarak, geride kalan uzatmalarla birlikte 38 dakikayı can siparene savunan gariban takım,  maçı 2-1 alırken,  Süper Liginde şampiyonluğa oynayan, Avrupa da zirvelerde esmek isteyen, bu haşmetli renkli takımı kupadan eledi.
Güneş doğudan batmış, batıdan doğmuşçasına taraftarlar sonra da bu millet şaşkındı. Bütün Türkiye deki TV kanalları yayınların kesip, flash haber olarak bu maçın sonucunu duyurma telaşında düştüler. Ateş bütün ülkeye düşmüştü..

Sonuç inandırıcı değildi. Ne var ki herkeste çaresizdi.   

Zemheriler içinde kıvranan Aralık ayında, bu nisan bir şakası yapılır mıydı?
Bu bir rüya mıydı?
Bu, reva mıydı?

***
Maç sonunda mağrur ve yıkılmış taraftar şaşkın bir vaziyette, yönetim istifa  istifa” sesleri önce İstanbul semalarına daha sonra jet hızıyla Anadolu’ya yayıldı.
Hazımsızlık ve panik gözyaşları, kameralardan televizyon ekranlarını doldururken, bu hezimet klip şeklinde gözlerimize kare kare sokuluyor, herkes her şeye ateş püskürüyordu.
Maç sonunda, renkli takımın milli kalecisi, kendi tesislerinde cipi durdurulup, kendi taraftarlarınca tekme tokat dövülürken, diğer oyuncular da acil korunmaya alınmıştı.
Gariban takımın bu renkli takımı eleyen, gariban takımın ikinci golünü atan bıçkın delikanlı ise  TV kanallarında, değişik stüdyolara konuk olarak, boy gösteriyor, millet te bu bıçkın delikanlıyı tanımak istiyordu.
Bu genç kimdi, nereliydi?

 

***
O İstanbul’un renkli şaşalı takımı Fenerbahçe, tam bir ateşe düşmüş,
Rakibi ise, 3 lige düşmemek için mücadele eden gariban takım da Pendik Spor’dan başkası değildi.

Fenerbahçe’ye ikinci golü atan ve Fenerbahçe’nin tarihine unutulmayacak bir ateş düşüren bu bıçkın delikanlı ise, Bolu’nun Seben nüfusuna kayıtlı, öğretmen Mustafa Ateş’ten başkası değildi.

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • Murat Yıldırım  (14.09.2014 08:05:54)

    Hocam bu şekil yazı serinin devamını bekliyoruz.

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: