
Kemal Bilsel Sarısözen
kbsarisozen@boluekspres.com
Sayın okurlar;
Dünya kurulduğundan bu tarafa, zamana bağlı kalarak, insanoğlunda üç ölçekli beyinlere kadar varıldı. Tıp dünyası, ilim irfan yuvaları, bilimsel ve akademik çalışmalar, insanoğlundaki beyinleri şöyle değerlendirmiş: BÜYÜK ÖLÇEKLİ BEYİNLER-ORTA ÖLÇEKLİ BEYİNLER-KÜÇÜK ÖLÇEKLİ BEYİNLER. Büyük ölçekli beyinlerin; sistemlerle, orta ölçekli beyinlerin; olaylarla, küçük ölçekli beyinlerin de kişilerle uğraştıkları görülmüş. Dikkat edilirse, vakarlı, onurlu, fazilet erbabı ve kültürü de hazmetmiş insanlar, kendi işlerini yapıyor, faydalı ve verimli olmak için çalışıyor, pek tabi bütün bu insanlık görevini yerine getirirken, kendilerine yakışmayan en küçük konuyu alanlarına yaklaştırmıyorlar. Şu noktayı da herhalde çok iyi biliyorlar ki, serserilere cevap vermiyorlar, çünkü, bunlara karşı susmanın en büyük cevap olduğuna inanıyorlar. Doğrusu da bu olsa gerek.
Sayın okurlar;
Hayatımızda da bu türden örnek insanlara çok rastlıyoruz. Gel gör ki her meyveli ağaç taşlanır, olgun başakların da boynu eğik olur. Bu tür örnekleri köşemde çok vermiştim. Ancak, bütün insanları tenzih ederek ifade edeyim ki örneğin; seviyesiz cahil olsun veya okuduğunu hazmedememiş çiğ insan olsun, lafının önünü arkasını düşünmüyor. Yetmiyormuş gibi bir sürü de tenkit vs. Adama bir gün sormazlar mı? Sen ne yaptın? Elime ne döktün ki, yüzüme ne süreyim demez mi? Aziz aklın, ihtirasa dönen aklı, dilinin, seviyesiz perdesine dolaşırsa, bu ağızlardan tatlı sözler beklemek, herhalde, hiç olmamış ve olmayacak şeyi beklemektir. Nitekim, uygunsuz ağız, terbiyesiz dil, anahtarsız açılır. Hayatında her insan hata yapabilir. Biz de yıllar boyu az mı hatalar yaptık. TECRÜBELERDEN NASİBİMİZİ ALAMIYORSAK VE BU AKIL HER DEFASINDA, GELİP GİDİP ÇENGELE TAKILIYORSA, KURU KAFA BUNA NE YAPSIN? Yani, hem çalışmayacağım hem okumayacağım, bir şeyler üretmeyeceğim, daha sonra da yapanlara teşekkür etmem icap ederken, bir sürü tenkit yağdıracağım. Olur mu? Allah her türlü canlıya layık olan cevherini vermiştir. Örneğin, tırtıl iki diş bulsaydı ormanı yerdi. Kediler de haftada bir defa uçabilseydi, herhalde bütün serçelerin nesli tükenirdi. İşte bu nedenle, cenab-ı hak bir insanın kalbine, feyline bakıyor. Ya abad ediyor, ya da boynuna dilenci torbasını takıp berbat ediyor. İbrahim Hakkı Hazretleri, ne kadar güzel söylemiş: GÖRELİM MEVLA NEYLER, NEYLERSE GÜZEL EYLER.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!