
Kemal Bilsel Sarısözen
kbsarisozen@boluekspres.com
Sayın Okurlar;
Türkçemiz, mevcut diller arasında en güzel ve en iyi şekilde anlaşılabilen bir dildir. Durum böyle iken, günümüzde hemen hemen nereye baksak birçok ticarethane ve benzeri kuruluşların tabelalarında, yabancı isimler yer almış. Hani reklam olmazsa, özür dileyerek söylüyorum, ben, 15 ülkeye gittim, onların hiçbirisinde Türkçe bir tabela, kelime görmedim. Bu sadece, tabelalarda, levhalarda görülenler değil. Örneğin, müzik alanında da aynı şeyler oluyor. Yabancılar, mensubu oldukları kurum, kuruluş veya müzikli yayınevleri gibi yerlerde TÜRK MÜZİĞİ ÇALMIYOR. YANİ, ÖZETLE, BU AŞIRI ÖZENTİ NEDİR? Öyle tahmin ediyorum ki, bütün mesele (DESİNLERE) BİR GİDİŞ VEYA ULUSLAR SOSYETESİNDE GÖRÜNEBİLMEK DÜŞÜNCESİNDEN KAYNAKLANIYOR. Bizim, kimsenin zevkine, düşüncesine, diline, kelimesine karışır gibi düşüncemiz yok. Güzel Türkçemizde öyle güzel kelimeler var ki, hem iç açıcı, hem de akıllarda kalıcı. ÖRNEĞİN BİR MAĞAZAYA (BAHAR VEYA MENEKŞE) İSMİNİ KOYMAK ÇOK MU ZOR?
Sayın Okurlar;
Genel anlamda, kendini tanımayan, tarihini, kültürünü, sanatını, inceliğini bilmeyen, sevmeyen, göremeyen, HÂŞÂ YARATANINI BİLİR Mİ? BATIYI TANIMAK, MEDENİ ÂLEME AYAK UYDURMAK AYRI ŞEY, ÖZÜNDEN TAVİZ VERMEMEK İSE DAHA BAŞKA ŞEYLERDİR. Kendi başını bağlayamayan, gelin başını nasıl bağlayacak? TÜRK HALK MUSİKİSİNİN, EN GÜZEL ÇALGILARINDAN BİRİSİ OLAN (BAĞLAMAYA) EŞKİYA ÇALGISI DİYEN ÖZENTİ BOZMASININ, HER TARAFI SOSYETE OLSA NE YAZAR, NE ÇIKAR?
SEZADIR BİR ŞEBEK TASVİR YAPIP, VEHBİYE GÖSTERMEK
GEREKTİR, KENDİNİ BİLMEZLERE KENDİNİ BİLDİRMEK (SURURİ)
Sayın Okurlar;
Batı, örneğin, alnının ortasına bir parmak çamur sürse, bu tür özenti bozmaları da, bunu neredeyse moda kabul edecek, alnına sürecek. Bırakalım her şeyi bir kenara, Türk kültürü ve sanatı, Dünya kültürü ve sanatının rengini değiştirecek kadar, ENGİN VE ZENGİNDİR. HAYRET! (ana kızına taht kurar, her nasılsa, kızda bahtı gider, kocada arar sözünü ne güzel söylemişler.) Unutmayalım ki, üvey ana ekmeğinin tokmağı demirdendir. Elin atına binen ebetteki çabuk inecektir. Elin gülü, ele kokmaz, bundan böyle elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz. Özünü bilmeyen, özentiyi bilse ne olur? Çünkü, dünyamızda her şey aslına rücu edecektir.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!