ÜLKENİN SAADETİ VE SELAMETİ KONUSUNDA,İÇİRİDE, KİN VE NEFRET OLAMAZ

21.09.2012 00:47:52

Sayın Okurlar;

İnsanlar, fen fen ve çeşit çeşittir. Bu bakımdan bazen, sevgi, bazen de sitemde olabilir. Ancak, Vatanın, Devletin, Milletin saadet ve selametinde ve milletin bilakaydüşart hakimiyetin de BİRLİKTELİK KAÇINILMAZDIR. Özellikle, İktidar ve Muhalefetin, böyle, hassa bir konuda, itina göstermesi, saniyen, aynı fikir ve görüşlerinde halkından da beklenmesi en tabi düşüncedir. Bilinmelidir ki kin ve nefret duyguları, aklı galeyana getirir, düşünce sistemini şartlandırır, bundan böyle, ( MAKULÜ BULMAK ZORLAŞIR) Görüşmek, konuşmak, danışmak, yorumlarda bulunmak insanların işidir. BAZEN ÇOK ŞEYLER BİLDİĞİMİZİ ZANNEDERİZ AMA BAZEN DE, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİMİZİ, BİRİLERİ ÇIKAR BİZE GÖSTEREBİLİR.

Sayın Okurlar;

İnat, şartlanmak, kin, intikam, nefret gibi duygular, akli selim insanın işi değildir. Nitekim hırsla kalkanlar, zararla oturmuşlardır, keskin sirkenin zararı da her defasına da küpüne olmuştur. Velhasıl, son pişmanlık fayda vermemiştir. Yine iyice bilinmelidir ki, ZAFER DAİMA İRADENİN OLMUŞTUR, AKLIN YOLU İSE BİRDİR. Bundan böyle, aklın, mantığın, idrak edebilmenin dışındaki her türlü şartlanmalar da topun, tüfeğin esamesi okunmaz. Çünkü o güçlü silahlara da dahi yön veren, aziz akıldaki, aziz düşüncedir.

Sayın Okurlar;

İktidarlar, muhalefetler HEP BENİM DEDİĞİM OLACAK DERSE, YANİ AKILLI KURTLAR BİRBİRLERİNE DÜŞERSE, ARADAN KOYUNLAR ÇABUK GEÇER. Bir başka tehlike de, yanlış da devamlı ısrardır. Her yanlış, insanları, hayatında, Allah korusun felakete sürükler. Devletin, Milletin, Vatanın geleceği konusun da, genel olarak ifade edeyim ki bile bile inatlaşmak, cebelleşmek, başkalarını dikkate almamak, güzel ve doğru fikirlere itibar etmemek, nereden bakılırsa bakılsın, normal bir aklın kabul edileceği şeyler değildir. Elin üstünde ellerde vardır. Binlerce karınca, bir araya geldiği zaman, yaralı ve çaresiz bir filin gözünü dahi çıkarabilir. Bırakalım artık, kuru, sıkı ve boş lafları (ELDEN GELEN ÖĞÜN OLMAZ, ODA VAKTİNDE BULUNMAZ. KALDI Kİ, EL ARİFTİR YOKLAR SENİN BENDİNİ DAĞITIRLAR TUZAĞINI FENDİNİ) diyen aşık da, ozan da bu sözü durup dururken söylememiş herhalde, netice itibariyle ÖZ AĞLAMZSA, GÖZ AĞLAMAZ, HAM DEMİRDEN KILIÇ YAPILMAZ, ÖRS YUMRUKLA KIRILMAZ, TAŞA ÇİVİ ÇAKILMAZ, HASET, ÖĞÜT DİNLENMEZ, FESATLARI DA YÜZ SENE DEĞİL, BİN SENE KAYNATSAN BİR ZERRESİ EKSİLMEZ.

KÖŞEMDEN BİR GÜNCELLEME

( kararı siz verin )

YALAN – YANLIŞ

BİR GÜN BAĞDATTAN DÖNER

Efendim;

Görüyoruz, okuyoruz, duyuyoruz. Bazı yalanlar ve yanlışlar, zamana münhasır, nasıl da ortaya çıkıyor. Biz de biliyoruz ki ve çoğu zaman da ifade ediyoruz ki ( herkes kendi ayıbı ile uğrasa, başkalarının ayıplarını aramaya zaman bulamaz) Ancak, olay bu kadarla bitse kolay. Unutmayalım ki 1. yanlışı, 1. yalanı, 1. hakareti KABUL ETMEK 2. DAVETİYE ÇIKARIR. Bir de, yalan söyleyen, yanlış söyleyen unutkan olursa, yandı gülüm keten helva. Pek tabi ALIŞIN OĞLU VERİŞTİR. SÖZLER BİTER Mİ? (alışına verişin, tarhana bulgurdur aşın. ) Özetle; bu yalanlar biter mi? Yalana, yanlışa, hakaret etmeye alışan bir kafanın ıslahı mümkün değildir. ÖRNEK Mİ? GÖRMÜYOR MUYUZ? BU ÖRNEKLER DEFTERE SIĞAR MI?

Ata ile mahalsiz, cimriye çok

Kudurmuştan, dadanmış olur, artuk

( güvahi )