ARİTMETİK

03.11.2012 00:26:45

Aslında dört işlem diye bilinen aritmetiğin temelinde, tek bir işlem vardır. O da toplama. Çıkarma toplamanın tersidir sadece, yani toplamadan türetilmiştir bir bakıma. Çarpma diyenleri duyar gibi oluyorum ki aslında o da; çarpanlardan birinin sayısı kadar, diğerinin toplanmasıdır. Bölme de onun tersi olduğuna göre, başa döndük işte.

En çok 2 sayısının kendi içindeki ilişkisidir aritmetikte dile düşen. “İki kere iki dört eder derecesinde ispat etmek” diye bir deyim var ya…

2 ile 2, toplasak ta, çarpsak ta, birini diğerinin üzerine daha küçük koysak ta (yani karesini alsak), (bakınız yukarıdaki paragraf) 4 eder. Hangi işlemi yaparsanız yapın 4 ten fazla etmez sonuçta. Sadece yan yana geldiklerinde 4 ten fazla ederler ki, bu da bir geyik muhabbetinden öteye geçememiştir daha…

Meşhur bir fıkra vardır hani. Muhasebeci işe alınacaktır. Tek bir soru sorulur. İki kere iki kaç eder diye. Muhasebeci patronun kulağına eğilir ve size kaç lazım der. İşe alınır.

Bazılarına göre siyaset; iki ile ikiyi, istediğin bir sayıya eşitleme sanatıdır. Geometrideki gibi, iç açılar toplamının 180 derece olması, iki kenar toplamının üçüncü kenardan büyük olması gibi gereksiz(!) kurallar içermez. Daha da doğrusu, kurallar gereklidir ama zaman zaman geçersizdir. Yani kanun yaparsın ama sen uymama özgürlüğüne sahip olmalısın gibi…

Matematikte işlem diye bir konu vardır. Kafanıza göre işaret verip, istediğiniz işlemler zincirini yükleyebilirsiniz. Tabi eğer soruyu soran makam sizseniz. İşlem konusunda seçilen işaretin bir kuralı olmadığı için, işlemin işlevini siz belirlersiniz. Kanun sizsinizdir. Bazen değiştirme özgürlüğünüz vardır. Ama cevap vericilerin bu özgürlüğü bulunmaz. Kendini özgür sananlar, çekip gitmekte özgür oluverirler.

Her şeye rağmen aritmetik güzeldir. Hani bir tabir vardır ya, kötü niyetli kişilerin eline geçmediği sürece…

Sevelim, sevilelim; (bu) dünya kimseye kalmaz

Afiyetle…

Haftanın Anketi;

Cumhuriyetimizin tohumları ne zaman atıldı? (cevap tarih içermez)

a) İstanbul’un işgalinden hemen sonra

b) TBMM’nin kurulmasından hemen sonra

c) Bağımsızlıktan veya Lozan’dan hemen sonra

d) Saltanatın kaldırılmasından hemen sonra