Sayın Okurlar;
Edep, dinin üçte ikisidir. Bundan dolayıdır ki edep insanlık alemi için en hayırlı mirastır.
Edepsize edep öğretmeye, edip gerek
Edepsiz itmez edepsizden, iktibas-ı edep
(Basiri Halil)
Sayın Okurlar;
Asırlarca,milyarlarca laf gökyüzüne çıkmış, milyarlarca laf gökyüzünden aşağı inmiştir. Akıllı olan, saniyen düşüncesini mantık süzgecinden geçiren, böyledüşüncenin sahibi, güzel sözleri torbasının önüne, kötüsünü de arkasına atmıştır. Yine bunun içindir ki edebin bulunmadığı bir yerde BU AĞIZ TÜFEK, DİLDE KURŞUN OLUYOR. NİTEKİM,AĞZI BOZUK OLANIN DİLİNE, PERHİZ OLMUYOR, AĞZI LAÇKA, YALAMA VE BÜYÜK OLANADA KEPÇE BİR NEVİ KAŞIK OLUYOR. Rahmetli annemin bir güzel sözü vardır. DİLİM SENİ DİLİM DİLİLEYİM BAŞIMA NE GELDİYSE SENDEN BİLEYİM DERDİ. Ağızdan çıkanı, kulak duymazsa, böyle bir düşüncenin irade kuvvetinden söz edilebilir mi? Bildiğimiz o dur ki dil adamı beyan eder, dil bilmez kişilerde söylediklerini de asla tutmazlar. Bunun için (DİL EBESİ, TANDIR KEBESİ) denir. Dil vardır bal getirir, dil vardır bela getirir. Bir güzel şairimiz (dil yâresine andıracak yâre bulunmaz, dünyada gönül yâresine çare bulunmaz) diyor.
Sayın Okurlar;
Her kim olursa olsun, öte yandan,hangi mesleğin, hangi yaşın, hangi hizmetin alanında bulunursa bulunsun, BU HIRS, BU ŞİDDET, BU HİDDET DENİLEN MELUN, PUSUDAN FIRLADIMI,BIRAKIN AĞZI DİLİ, ŞEYTANIN DAHİ FELEĞİNİ ŞAŞIRTIYOR. Dilin cirmi küçüktür ama cürmü büyüktür. Hayatlarında birçok kişi,dilinin kurbanı olmuştur. Divan edebiyatımızın büyük şairi Nef-i için şu beyit ibret vericidir.
Gökten nazire indi, sihamı gazasını
Nef-i, diliyle uğradı hakkın belasını
Tiz reftar olanın, payine damen dolaşır.
Erişir menzil maksuduna aheste giden
Bundan dolayıdır ki çok söz, boş söz daima moloz gibidir. Hani derler ya OLGUN BAŞAKLARIN BOYNU EĞİKTİR.