ADAM İŞ BAŞINDA BELLİ OLUR

07.05.2012 00:37:47

Sayın Okurlar;

Adam, adam sayesinde adam olurken, bir gün adama, adam gerekir, kaplumbağa da hanesi. Adam, adama gerek olurken çok küçük de görsek, iki serçeden bir börek olur derler. Adam, adama yük değil, can da gövdeye mülk değildir. Bütün insanlar ikrarından, hayvanlar da yularından tutulur. İNSANIN HASI-USTASI İSE, İŞ BAŞINDA BELLİ OLUR. ÖYLEi GAZEL OKUYARAK, LAF EBELİĞİ, LAF GEVEZELİĞİ YAPILARAK, BİR YERE VARILMAZ. (VAHDET KELAMI ŞAFİ DEĞİL Mİ, (HANİ DERLER YA), BİR İNSANA AKILLI SÖZ KAFİ DEĞİL Mİ?) Öyle diz çökerek, lüzumsuz el öperek, yalakalık yaparak, böylece, anlamadan, dinlemeden alkış tutmakta, olsa olsa arızalı bir kafada olur. Bunları hiç uzatmaya gerek yok. Böyle işlerin seni beni olmaz. Herkes de bilir ki, yanlış, yanlıştır. Doğru, doğrudur. Durum böyle olunca, yanlış insan, yanlış yapılan işler alkışlanır mı? Böyle konularda asaletli olabilmek, bir yerde müspeti görebilmek, insanın normal düşüncesinden geçer. ŞAŞIRAN KARISINA TEYZE DER, ŞAŞKIN ÖRDEKLER DE KIÇTAN DALARLARMIŞ. Bu nedenle, şaşılar biri iki görürler. “Şecaat arz ederken merd-i kıbdi sırketin söyler” diyor (Ragıp Paşa)

Sayın okurlar;

Her iş başarana vurulur. Bu nedenle iş bilenlerin ustaların üst tarafında dükkan tutulmaz. Çoğu zaman işler, itikata bağlıdır ve her iş bir müddet sonra kendini gösterir. KABİLİYETSİZLER, HUSUL-İ MAKSADIN SERMAYESİDİR. Elde istidat olunca, hiç şüphe yok ki, kâr kendini gösterir. İş bilmeyen telaşaler (hoştan) anlamayan, sokak finolarına benzer. Bir Karadeniz türkümüzün dörtlüğü ne kadar güzel ifade edilmiş.

Ay vurulur selenlere

Başıma gelenlere

Allah yardım edermiş

İşine bilenlere

Görünüşü iyi olanın her ahlakı güzel olmaz. Asıl iş gönüldedir. Yani deri de değil. İşsiz kabuklar ticarete yaramaz. EĞER BÜTÜN GECELER KADİR GECESİ OLSAYDI, BUNDAN BÖYLE KADİR GECESİNİN, KADRİ OLMAZDI. Yalan-yanlış-asılsız-manasız velhasıl-isabetsiz hiçbir söz alkışlanmaz. Üstelik, verilen halisane öğütlerde dinlemiyorsa, böyle yalakalar kim olursa olsun, mutlaka azar işitme isteklisi olacaktır. Her hünersiz, hüner sahibini görmek istemez. Edepsiz takımları içinde, sözünü devşirmeyen, işini bilmeyen ve hala gaflet uykusundan uyanmayan (akıllı geçinen) biçareye hayret edilmez. Benim bildiğim kadarıyla, bir meselenin halli için, önce akıl ve tedbir gerekir. Söz ve iş bilmezlerin, bundan böyle eline bir imkan geçti mi, aklı, izanı, idraki kaldırıp atar, hop diye hemen kendi rezilliğini ortaya koyar. DEDİK YA, HEPİMİZİ YÜCE ALLAH KORUSUN, KÖTÜ İYİSİNİ BİLSE, ZATEN İYİSİNİ YAPARDI.