
Ebru Eyvazoğlu
ebrueyvaz@hotmail.com
Düzce ile ilgili daha önce yazdıklarımızdan sonra duyduk ki bir hayran kitlesi edinmişiz. Epeydir onlara seslenememiş olmanın derin üzüntüsü içinde birkaç cümle kelam etmeyi uygun gördüm.
Doğa aşığı ve turizm sevdalısı olan Düzceliler, Yedigöller’e bizden önce açtıkları yol ile ne kadar becerikli olduklarını, malum daha önce göstermişlerdi. Bolu’daki idarecilerin yıllardır süregelen “Yolları yapmazsak kimse gidemez ve böylece doğa bozulmaz” mantığındaki mantıksızlığı bizlere gösterdikleri için aslında bu noktada Düzce’ye teşekkür etmek gerekiyor. Ortada bir maden varsa işlenmedikten sonra bir önemi kalmayacaktır. Dolayısıyla Yığılca’dan Yedigöller’e yapılan yol için söylenebilecek söz, en amiyane tabirle “Yiyemeyenin malını yerler” olur.
***
Ancak Düzcelilerin buradaki köylü kurnazlığını aynı şekilde Abant’ta da kullanmak istemesine “Yok artık” dedik hep beraber. Bolulular sessiz, munis milletir tamam da o kadar da değil. Düzce’nin Sinekli Yaylası ile Abant arasında açılacak yolun temeli, görkemli bir törenle atılmış. Düzce Valisi Adnan Yılmaz açılış konuşmasında “Kardeş ilimiz Bolu ile bir kez daha kucaklaşmak, güzelliklerimizi paylaşmak, gücümüze güç katmak için buradayız” demiş. Sayın Valimizin bu sözleri adeta nasihat cinsinden.
***
Cümleyi inceleyecek olursak:
“Kardeş ilimiz Bolu ile bir kez daha kucaklaşmak”… İyi de kucaklaşmak için neden hiç otobandan gelmiyorsunuz? Niye hep Abant’tan, Yedigöller’den yol açıp zahmet ediyorsunuz buralara kadar.
“Güzelliklerimizi paylaşmak…”
Tabi ki paylaşmak güzeldir. Biz de Allah’ın verdiğini bencilce kendimize ayırmaktan yana değiliz. Ama niye bu paylaşmak adı altındaki alış verişte, veren taraf hep biz oluyoruz? Niye siz hep eli kolu boş bizim eve, bizim oyuncaklarımızla oynamaya geliyorsunuz?
“Gücümüze güç katmak için buradayız..”
Katalım güç katalım, şeker katalım, un katalım. Helvayı beraber yapalım. Ama niye malzemeleri hep biz alıyoruz da yemeğe gelince ortak oluyoruz?
Deniyor ki “Bolulular Düzce’ye karşı kin besliyor.” Kinden falan değil, sadece sürekli olarak “enayi” yerine konulmanın ruhani ağırlığı içindeyiz.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!