• resmi ilanlar
Ekrem Çetinkaya [email protected]

ALAADDİN YILMAZ’I ELEŞTİRMEK

22.09.2012 00:45:51

 

O kadar çok eleştirecek yönü vardır ki… Yazı dizisi ister aslında, bir basit köşecik yetmez. Cumhuriyet tarihinde belki de en çok eleştirilen başkandır, Sayın Alaaddin Yılmaz.

 

Kimileri “ben yaptım oldu” mantığını eleştirir hep. Doğrudur da. Kimseye sormaz aslında. Sorar gibi yapar ama bildiğinden şaşmaz. Pek çok ortamda bu dile getirilmiştir. Çoğu zaman da en yakını diye bildikleriniz tarafından.

Tartışmaya açtığı projesini aslında egosunu(!) tatmin etmek için eleştiriye açmıştır. Birileri “bravo başkan çok güzel düşünmüşsün” desin diye.

Kimileri “biz bi arkadaşlarla görüşüp, yazılı olarak bildirelim” der ayrılır. Kimileri hemen oracıkta, “şunu nasıl çözeceksiniz, bunu nasıl çözeceksiniz” diye fereyan eder. Kimileri de, icraata geçmesini bekler ki daha sert saldırabilsinler.

 

Şimdilerde eleştiri sebepleri İzzet Baysal caddesinde yoğunlaşmış durumda. İsmet paşa caddesinin kapatılması ile ilgili eleştirilerin dozu düşük. Çünkü bir kısmının umurunda olan vatandaş, İzzet Baysal caddesini daha fazla kullanmakta… Avam tabakanın(!) yoğun kullandığı İsmet Paşa Caddesinin sosyetik bir tarafı yok.

 

Aslına bakarsanız yapılması gereken asıl eleştiriler burada. Geneli de aslında güvenliğe dayalı şeyler. Kazı alanı emniyetinin ciddi anlamda sorgulanması gerek mesela. En azından yazara göre böyle. Bunun dışında; Şehit Kani caddesinin İzzet Baysal ile birleştiği bölgede, cadde üzerinde planlanan otoparklar, ışıklı kavşağın hemen dibinde bitiyor. Kavşak emniyeti konusunda sakıncalı değil mi?

Bir şeyler yapılırken, bir süre sıkıntı çekmek durumundasınız sonuçta ki esnafın sıkıntı çekmemesi için o şeyin oraya yapılmaması gerekir. Zamanı konusunda bugün söylenenler, başka bir zamanda mutlaka başka şekilde yine söylenebilir. Örneğin; bugün okulların açılması ile yoğunluk beklenen esnaf için konuşursak, yarın yağış ve çamurlardan bahsedebiliriz. Ama acaba, İzzet Baysal Caddesindeki tadilat yapılırken, bir yaya servis yolu açılamaz mıydı? Kablolar ve çukurlar için tedbir alınamaz mıydı?

 

Gelelim Diğer bazı Cadde eleştirilerine;

Esnaf ağlıyor.

Bizim fikrimiz alınmadı.

Caddede yürünmüyor.

Bize sorulmadı.

Trafik sıkışıyor.

Bize haber verilmedi.

Şanzelizeyi gitsin görsün.

Bilgilendirilmedik.

 

Diğer tarafta;

Gölyüzü mahallesinin 1-2 aydır hali içler acısı. Her taraf toz duman. Bütün Bolu’lular acemi oldu. Nereye nasıl gidilir, havuz probleminden daha anlamsız bir problem haline geldi. Araçlarda öntakım aramayın.

 

***

 

Bu köşecikte, çoğu zaman Alaaddin Yılmaz’a duyulan tuhaf sevgiyi okudunuz. Bazen eleştiri okudunuz. Doğru görülene doğru, yanlış görülene yanlış denildiğini okudunuz.

Sonuçta yazar, kendi doğrularını anlattı. Kendi doğrularının gerçek doğru olup olmadığına siz kendiniz karar verdiniz. Ya da sadece okudunuz. Kiminiz için eleştiri yapıldığında tebessüm kaynağı oldu bu, kiminiz sevgi yumağından mutlu oldunuz.

 

O zaman biz de cami duvarına işercesine; başlayalım eleştirilerimize(!).

 

Bir plansızlık hakim Bolu’da. Aynı anda pek çok yerde problem var. Halbuki planlansa. Mahalle mahalle, sokak sokak, bitirile bitirile gidilse olmaz mıydı? Meydanı çözmeden caddeye girmenin ne anlamı vardı. Bütün şehri aynı anda toza mahkum etmekten sayın başkan zevk mi alıyordu.

Yani düşünsenize Sayın Başkan ve Ekibi. (!)

Sizler evinizi boyatırken, boyacıyı aynı anda bütün eve mi sokuyorsunuz. Önce salonu yapsın, eşyaları oraya alalım. Sonra mutfağı yapsın, orayı düzenleyelim. Sonra odalara geçsin şeklinde değil midir? Boyacı bir günde gelsin, uzarsa yarın da gelir bitirir çıkar gider mantığında mı boyatıyorsunuz evinizi. Evin içinde boya kovaları, yer yer gazete kağıtlarından hoplaya zıplaya bir tadilat, akla mantığa sığar mı?(!?)

Lütfen yapmayın. Evinizi boyatır gibi yapın sokaklarımızı da. Çünkü burası bizim evimiz…

 

Sevelim, sevilelim; (bu) dünya kimseye kalmaz

Afiyetle…

Not: Bu yazı 12 yaş altı okurlar için sakıncalıdır. Zira pisikoloğum mecazı anlama kabiliyetinin 12 yaşından sonra başladığını söylemişti bana, yıllar önce.

 

 

Haftanın Anketi;

Yazının ana fikri nedir?

a)     Fikri neyse zikri de odur

b)     Fikri ve Zikri kardeştir

c)      Anneleri iki kardeşi terk etmiştir

d)     Gazeteyi karıştıralım, tam sayfa reklam var mı bakalım, ona göre karar veririz

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: