• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

SON PİŞMANLIK

23.05.2011 00:48:50

Sayın Okurlar,

Seçimler yaklaşıyor. Birlikte görüyoruz, okuyoruz, duyuyoruz ve izliyoruz. Laflar çokta, bakalım sandıklar ne diyecek? Bir oturumun, sohbet havasına son varanlar, genelde değerli olurlar. Bundan böyle, son gülenler iyi gülerler, ancak netice itibariyle son pişmanlıkla dünya kurulduğundan bu yana hiç kimseye bir fayda vermemiştir. Tilkinin başını, tavukları yemeden kesmek gerekir, çünkü zararı tamir edemeyiz.

BU CAN, SANA BAKİ KALMAZ.

SON PİŞMANLIK FAYDA KILMAZ.

ANDA VARAN GERİ GELMEZ,

GEL, İKRAR ET GELENLERE.

(Yunus Emre)

 

Sayın Okurlar,

(İhmal etme, maslahatın tez biter. Dona kalan sona kalır) diyenler, herhalde bundan böyle boşuna laf etmemişler. Kısaca, AKLIM VARSA GÖZÜM GÖRÜYORSA, KULAKLARIM SAĞIR DEĞİLSE, BUNLARI KALKIPTA KÖR ETMENİN BİR ANLAMI YOK. Yani göz görür, kulak işitir. Olayları, Türkçeden Türkçeye tercüme etmenin bir anlamı mı var? Benim bildiğim kadarıyla, kendi kaderini yine insanın kendisi tayin eder. Akıl, izan, mantık varken, pişman olacak bir sarhoşluğa düşmek, halk edebiyatımızda, bildiği halde bilmemezlikten gelen, Tecahül-ü Arif hane sanatına girer. Pek tabii, kaza gelince, feza daralır. Araştırmak, sormak, düşünmek, konuşmak, hayvanların değil, insanoğlunun, dolayısıyla ilk ve son isteğidir. Kuşlara dikkat eder misiniz? Gözü görür, kulağı duyar ama gel gör ki bir buğday tanesinin tuzağına düşer. NİYE DÜŞER? KUŞ KAFASI DA ONUN İÇİN. Bundan böyle, çoğu kuşun, boğazı kesilir, birçok balıkta, bir parça yem için, yine bu nedenle oltaya düşer. En yüksek yasa, insanın, ileride gelebilecek olayları görebilen, aziz aklıdır. Sadece, dünyanın menfaatleri için, iyilik edenlerin iyilikleri, bilinmelidir ki avcının, kuşlara yem atması gibidir. Üç kuruşluk menfaate, tenezzül eden ve bir nevi, bostanda biten köhne kafanın fikirleri, paslanmış birer çividir. Paslı çiviler, yerlerinden kolay kolay sökülmezler. Kaldı ki paslı olanlar, battıkları zamanlarda tetanos gibi bir hastalığı da getirebilirler. İyi düşünmek, güzel kararlar vermek, ruhun kendisi ile konuşmasıdır. Bile bile lades, şeytanın ve şer düşüncenin işidir. YALANI, YILANI, ASLANI, TALANI, MAKSADI, MURADI, AĞLAYANI, GÜLENİ, EĞRİYİ, DOĞRUYU, velhasıl tüm olayları çözmek için bir insanın, mutlaka bir mektep veya bir medrese mi bitirmesi mi icap ediyor. (Hiçi hiçe versen, yine hiç çıkar.) Değişir mi? Hile ile iş görenler, mihnet ile can verirler. Hayatı, şerlik, cin fikirlik ve hilekarlık üzerine kuranlar HER KİM OLURSA OLSUN, BENDE DAHİL, SENDE DAHİL, ONLAR DAHİL, DOKUZ OCAK YIKMAYINCA BİR OCAK YAPAMAZLAR. İşte seçimler geliyor, ileride, Allah korusun (yandım anam, ellerim kırılsın demek istemiyorsam, elbette ki hatıra, gönüle, makama, saltanata, şekle, şovmenliğe değil, yine Allah için doğruya sarılacağız. Ben böyle düşüneyim de ağlayan ağlasın, gülen gülsün. DEMİRİ DEMİRCİ KIRAR, ZİNDANLARDA KAZILMAKLA YIKILIR. Netice itibariyle, insan, bazen yeni uyumaya başladığını zanneder ama ikinci uykusunda olduğundan habersizdir. Her şeyin bu nedenle hayırlısını istemek en önemli olanıdır.

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: