• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

SİYASİ KONUŞMALARDA ÜSLUP

29.04.2011 00:32:18

Sayın Okurlar;

Hani derler ya (Ağzı olan konuşuyor.) Bundan böyle, her insan bilerek veya bilmeyerek bazı konuşmalar yapar. Bu konuşmalar, sıradan geliyorsa normaldir, ancak, konuşmalar siyasiler, bürokratlar, vekiller, vükelalar tarafından yapılıyorsa, buna azami özen gösterilmesi gerekir. Ben, şahsen böyle düşünüyorum. Bilhassa, milletin vekili, kefili olan kimsenin, toplumuna herkesten evvel örnek olması gerekir. Şimdi, o konuşmalardan örnekleri bırakalım. Netice itibariyle, herkes yaptığı konuşmanın ne dereceye kadar sıhhatli, faydalı, verimli olup olmadığı bilir. İşin özüne ve geneldeki yorumuna gelelim.

 

Sayın Okurlar;

CANA, ŞEREF VE İTİBAR MAYASINI, HİHMETLİ SÖZLER VERİR. Çok ayıplamalarla veya lüzumundan fazla taltif etmekle ele bir şey geçmez. Pek tabi, dünyanın zehrini yutmak olmaz ama halkında, ağzı torba değildir, tutulamaz. Söz güherdir. Kaldı ki her söz, karşısındakini miktarı kadar söylenir. Söyleyenden ziyade, dinleyenlerinde arif olması gerekir. Bundan böyle, söz adamın mihengidir. Sözler, 9 boğumludur derler. Bunun içindir ki sözlerimizi düşünerek ve boğa boğa söylemek daha isabetlidir. Bütün insanlık alemi de bilir ki söz söylemekle ağız aşınmaz.  ANCAK, BİR SÖZÜN TESİRİ YOKSA ETKİLENMİYORSA, DİNLENMİYORSA VEYA MANASINI, MAKSATINI AŞIYORSA, BU SÖZLER NEYE YARAR? Söz yaş deri gibidir. Çektiğin yönde süner. Sözü sözle, sazı sazla bastırırlar. Nitekim MÜZİK DİNLEYENE TERBİYE ALANA GÖREDİR. Bir milletin vekili, öğretmen gibidir, yani örnek insandır, öğretendir, milletinin de vekilidir. Ayakkabısının ökçesine basan, düşük pantolonla sınıfına giren öğretmene, bırakın fikrini, kıyafetiyle de olsa nasıl itibar edilmiyorsa, siyasi terbiyesi, üslubu zayıf, cılız, sert olan kimselere de, bürokratlara da bir o kadar değer verilmez. Söz pişirilir, ağız devşirilir. KELAMIN FIDDA İSE, GER, SUKUTUN OLSUN ZEHEB

KEMAL, EHLİ KEMALAT-I SÜKUT İLE BULDU HEP

 

Sayın Okurlar;

Yukarıdaki beyitten de anlaşılacağı üzere, söz gümüşse sükût altındır demişler. Gerçekten, ağzı bozuk olanların perhizi olmuyor. İşte bunun içindir ki ağzı büyük, sözü çürük, dili kürek olana, kepçe kaşıktır. Sözün endazesi yoktur. (Laf ola dersek, buna söz ustaları gülerler) BİZİM İLLERDE (LAFIN YAVAN BİTENİ, DUMANIN EĞRİ TÜTENİ, HOROZUN ERKEN ÖTENİNİ SEVMEZLER) Yazımızı, Hamamı Zade İhsan Beyin bir dörtlüğü ile bitirelim.

HANİ MEYDANDA ESER, LAFLA DEĞİRMEN Mİ DÖNER

DEREDEN KURBAĞALAR SES ÇIKARIR VAK VAK İLE

BİZDE YOK FİKR-İ ALA, LAF ATARIZ SUBH-U MELÂ

LEYLEĞİN BAD-İ HEVÂ ÖMRÜ GEÇER LAK LAK İLE

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: