UYDURUKÇA NE SÖZ NE DE MÜZİK OLMAZ

17.10.2012 00:23:35

Sayın Okurlar;

Profesyonel olsun, amatör olsun, söz söylemek sanatı ve musiki bir disiplin ister. Gırtlak boğum boğumdur, sözleri boğarak söylemekte fayda vardır. Altı harfle ifadesini bulan musiki, bugün olmuş, hâlâ yerle gök arasında, ucu bucağı bulunamayan bir deryadır. Bu nedenle musiki, ne sesinde ne de sazında, uydurukçaya asla ve asla yer vermez, bir şans da tanımaz. Akıllara geldiği gibi müzik yapıyorum demek, müzikaliteyle bağdaşmaz. Bu işin eğitimi ayrıdır, alaylısı alaysızı tamamen farklı şeylerdir. Ruhlara, gönüllere etki etmeyen hiçbir ses musiki olamaz. Normal olarak konuşma lisanımızda anlatamadığımız duyguları ve düşünceleri, başka ruhlara ve gönüllere aksettirme sanatına müzik diyoruz. Bu ciddiyet, musikişinas insanın sesinde, sazında, giyim ve kuşamında zaten bellidir. Ne olduğu belirsiz, aklı ihtirasının bir karış yukarısında, palyaço kılıklı şovmenin, müzik müsveddesinin musikisi olur mu? Gerçekten de şair Nedim’in dediği gibi (Ben de anlayamadım kız mısın, oğlan mısın kafir?) dediği sokak haytalarının, bidayette kendisi uçukken bunlardan ciddi anlamda bir musiki beklemek, hiç olmamış ve olmayacak şeyi beklemek olur. Gürültünün, uğultunun, bağırmanın adını müzik yapan bu zavallıların sesini, sazını Fars ülkesinde, İstihar Kalesi duysa, taş iken utancından yıkılır. Kendisini, toplumunu, tarihini, sanatını, ecdadını tanımayan, öte yandan, gözleri tek-çift oynayan kimsede, musiki yerini behemal gürültüye bırakır. Bu da sadece kulağı yorar, tahriş eder ve zaman alır. Nitekim günümüzde bir Sadettin Kaynak, bir Münür Nurettin Selçuk, bir Aşık Veysel, bir Muzaffer Sarısözen kolay kolay yetişiyor mu? Özetle; Hafif nasıl belli oluyorsa ağırlık ve incelik de o derecede kendisini hissettirir.

KÖŞEMDEN BİR GÜNCELLEME

ÜNİVERSİTEMİZİN AÇILIŞ TÖRENİ NEDENİYLE

Efendim;

Üniversitemiz Anadolu Güneşi Müzik Topluluğu, son on yıl içerisinde sadece dış ülkede on altı büyük konser verdi. Ben bu topluluğun Türk Halk Müziği dalında repertuar hocasıyım ve bağlama ekseninde yer alıyorum. Cuma günü de üniversitemizin Kongre Merkezi Salonu’nda bir açılış töreni yapıldı. İlimiz, Güzel Sanatlar Lisesi müzik öğretmenlerinden kızım, Müjde Sarısözen Doğan ve Ayşe Teke Ece üçlüsüyle sayın misafirlerimize bir dinleti sunduk. Beni, böyle güzel ve ulvi bir törene layık gören çok değerli Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü’ne, saniyen Eğitim Fakültesi Dekanlığı’na kalbi teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunmak isterim. Çalışmanın ve okumanın fazilet olduğuna inanıyoruz. Biz bu noktaya planlı ve metodlu çalışmalarımızın sonunda geldik. Bizim, lafla, safsatayla, horatayla işimiz yok. Tek arzumuz, idealimiz, yapabildiğimiz kadarıyla en iyisini, en doğrusunu, en güzelini sunabilmektir. Cenabı Hak herkesin gönlüne göre versin.