NEYİ ARIYORSAN, SEN OSUN

14.03.2008 00:34:14 Sayın okurlar;

    Yukarıdaki söz Hz. Mevlana?nındır. Bir insan, ne aradığını, niçin aradığını bilmiyorsa, maksadı da, aradığı da kendine göre olur. İnsanoğlu, bu aziz aklı, gerçekçi yollarda kullanmadığı müddetçe hüsrana uğrayacaktır. Aklın, esiri olan insanın kalbi, bu nedenle sevilmemiştir. Çünkü kalben düşünen insan, aziz aklını daha güzel kullanmıştır.

    Akıllı adamlar, hem kitapları, hem de doğrudan doğruya hayatı okumuşlardır. Gerçekte odur ki, aptallar, akıllılardan pek az şey öğrenirlerken, akıllılar, aptallardan pek çok şey öğrenmişlerdir.

    Ülkemizde ki, çeşitli nahoş olayları zaman zaman izliyoruz. Şurasını da hemen hatırlatalım ki, her şeyi de devletten bekleyemeyiz. Devlet, her çamın dibine bekçi dikemez. İyiler, güzeller, doğrular zaten bu olayların içinde bulunmuyorlar. Üzücü olayların, eni yok, boyu yok, sonu da gelmek bilmiyor. Ancak, laf ebeliğine gelince, mangalda kül kalmıyor. İnsanoğlu, bazılarını hep aldatabilir. Hatta bazen de herkesi. Ne var ki, herkesi her zaman aldatmak mümkün değildir. Başarılar daima kuvvetli olana gülümsemiştir. Başarısızlık ise, zayıflara mutlaka çullanacaktır. Cehalet, dünyanın her yerinde insanoğlunu saadetten mahrum etmiştir. Bu da bir gerçektir. Yalanın, yalancının, riyakârın, sahtekârın, utanmazın, seviyesizin olduğu yerlerde, hak hukuk nerede görülmüştür. Sadelik, iyilik, doğruluk bulunmayan yerlerde büyüklükte yoktur.

    Tekniğin, teknolojinin, bilimin en yükseğe çıktığı çağımızda, kuduz gibi çok hayati bir hastalığın, hala okuyup üflemekle geçeceğine inanan ÜFÜRÜKÇÜNÜN aklına, TIP ilmini salla vur tokmağıyla kafasına çaksan, bir ıkılama da geri çıkaracağı muhakkaktır. Böyle, aciz bir aklın neyi aradığı, neyin peşinde koştuğu bellidir. Yazımızın başında da bunu ifade ettik; NEYİ ARIYORSAN, SEN OSUN. Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz tane değil, milyonlarca dili olsa o yine dilsizdir. Yine de SABIR, ümit etmek sanatıdır, SABIR acıda olsa meyveleri tatlıdır. Hayatın akışı içerisinde nelere şahit olmuyoruz ki. Felek bir alçağı nimet sahibi yaparsa, o da gelir, mazlumların, masumların kalplerine yüklenir.

   Çünkü, aklının mayası böyle istiyor. Kötülük düşünmeyenler ise, sadece ikbal sahiplerine aittir. İnsanın hayatında, cimriliğiyle birlikte ihsan, intikamla birlikte izzet, ayıp aramakla birlikte, siyaset düşünülmüyor, düşünülemez. Az da olsa, şu örneklere bir bakın. Bunlar hiç azalıyor mu? Kapıyor ve kaçıyor. Doğuruyor, kundaktaki çocuğu cami kapısına bırakıyor. Spor sahalarına giriyor döner bıçaklarla adam kovalıyor, trafikte adam ezmeye devam ediyor, öğretmen dövüyor, bombalar yapıp vatan hainliğine devam ediyor. Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Teşhis yanlış koyulunca, tedavisi de yanlış olacaktır.

    Yarasa, Tilkiye yaklaşarak (tilki kardeş, güneşe yaklaştım) demiş. Tilki de, yarasaya cevaben(sen bu kafayla bu mağaralarda daha çok döneceksin)demiş. Temennimiz odur ki, huzurumuz ve güvenimiz devam etsin. Bu nedenle her ağaçtan ok yapılmıyor. Hizmet alanlarında, insanlık adına faydalı verimli çalışanları da gönülden kutlarız.