MİLLETİ BEDAVACILIĞA ALIŞTIRMAYALIM

02.05.2011 00:34:24

Sayın Okurlar;

İnsanlar, bazen az okur, bazen çok okur, bazen de hiç okuyamaz. Bütün bunlar, bir anlamda kader meselesi de olabilir. Zaman, şartlar, maddi ve manevi unsurlar, insanların eğitimini, öğretimini aksatabilir. Bütün bunların yanında, insanlara yardımcı olmakta insanlık görevidir. Ancak, YARDIMIN YERİ, ZAMANI, NASIL VE KİME YAPILACAĞI İŞLEMLERİ, YARDIM YAPANIN ŞARTLERI İÇERSİNDE ELE ALINMAZSA, VATANDAŞ BEDAVACILIĞA, PARAZİT YAŞAMAYA YÖNELECEKTİR. YANİ, ÖZETLE DEMEK İSTİYORUM Kİ, SİYASİ VAATLERLEDE OLSA, BIRAKALIM DA PARA DAĞITMAYI, BUNLARA İŞ SAHALARI AÇALIM, MİLLETİ ÇALIŞMAYA, ÜRETMEYE, HİZMET ALANLARINA YÖNELTELİM.

Sayın Okurlar;

Dün de, bugün de, çalışan, üreten nasıl belli oluyor. Yani, alın teri ile para kazanmak varken, böyle bol keseden vaatler, birçok insanda tembellik yaratacaktır. Öyle (ekmek elden, su gölden) düşüncesi (armut piş ağzıma düş) olmaz da ne olur? Kavun, karpuz da yata yata büyüyor ama tarlası, gübresi kuvvetli olmayan yerlerde, çoğu kelek, yani ham çıkıyor. Bırakalım böyle vaatleri de halka şöyle seslensek daha iyi değil mi? EY HALKIM; AKLIN ÇALIŞIYORKEN, ELİN TUTUYORKEN, KUVVETİN VARKEN ÇALIŞALIM, EMEK VERELİM, ÜRETELİM, HEM KENDİMİZE, HEM DE HALKIMIZA FAYDALI OLALIM. Bedavacılığa alışmış parazitlerin, maşallah nasıl oluyorsa ense kulakları da yerinde. Nerden baksan beşten aşağıya da çocukları yok. Biraz sıkıştı mı, birisini cami kapısına, diğerini hastane çıkışına veya karakol kapısına bırakabiliyor. Yetmezse, en küçüğünü de kucağına alıp yollarda dilenebiliyor. (Örneğin, gel şu dükkanımı temizle, al sana 20 TL desen gelmiyor. Niye gelmiyor? Çünkü, böyle alışmış, böyle alıştırılmış. Bedavacılık, hülefecilik, dravacılık varken, niye çalışsın ki. Böyle hazıra konanlar, lirayı bozarlar ama keyfi yine bozmazlar. (hülefecilik, dravacılık) orta Anadolu yerel ağzında, bedava geçinen anlamında kullanılır.

Sayın Okurlar;

Yardıma, gerçekten muhtacı olan fakir, hayatının hiçbir döneminde, kimseye el avuç açmaz. Böyle hareketten utanır, sıkılır. Bunları bulabiliyor muyuz? Benim bildiğim, maddi ve manevi yardım, böyle şerefli, onurlu, şahsiyetli, ancak, çaresizlikler içerisindeki insanlara yapılır. GELELİM BEDAVACILIĞA. Bedava eşek, attan yörük olur. Bedava sirke, baldan tatlı olur derler. Yeter ki, bedava olsun. Beleş, bomba da olsa karnında dahi patlatır. Unutmayalım ki, bedavadan gelen, bedavaya gider.

Varlıkta darlık yok, yoklukta dirlik

Gece gündüz çalış kazan demişler

(BAKİ)

Efendim, çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz. Çok verip azdırılmaz, az verip gezdirilmez. Bedava verilen çok arpa, atı da çatlatır. Elin atına binen çabuk inecektir. Bedavacılığa alışmış, parazit yaşamayı kendisine şiar ediniş, yalakalığa yönelmiş bir insanın yüzünde, gözünde asalet, nur değil, pişmiş kelle misali sırıtma olur. Çünkü, bedava hayatı yaşayan, hayatının her devrinde arsız ve yüzsüdür. Fazilet erbabı insanda ise, ONUR olur. BUNDAN BÖYLE, HAYATIN, EN ÖNEMLİ İKİ FAZİLETİNDEN BİRİSİ ÇALIŞMAK, DİĞERİ OKUMAKTIR.