HERKES MAYASININ HÜKMÜNÜ YAPAR

30.01.2012 18:58:22

Sayın Okurlar;

Cenab-ı Hak, her canlıya layık olan cevheri vermiştir. İnsan düşünür, tavuk eşinir, saniyen , delinin sözü halının da tozu bitmez.İşte bunun içindir ki tavuğun eşinmesine, delinin de düşünmesine derman olmaz. Bende bilemiyorum ama 44 yıllık hizmetimizde acaba bizler nasıldık? Ancak bildiğim odur ki, ve sayısız tecrübelerim de göstermiştir ki, her hizmet, her branş, her görev, evvela, meslekte, EHLİYET, LİYAKAT, KARİYER, ASALET VE MEVZUAT İSTER. Bazı ağaçlar kuruyabilir, bazı duvarlar da yıkılabilir. Akıllı insanlar, işte bu nedenle, her ağaca ve duvara yaslanmaz. Teşbihte hata olmaz, itle harara girilmez, kediler de fazla sevilmez. Birisi, bir müddet sonra itliğini, diğeri nankörlüğünü yapar, yüzüne pençeyi atar, bu nankör kedi, fırsat bulursa güvercinleri de paralar.

Sayın Okurlar;

Televizyonlardaki utanç verici, yüz kızartıcı olayların, her nasılsa ardı arkası kesilmiyor. Bu nahoş olayların sahibi, bazen seviyesiz cahil, bazen de kültürünü hazmedememiş mürekkep yalamış cahillerden çıkıyor.FARKEDEN BİR ŞEY VAR MI? OLAYLAR YÜZ KIZARTICI VE UTANÇ VERİCİ OLDUKTAN SONRA , HER İKİSİ DE( OLSA OLSA) BİR TEZEK OLUR, ORTALARINDAN SADECE TEKER GEÇER. Bu tür olayları, bazen de insanın yaradılış yapısında arayan psikiyatri doktorları var. Bırakalım bunları, tıp dünyası çözsün. Dünya kurulduğundan beri, hiçbir aslan yerde, dolunay da gökte itlerin ulumalarına aldırış etmez. Burnunu pislikten çıkaramayan terbiyesiz, salhane köpekleri, arkadan saldırmayı da ihmal etmezler. Çünkü mayasında itlik var. Bu nedenle büyüklerimiz (Aslanlar kocayınca it tayfasının maskarası olurmuş) darbı meselini 13. YY’dan bu güne kadar söylemişlerdir. Kendisini bir şeyler zanneden, ancak aslında cevheri olmayan bir çok canlı mahlukat, aslanın bir kükremesinden kaçacak delik ararlar, atların da ayağı kösteklenir. Örneğin, ite, çakala, aslan postunu istediğin kadar giydir sesini çıkarmasıyla itliği, çakallığı anında belli olacaktır. İşte bunun içindir ki aslanın erkeği aslan olduğu kadar dişisi de aslandır. Velhasıl kuşburnundan gül toplanmaz, asil insanlar azmaz, bal da kokmaz. KENDİSİNİ, ATASINI, ECDADINI, TARİHİNİ, KÜLTÜRÜNÜ, NEZAKETİNİ, SEVİYESİNİ, HİZMET ALANINI BİLMEYEN GERİ ZEKALI, SEPET KAFALI, ŞAŞI ELBETTEKİ BİRİ İKİ GÖRECEKTİR. EŞŞEĞİMİN KULAĞINI KESTİĞİM ZAMAN KÜHEYLAN OLACAK DİYEN BİR GERİ ZEKALI KAFANIN, BIRAKIN HER ŞEYİ BİR TARAFA, ZATEN YAŞARKEN YERİ BOŞTUR. HER ŞEY OKUMAKLA ÖĞRENMEKLE OLMUYOR Kİ.

Sayın Okurlar;

RAHAT DURMAYAN HİÇ ŞÜPHESİZ RAHATSIZ OLACAKTIR. ÇOĞU KEZ, İNSANIN TALİHİNİ ZATEN KARAKTERİ TAYİN EDER. Kendim ettim kendim buldum türküsünü söylemek istemiyorsak, evvela yüce Allah’a, sonra kendimize güveneceğiz. Kısaca ÇALIŞMAK HAYAT, DÜŞÜNMEK IŞIK, OKUMAKTA FAZİLETTİR. Biz bu hilkat meselesini, müessif olayları, örnekleri ile yazmaya kalksak, rahmetli Tamburi Selahattin Pınar’ın bir şarkısında ifade ettiği gibi “Yazsaydım ben derdimi , ciltlere sığmayan bir kitap olur” diyor. Kaldı ki huzurlu olmaktan huzursuz olan az mı insan var ? Önemli olan yapıcı olmak, yıkıcı olmak değil. KÖTÜ, BU ZAMANA KADAR, İYİSİNİ BİLSEYDİ ZATEN İYİSİNİ YAPARDI.