• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

TÜRKÜ, ANAHTARSIZ AÇILAN AĞIZLARIN, MEZESİ, SAKIZI, ÇEREZİ DEĞİLDİR

16.08.2013 00:58:23

 

Sayın Okurlar;

Her insan, musikide bir şeyler söyler. Bunlar, bir yerde melodidir, bir başka yerde şarkıdır, bir başka alanda da türküdür vs. Önemli olan, SÖYLEMEK VEYA ÇALMAK DA DEĞİL, ASIL ÖNEMLİ OLAN NOKTA NE SÖYLEDİĞİMİZİ NE ÇALDIĞIMIZI SANİYEN KONUDAKİ YERİMİZİ BİLMEKTİR. YAZIMIZIN DA ANA KONUSU BUDUR.

Sayın Okurlar;

Musikide eğitim, öğretim, profesyonellik, amatörlük farklı alanlarda farklı şeylerdir. Türkülere gelince, ne diyoruz? Türk Halk Müziği yani gerçekte Türk Halkı’nın müziği ancak bu müziğin dokusundaki sosyal yaşantıyı, beşeri münasebetleri, ayrıca halk kültürü ve sanatını, evvel emirde çok iyi bilmek gereki. Yani Türk Milleti’nin tarihini, kültürünü, sanatını, doğasını, yapısını özellikle bilmeyenin nesini dinleyelim? Türk Halk Müziği, evvela tavır ister. Bundan dolayı, bu güzel halkın sevinci, kederi, acısı, sızısı, sevdası, zaferi, hasreti hemen hemen tüm özellikleri Türk Halk Müziği’nin sesinde ve sazında bir kanaviçe güzelliği içerisinde işlenmiştir. Bundan böyle türkülerimiz, YAYLA, TOPRAK, DAĞ, OVA, SEVDA, SILA, HASRET, ÖLÜM GİBİ ÇOK YÖNLÜ KONULARI İŞLER. Bu nedenle, her aklına gelen türkü söylüyorum der, bunda da devamlı ısrarlı ve inatçı olursa, bir gün de bir Molla Kasım çıkar ( Senin kilon kaça der.). Ancak, mütevazı bir ifadeyle ve saygın bir dille ( Benim iddiam yok, bu kadar yapabiliyorum derse, buna da kimse karışamaz, saygı da duyulur). Bundan böyle, hiç kimse bugüne kadar gelmiş bu güzel memleket ezgilerini istediği kalıba sokamaz. Sokarsa, o zaman bilinmelidir ki bu türde faaliyet gösterenler müziğin simsarlığını, sansarlığını yaparlar. O büyük ozanlar, o büyük aşıklar, bu güzel halk ezgilerini ne olduğu belirsiz ve anahtarsız açılan ağızlara meze olsun diye yapmadı. Türk Halk Müziği’nde Türk Halkı’nın engin ve zengin halk kültürü ve sanatına bakılır. Dolayısıyla, bizim kimseye bir müdahale hakkımız yoktur ancak müşkülatları görmek, yerinde ve zamanında ortaya koymak elbette ki bazılarının görevi olmalıdır.  Nitekim bugünkü Bolu Express Gazetesi’nde Sayın Nermin Kaya ile yaptığım ropörtajda (Rumeli’ye ait Mayadağ’dan kalkan kazlar bir başka deyimle Vardar Ovası olarak söylenen ezgide YÖREYİ, KİMDEN ALINDIĞINI, KAYNAK KİŞİYİ, NOTAYI VE BU KONUDAKİ BİLGİ VE KAYNAKLARI AÇIKLADIM. NETİCE İTİBARIYLA TRT REPERTUVARINDA NAKARAT OLARAK GEÇEN VARDAR OVASI VARDAR OVASI, KAZANAMADIM SILA PARASI’ NIN GERÇEĞİ YANSITTIĞINI İFADE ETTİM) . Bu nakarattaki (Vardar Ovası Vardar Ovası, Kazanamadım (RAKI PARASI) yani parantezdeki bu iki kelime, tamamen sonradan ilave edilmiş ve repertuvardaki türkünün özüne ters düşen bir söylemdir.) Ne yazık ki maalesef ülkemizde bazı güzel ezgilerimize böyle ne olduğu belirsiz ilaveler de yapılıyor. İnşallah ileride Milli Kültür ve Sanat Politikamız içerisinde daha geniş çıkacak bir yasa, bunları korur ve bu güzelim ezgiler eskiden olduğu gibi asaletini de korur. Özetle, TÜRKÜ, YAPILMAZ, YAKILIR VE HER TÜRKÜNÜN DE KENDİSİNE HAS ÖZEL BİR YAŞANTISI VARDIR. BU BAKIMDAN, TÜRKÜLERİMİZ SAKSI ÇİÇEĞİ DEĞİL, KIR ÇİÇEKLERİ GİBİDİR, NEREDE NE ZAMAN ÇIKACAĞI  BELLİ OLMAZ.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: