ALGI

31.08.2012 18:49:23

Yine bir zafer bayramı. Takvimler 30 Ağustos’a ayarlanmışken, saat 09:00 da yine tören alanındayız. Bu kez rahatız. Orda bulunmamız yeterli. Bağlı bulunduğumuz sivil toplum örgütünün çelengini taşımak için bir kişi daha var mı diye bakmaya gerek yok. 3 çelenk konulacak. Sayısının neye göre belirlendiğini tam bilmediğim onlarca çelenk ve her birinin konulması için geçecek olan zaman için endişelenmeye gerek yok.

Belediye başkanlığı yine vekaleten temsil ediliyor. İktidar partisi il ve ilçe başkanı yok. İktidar partisi milletvekili yok.

Pek çok insanın gözleri arıyor, bulamıyor.

Belli ki müsait olamadılar.

Törenin bir yerinde iki tane telgraf okunuyor. Önce Milletvekili Ali Ercoşkun’a ait olan telgraf. Aslında telgrafta problem yok. Tören alanına gelen insanların bayramı kutlanıyor.

Yalnız ikinci telgrafın metni biraz farklı;

“Önceden yapılmış program sebebiyle...” klişesiyle başlayan telgraf, “nazik davetinize…” klasiğiyle devam ediyor. Düğün törenlerinde duymaya alışık olduğumuz giriş cümlesi. Metin yazarının muhtemelen bir kişi olduğu, yıllardır sadece bazı boşlukların doldurulduğu klasik telgraf mesajı…

30 Ağustos zafer bayramına davete gerek var mı?

Yıllardır tarihi hiç değişmeyen bayram için program ayarlanamaz mı?

İşte akla gelen bu iki soru homurdanmalara sebep oluyor. Resepsiyona yapılan davet sebebiyle yazıldığının anlaşıldığı cümleler, kayboluyor.

Aslında tüm telgrafı dinlediğinize, ilgili telgrafın o ortamda okunmasının gereksiz olduğu ortaya çıkıyor. Ama kalabalıkta, benim gibi algılamak istemeyen, ilk iki klişe kelime dizisine göre algılamak isteyen insan sayısı çoğunlukta. Bu da homurdanmaların desibelinden belli zaten…

Gerçek sizin algıladığınızdır. Konu sizin anlattığınız gibi sonuçlanmaz, karşıdakinin anladığı gibi sonuçlanır. Algı, gerçektir. Telgrafın tellerine kuşlar konmuştur.

Gelelim çelenk meselesine. Bu yazı yazıldığı sırada yazar neler olduğunu bilmemektedir. Yazar törenin ardından alandan ayrılmıştır. Yazara göre; tören saati bittikten sonra çelenk koymanın bir sakıncası yoktur. Devlet töreni olması gerektiği gibi tamamlanmıştır. Bir zamanlar anıtın etrafına, yediği çekirdeğin kabuğunu bile bırakabilen her vatandaş, oraya bir çiçek bırakabilme hakkına da sahiptir. Devlet töreninin sadeleşmesi, sadece sivil toplum örgütlerini bir zorunluluktan, tören alanındaki insanların bu çelenklerin konmasını beklemesinden kurtarmıştır.

Bayram, bayram gibi hala kutlanmamaktadır belki ama bu biraz da sanki kişinin kendisine bağlıdır.

Yazar bu şekilde algılamaktadır.

Sizin algınız nedir.

Sevelim, sevilelim; (bu) dünya kimseye kalmaz

Afiyetle…

Not: Uzunca bir ara daha verdik. Ramazan sebebiyle fikir mutfağımız tadilata girmişti. Anketlerimizi özleyenler için, bundan sonra düzenli yazma gayreti içinde olacağımızı duyururuz.

Haftanın Anketi;

Abdullah UZUN deyince akla ilk ne gelir.

a) En sağlam muhalefet yapan siyasi parti il başkanı

b) En ayakları yere basan muhalif il başkanı

c) Geleceğin Ak Parti İl başkanı

d) Geleceğin Ak Pati Belediye başkanı

e) Geleceğin Ak Parti Milletvekili

f) Abdullah UZUN

Abdullah UZUN birleşmeden sonra Belediye Başkanını eleştirir mi?

a) Ne münasebet!

b) Ne muhalefet!

c) Ne siyaset!