MAĞLUBİYETİ EVVELA KENDİMİZE SORALIM

30.04.2012 00:12:30

Sayın Okurlar;

İnsanlar, bazen başarılı, bazen de başarısız olurlar. Güçlükler başarının değerini artıran süslerdir. Genelde hayatlarında başarısız olanlar kendilerini, başkalarının başarılarını küçültmekle teselli ederler. Normalde söylemek çok kolaydır ancak, müspeti düşünmek, yaşamak hele başarı ile sonuçlandırmak çok zordur. Dünyada, hiç kimse, başarı merdivenine elleri cebinde tırmanmamıştır. Örneğin bir ülkede iktidar da olacaktır, muhalefet de olacaktır. Aslında güzel olan da budur. Ancak ''NEDEN İKTİDAR OLAMADIM? '' sorusu varken iktidarı sürekli tenkit etmek bilmiyorum ne derece sağlıklı olur. Haklı tenkitlere can kurban. Konularda pek tabi taltif de olacaktır, tenkit de olacaktır. Ana konumuzda sebepleri tedavi etmek varken, sonuçları tedavi etmek neden? Yani, özetle daha evvel bu akıl bu mantık ve bu fikirler neredeydi? İnsanlara büyüklük veren şey düşüncedir. Güzel ve isabetli bir düşünce, ateşten daha çok ileriyi, geleceği ısıtabilir. Metotlu, planlı, programlı ve çok yönlü düşünceyi alışkanlık haline getirmedikten sonra, başarıyı elde etmek elbette zor. Alevle ışığı birbirine karıştıran düşünce mutlaka yanılacaktır. Teşhisten tedaviye gidemeyen bir tabipte, sakatlık, noksanlık, arıza vardır. Bundan böyle genelde, biraz, boyumuzdan büyük konuşmaları bir yana bıraksak ta ''ACABA, NİÇİN, NEDEN BÖYLE OLDU '' gibi sorular kendimize sorsak olmaz mı?

Sayın Okurlar;

Düşüncenin gücü, zekânın gücüdür. ASLINDA YANLIŞLARA DEĞİL, ONLARDAN ALDIĞIMIZ DERSE BAKACAĞIZ. Örneğin, bir parti, bir kurum veya bir kuruluş seçimi kazanmış. Amaç bu değil mi? Netice itibari ile bundan sonra söylenecek her söz, inci tanesi olsa, sonucu ne kadar etkileyebilir. Bilinmelidir ki en büyük yanlış, zamanında ve konusunda bu yanlışlıkların farkında olmamaktır. Bir hakikati görmek, yakalamak yüz şüpheden evladır. Biz, görünenlere hükmederiz, sırları Yüce Allah bilir. KOYUNUN BOĞAZINI KESMEDEN BACAĞINI ÜFLEMENİN NE FAYDASI VAR? Zamanında düşünemiyorsam veya yanlış düşünüyorsam, göremiyorsam, bilemiyorsam, sonucu kabul etmem gerekir. Hayatında, devamlı kendisinin büyük olduğuna inanan kimse kibirli olur. Büyüklük, büyüdükçe kendisini hala küçük gören, fazilet erbabı insanın işidir. Tuzağı göremeyen kuş, taneyi görse ne çıkar? Üstelik o tanenin tuzağına da düşer. Akıllı insanlar, meselenin başını gördüğü kadar sonunu da görürler. FİKİRLERİ, MÜKEMMEL VE GERÇEK OLDUĞU HALDE BAZI KONULARDA GÖREMEYEN KİMSE, İLİM, İRFAN VE KEMAL ERBABINA SORMAKTAN, MÜRACAAT ETMEKTEN ASLA ÇEKİNMEZ. SORUCU OL Kİ BİLİCİ OLASIN.