• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

TENKİT KOLAYDIR YAPTA GÖRELİM

22.10.2012 00:54:11

 

Sayın Okurlar;

Allah büyüktür, ama her gün acılarımız azalacağına artıyor. Memleketin, milletin vatan evlatları, kınalı kuzuların cenazeleri gelmeye devam ediyor. ATEŞ DÜŞEN OCAKLAR DA, AĞITLAR, FİGANLAR, FERYATLARLA YÜKSELİYOR. BUNDAN BÖYLE, BİTMEK VE TÜKENMEK BİLMEYEN GÖZYAŞLARI, ACILI KALPLER, BURUK GÖNÜLLER, YUVASI DAĞILAR EŞLER VE ÖKSÜZ KALAN YAVRULAR. Cenabı hak hepsinin makamlarını cennet etsin, geride kalan kederli ailesine eş ve dostlarına sağlıklar, sabırlar versin.

Sayın Okurlar;

HER ŞEYİ İDARE EDENLERDEN, İKTİDARDAN BEKLİYEMEYİZ. BİRAZDA ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMALI VE EL BİRLİĞİ YAPMALIYIZ. Genelde, işini bilmeyen kasabın masat elinde kalır, saniyen, teşhisini yanlış yapan doktorun, hastasının da mezarı kazılır. Adamı, adam gibi adam eden tek unsur, aziz akıldır ve bu akıl kişiye sermayedir. Akıl olmazsa başta, ne kuru da biter, ne de yaşta. Bir gerçek odur ki, gerçek akıllı iki defa aldanmaz. Nasıl olsa laf söylemekle ağız aşınmaz. Maşallah, bu konularda akıl hocası da çok. Doğru söyleyeni, zaten öpüp başımıza koyarız. Ancak, kendi başını bağlayamayan (örneğin) uçuk kafa, gelin başı bağlıyorum derse, buna deli derler. Kendisini dahi parmağı ile ölçmekten aciz uçuk kafa, zürafanın boynunu ölçtüm diyorsa, elbette ki böyle bir kafada büyük arıza vardır. Normal de, yerken, içerken, gezerken, menfaatlenirken (güzel) acılar, ortalığı kavururken, bir sürü de laf laf laf örneğin; (kınadım, üzüldüm, lanetledim) Bu cümle güzel de öleni geri getirip, geride kalanların gözyaşını dindirebiliyor muyuz?

Sayın Okurlar;

Gerçek vaatler, gönül alıcıdır, mecazi yalan sözlerse, keder vericidir. Çok söz, boş söz, yersiz laf sonucu değiştirmez. Üstelik o kişileri şaşı yapar ve ruhunu müsbet istikametten çevirir. Yazıyı yazan, ancak, eli görmeyen kişi, kalemin hareketlerini fiil zanneder. KALBİMİZ, AKLIMIZ, HAKLA UYANIK DEĞİLSE, BU UYANIKLIĞIMIZ, TUTSAKLIĞIMIZDANDIR. Yürekler yandıktan sonra, dışarıdan konuşmak toz gibidir. OKUR DEĞİL, BAKAR OLURSAM, GÖREMEDİĞİM İÇİNDE SONUCA KATLANMAM GEREKİR. TAŞIN KIRMA VASFINI, KAYNAKLARIN DEVAMLILIĞINI BİLEMEYEN DÜŞÜNCE, OTURSUN DA KENDİ HALİNE AĞLASIN. Her sözle, her lafla, yuvarlak masa toplantılarıyla pilav, börek pişseydi, deniz kadar yağ getirenin haddi hesabı olmazdı. Yazımızı HZ. Ali’nin bir güzel cümlesi ile bitirelim

ÇOK SÖYLEMEYENİZ, HER KESİN GÖZÜNDEN DÜŞERSİNİZ

KÖŞEMDEN BİR GÜNCELLEME

(kararı siz verin)

KAZA-KADER

Efendim;

Geçenler de E-5 karayolunda, kendi hatasından kaza yapan bir şoför ( ne yapalım, bu kaza kaderimdir) diyor. Buraya kadar güzelde, insanoğlunda, akıl, göz, kulak, mantık, idrak denilen fevkalade özellikler vardır. Yani; kalkacağız, ihmalimizi, dengesizliğimizi, sorumsuzluğumuzu, vurdumduymazlığımızı, tedbirsizliğimizi, lakaytlığımızı bir kenara atıp, bütün bu müessif olaylarımızı kadere bağlayacağız. Kaza geliyorum der mi? Olayı ben yaratacağım, daha sonra kalkıp bu kaderimdir, diyeceğim? Altın, mihenk taşında belli olur. Bu bakımdan işkembeye, ot, saman çok uygun bir yiyecektir. BU BAŞ BOSTANDA MI BİTİYOR? Bütün bunların, seni beni olmaz. Önemli olan aynı hataya iki defa düşmemektir.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: