
Kemal Bilsel Sarısözen
kbsarisozen@boluekspres.com
Sayın okurlar,
Müzik, bu güne kadar, yerle gök arasında sınırı bulunmayan çok geniş, çok önemli, çok hassas bir alan. Yeteneğin olmadığı bir kimsede, bir ses ve çalgı aramak herhalde pek isabetli olmaz. Çünkü, müziğin, insan oğlunda vücut bulması, gelişebilmesi için önce yetenek aranır. Yetenek imtihanları da zaten bunun için yapılır. Burada, bazı mefhumları, birbirinden ayırmak gerekir. Örneğin, müzik öğretmeni olanlar, bir yerde öğretmen çıkışlı oldukları için gittikleri okullarda Milli Eğitim Bakanlığının müfredatına bağlı kalarak görev yapar, planlarını hazırlar, böylece tedris hayatını devam ettirirler. Aynı şekilde akademik olanlar da bütün bunları üniversitesinde yapar. Özetle, buraya kadar ifade ettiğim husus, müzikte öğretmenliktir. Dolayısıyla, bu tür öğretmenlerde üstün bir yetenek, üstün bir kabiliyet olmadığı müddetçe kuvvetli bir ses ve saz icrası da beklenemez. BUNDAN BÖYLE, HOCA SANATKARLIK, ŞEFLİK, BESTEKARLIK, SESTE VE ÇALGIDA MÜKEMMELİYET ÖYLE HERKESİN YAPACAĞI İŞLER DEĞİLDİR. BU, EVVELA SANATLA VE SANATKAR OLMAKLA MÜTENASİPTİR. HER AKLINA GELEN VEYA HER ENSTURMANI ELİNE KUCAKLAYIP BUNU ÇALIYORUM DİYE İDDİADA BULUNANLAR, GERÇEKTEN MÜZİKALİTE İÇERİSİNDE OLMADIKLARI İÇİN ÇALDIKLARINI VE SÖYLEDİKLERİNİ ZANNEDERLER. DURUM BÖYLE OLUNCA, TEŞBİHTE HATA OLMAZSA, AĞUSTOS BÖCEKLERİ AKŞAMA KADAR VIZILDAYIP DURUR AMA ÇIKARDIKLARI SESTEN DE HİÇ KİMSE MEMNUN KALMAZ, BU GEVEZE AĞUSTOS BÖCEĞİ AKŞAMA KADAR ŞARKI TÜRKÜ SÖYLEDİĞİNİ VE SAZ ÇALDIĞINI ZANNEDER. HALBUKİ, YAPTIĞI TEK ŞEY, GEVEZELİK VE ÖTMEKTEN İBARETTİR. Bilmediğini bilmeden konuşmak, olduğundan fazla bir şovmenlikle ahkam kesmek, kendini bilen olgun, dolgun, mütevazı bir sanatçıya zaten yakışmaz. Örneğin, Türk Halk Musikisinin dokusunu, ezgi özelliklerini çalgılarını, geleneksel güzelliklerini, bilhassa, türkülerde, halaylarda, zeybeklerde, deyişlerde, ağıtlarda, ilençlerde, bu kültüre ulaşamayan birinin SAZI SESİNE, SESİ DE MAŞALLAH ÇALGISINA ÇOK UYMUŞTUR!...... Musiki, Bir sanat olarak, bu nedenle seslerde ve sazlarda uyduruk çayı, gösterişi, şovmenliği, şekilciliği asla kabul etmez. İşte bütün bunlar içindir ki, yine örneklerimize devam edelim, MUSİKİ ALANINDA HERKES, BİR AŞIK VEYSEL, BİR RUHSATİ, BİR ALİ EKBER ÇİÇEK, BİR MUZAFFER SARISÖZEN, BİR YÜCEL PAŞMAKÇI, YİNE TÜRK MUSİKİSİNDE BİR SAADETTİN KAYNAK, BİR MÜNİR NURETTİN SELÇUK, BİR LEMİ ATLI, BİR İNCİ ÇAYIRLI OLAMAZ. Bunun içindir ki, gerçek sanatkarların ve gerçek ustaların üzerlerinde dükkan tutulmaz. Ağırlığını ve yerini bilmeyen, kendisini daima akıllı zannedermiş. (ÇOBAN DER Kİ, KOYUN YETTİ, HİÇ DÜŞÜNMEDİ VE DEMEDİ Kİ, ÖMRÜM BİTTİ). ASLI OLAN, GÖK KUBBEDE ÇINLAR, YOKSA REZİL RÜSVA OLUR GİDER.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!