
Kemal Bilsel Sarısözen
kbsarisozen@boluekspres.com
Zamanımızda, kültür de sanat da siyaset de ticaret de velhasıl birçok konuda, işler basite indirilir hale geldi. Yani, meselenin özü, gerçekçiliği, bilimselliği veya tekniği gibi özellikler, neredeyse unutuldu. Örneğin, KAMYONUNUN ARKASINA, İKİ KEKLİK İLE, BİR ÇAM RESMİ ÇİZEN, ÜSTELİK DE, KEKLİKLERİNİ ÇAMDAN BİR KAÇ KAT BÜYÜK GÖSTEREN RESSAMCIK, BİR DE BAKIYORSUNUZ BEN RESSAMIM DİYOR. NEREDEYSE, RAHMETLİ OSMAN HAMDİ BEY’E, BEDRİ RAHMİ EYÜPOĞLU’NA ELİNDEN GELSE RAKİP OLACAK. ( KONULARINDA İDDAASI OLAMAYANA, HİÇBİR SÖZÜMÜZ OLAMAZ.). ama böyle olmuyor. Örneğin; kendisini müzisyen zanneden birçok müzik simsarı, gel gör ki SOL ANAHTARINI GÖRSE, BUNA KAPI ANAHTARI DİYOR, NOTALARI DA BİRBİRİNDEN AYIRAMAYIP BUNLARA DA KARINCA TABİRİNİ UYDURUYOR. MÜZİKTEKİ KAPASİTESİ BU KADAR.
Sayın okurlar;
Edebiyatımızın büyük şairi, rahmetli, YAHYA KEMAL BEYATLI, bir şiirine, bir kelimeyi uygun düşürebilmesi için, en az altı ay zamanım geçti diyor. Öte yandan, Türk Musikimizin büyük bestekârı, rahmetli SADETTİN KAYNAK, kendi eserini seslendirmek için gelen ricalara cevaben, (Efendim; biraz müsaade ederseniz odamda şarkımın egzersizini yapabilir miyim)? Diyecek kadar asil, mütevazı, olgun ve pek tabi de dolgun. Yani müspet düşünen insandır. Bu KAYNAK soyadı, kendisine ne güzel yakışmış.
Sayın okurlar;
Bundan böyle, HEMEN HOPLANMAZ, hemen sivrisinek gibi vızıldanmaz, bilinen serserinin sorusuna da cevap verilmez. Çünkü ona karşı susmak cevaptır.
Sayın okurlar;
Sanatkâr olmak, kültürün insanı olarak yetişmek, gerçek bir akademisyen olarak görünmek öyle kolay mı? Devlet, bu işlerin, genelini düşünerek, zamanında, mektebini, medresesini zaten kurmuş. Yani, amatör olalım, profesyonel olalım ama konumuzda ne kadar mahir olup olmadığımızı da bir bilene soralım. Herkes de bilir ki sadece okumak meseleyi halletmiyor. Nitekim günümüzde de mürekkep yalamış az mı cahil var? HERKES KENDİSİNİ, MANDA DA YIKTIĞI GEDİĞİ İYİ BİLİRMİŞ. Şimdi kalkıp da Türkçeden Türkçeye bir de tercüme mi yapalım?
Sayın okurlar;
GEREMİYORSAM, ÇEKEMİYORSAM, KULLANAMIYORSAM BU YAYI VE OKU, BİR MOLLA KASIM ÇIKAR, GİT MEKTEBİNDE OKU DER. Her neyse. Delinin sözü, halının tozu bitmezmiş. Serseri cahilde kalem, bu nedenle deli de silah gerçekten de büyük gaflettir. UZATMAYA GEREK YOK. “ AĞIR YONGALARI YEL KALDIRMIYOR, BÜYÜK KÜPLERİN ÖNÜNDE DE KÜPECİKLER YUVARLANIP DURUYOR. MEYVALI AĞAÇLARIN TAŞLANMASI BUNDANDIR. KOYUNUN OLDUĞU YERDE KEÇİNİN ETİNE İTİBAR EDİLMEZMİŞ..”






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!