ÇAYLAK KUŞUN UÇUSU ÇAYLAK KASABIN BIÇAĞI

29.10.2012 00:15:52

Sayın Okurlar;

Çaylak yırtıcı bir kuştur. Ancak, halk arasında acemi ve uçmasını dahi beceremeyen çengel gagalılardandır. İşte bunun içindir ki (çaylak kuşun uçması) bu kadar olur derler. Bu kuşa benzer bir başka grup da iki ayaklılardan, mesleğinin ehli olmayan çaylak kasaplar. Her bıçağı eline alan kasap olursa veya ben kasabım derse, sadece hayvanı değil, kendisini de riske atar. Nitekim, her kurban bayramında olduğu gibi bu seneki Kurban Bayramında acemi kasaplar, hayvanı keseyim derken, hem ona ayrı bir eziyet çektirdi, hem de parmaklarını, bileğini ve kolunu kesti. Her zaman söyleriz, teşbihte hata olmaz. HANİ; EŞEK BİLMEDİĞİ OTU YERSE YA BAŞI AĞRIRMIŞ YA DA DİŞİ.

Sayın Okurlar;

Ustaların, üst tarafında dükkân tutulmaz. BUNDAN BÖYLE, ÇOCUKLA, ÇOLUKLA NE OLDUĞU BELİRSİZ İNSANLARLA YOLA ÇIKILMAZ. ACEMİ BERBERE TIRAŞ OLANLARIN, PAMUKLARI CEPLERİNDE EKSİK OLMAZ. İTE GEM VURURSANIZ İT KENDİSİNİ AT ZANNEDERMİŞ. YİNE BUNUN İÇİNDİR Kİ EŞEKLERLE YARIŞ YAPILMAZ, ASLANADA PENÇE VURULMAZ. ÇÜNKÜ CİĞERİNİ DELER. Her acemi insanın koluna girenin, başı bitten, saçı sirkeden kurtulmaz. Acemi inat katırlar, gelir gider kapı önünde yük indirir. Acemi nalbantlarda gâh nalına, gâh mıhına vurur. Kendisini usta zanneden hırsıza, kapı, baca da olmaz, ustalaşmış maymunlar da kamçı istemez, yağız atlar da kendisine kamçı vurdurmaz. BİLMEDİĞİNİ BİLMİYEN ARIZALI KAFA, FUTBOL TOPUNU GÖRSE BOMBA ZANNEDECEKTİR. Serçenin gönlünden de çokça şahin kuşu olmak geçiyor ama serçenin eti, budu ne ki sırrı ne olsun? Acemi kalaycı, kalay yapmaz, sadece kalçasını sallar o kadar. İşini bilmeyen kasabın sadece masatı elde kalmıyor. Zavallı kurbanlık hayvanlara da, kendisine de birçok eziyetler yaratıyor. Yani; Ey kendini gerçekten kasap zanneden kafa (akıl, tecrübe, ehliyet, liyakat, ustalık nerede ?) Bu ne cüret, bu ne cesaret?

ÇERHİN TEGAFÜLÜ, YİNE TEŞVİŞİ GÖSTERİR

SEN AKILLI OL Kİ ALEMİN DE, OL GÖNÜL, İŞ İŞİ GÖSTERİR

(NAİLİ)

Sayın Okurlar;

Acem kılıcı gibi, kılıcını her yöne bilmeden sallayanın, kını, bir gün elin de kalır. Yazımızı bir Karadeniz türküsü ile bitirelim.

AY VURUR SERENLERE,

BAŞIMA GELENLERE,

ALLAH YARDIM EDERMİŞ,

İŞİNİ BİLENLERE,

ÖKÜZ OLMADAN, KANAYA KOŞAN DANANIN, ZELVE BOYNUNU KIRAR, ÇEKEMİYORSAN, ATAMIYORSAN, BİLEMİYORSAN, SEN BU YAYI VE BU OKU BİR GÜNDE ÇIKAR BİR MOLLA KASIM (GİT MEKTEBİNDE OKU DERSE HAKSIZ MI?)

KÖŞEMDEN BİR GÜNCELLEME

(kararı siz verin)

YEMENİNDE BİR USULÜ VARDIR)

Efendim;

Hani arzudur, istektir gönül veya nefis çekmiştir, insanlar bu nedenle bazı şeyleri kapalı alanlar da veya açık alanlar da diye bilirler. Ancak, her işin bir usulü, bir adabı, bir nezaketi, bir nezaheti ve de kendisine yakışanı yapması vardır. Geçenler de yine kardelen sinemasının önünden geçiyordum, yerler de bir sürü ay çekirdeği kabukları vardı. Yani; yemiş, nezaket gösterip de bu kabukları bir kese kâğıdına koymayı ve ya çöp tenekesine atmayı akıl edememiş. Demek ki intikali bu kadar. Nasıl olsa belediyenin çöpçü amcaları, oraları süpürüyor. Bir insanın içine, ruhuna, gönlüne pislik işlenmişse bu kafaya temizliği buz baltasıyla çak, yine perçinliyemezsiniz. Çünkü, her kim olursa olsun bu türlü insanın kendinden evvel ruhu pis. İti, değil bir denizin yedi denizin suyu ile yıkasan, gider kendisini çamura atar. Neden? Ruhu pis ve itte onun için. Terbiye edilmiş köpekleri bunları elbette ki dahil edemeyiz. Onlar en azından az veya çok bu yönde bir eğitim almışlardır.