VALİ, DEVLETİN VALİSİDİR
20.08.2010 00:49:41
Sayın
Okurlar;
Bir ilin, en büyük mülki amiri
validir. Valiler, çok hassas bir incelemeden sonra, kararname ile
atanırlar. Valiler, makam otosunda ve kendi il sınırları içerisinde
?TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN? ölçülü bayrağını gönderine takarlar. Öte
yandan, valilerin resmi aracında, başta makam otosu olmak üzere
(RESMİ HİZMETE MAHSUS YAZISI DAYOKTUR.) Bu, valilere tanınan, büyük
sorumluluk, görev alanının genişliği ve yetkisinin yüksek olmasından
kaynaklanır. Bundan böyle, Vali, Devletin valisi olarak, tüm kurum ve
kuruluşlarla iş birliği sağlar. Vatandaşlarıyla, hizmeti temi
yolunda, kapısını açık tutar, yasaların kendisine tanıdığı alanlar
içerisinde, planı, projesi ve bütçesiyle hizmetini sürdürür. Ayrıca,
bütün bu görevleri ifa ederken, tarafsızlığını veya tarafını,
KANUNLARDAN YANA KULLANIR. Valide bir insandır, valinin de bir
görüşü, bir düşüncesi olacaktır. Vali, siyasete siyasilere
saygınlığını koruyacaktır ama, açıktan siyasetin içinde
bulunmayacaktır. Hatta, valinin siyasi dostu da olabilir, ayrıca,
kadirşinas bir ifadeyle, arkadaşlığı da, ahde vefayla devam edebilir,
ancak, siyasetin veya partilerin aleti olamaz. Yasalarımızda
(HÜKÜMETİN VALİSİ, HÜKÜMETİN MEMURU DENMEZ, DEVLETİN VALİSİ, DEVLETİN
MEMURU TABİRİ KULLANILIR.) 657 sayılı devlet memuru yasası, bunun en
önemli göstergesidir.
Sayın Okurlar;
41 yıllık hizmet hayatımda, bu arada,
saniyen, görevim icabı, bulunduğum, müdürlük ve akademik yıllarımda,
çok valiyle tanışma imkanı buldum, birlikte çalıştığım güzel günler
oldu. (Allah rahmet eylesin, bu valilerin arasında, en çok saygı
duyduğum valilerden biriside, Sayın Recep Yazıcıoğlu?ydu. TOKAT?TA,
BÖYLE BİR VALİYLE ÇALIŞMAKTAN, ONUR DUYDUM, HAZ DUYDUM, GURUR
DUYDUM.) Hiç unutmam, çalışmalarımız sırasında çektirdiğimiz
fotoğrafları, tayin olana kadar, takılı yerlerden indirmedi.
Son zamanlarda, az da olsa, bazı
illerde ve ilçelerde, kendisini siyasetin içersinde gösteren ve resmi
yazışmalarla görev hudutlarını aşan valileri de, televizyonlardan ve
basından öğreniyoruz. Bunlar, pek tabii şık konular değil. Yasalar,
kişileri bağlar ve çalışma alanlarını belli eder. Netice itibariyle,
bir gün gelir, yanlış hesaplar Bağdat?dan döner. Geçmiş yıllarda da,
arabasına kurulup, sağ elini kolçaktan tutup sadece gidip gelen ve iş
yapıyor görümünde olan valilerde gördük. TAM TERSİ, GÖREV ANLAYIŞINI,
HER ŞEYİNİ ÜSTÜNDE TUTAN, SORUMLULUĞUNA MÜDRİK, MESELELERİ MANTIK
SÜZGEÇİNDEN GEÇİREN, KONULARI, YASALARA UYGUN BİR TAZDA
DEĞERLENDİREN, ADALETLİ, HAYSİYETLİ, ONURLU, BUNDAN BÖYLE DEVLETİN
VALİSİNE YAKIŞAN GÜZEL VALİLERİMİZDE AZ DEĞİLDİR. İşte bu nedenle,
resmi koltuklar, babamızın çiftlik koltuğu değildir. Allah korusun,
yalan yanlış ve kanunsuz bir şekilde döndü mü, ortada, ne amir ne
memur, ne de, masa ve makam kalır. Bir de bakmışız ki, etrafımızda o
zamana kadar, bizimle yiyip içenlerden kimse kalmamış. DEVLETİN
KANUNLARI ORTADADIR. KANUNA DAYANMAYAN ADALET ACİZ, ADALETE DAYANMAYA
KUVVET ZALİMDİR. (Pascal) Bir sohbet havasıyla söylüyorum. Her
nasılsa, el adama akıl veriyor ama ekmek vermiyor. İşte, buradan
esinlenerek şu noktaya gelmek istiyorum. (Güzellikler diyarı varken,
çirkinlikler diyarına gitmenin ne anlamı var.) Bende biliyorum ki,
herkes kendisinden sorumludur. BENİM AMCAM, (ABDULKADİR SARISÖZEN,
ÇOK PARTİLİ HAYATIMIZIN GEÇİŞ DÖNEMİNDE TOKAT VALİSİYDİ. YANİ AZ VEYA
ÇOK, VALİNİN KİM OLDUĞUNU HEPİMİZ BİLİRİZ.) Devlet mansıbı, bir
güvercinliktir. Biri konar, biri uçar. Devlete göre güçlülük yoktur.
Devlet, senelerde geçse, bir haksızlık, bir kanunsuzluk olmuşsa,
çıkar gelir ve ilgiliden, varsa bir yanlışlık bunun hesabını sorar.
Bu mübarek ramazan ayında, tüm
valilerimize, idarecilerimize, değerli halkımıza, sağlıklar,
başarılar ve engin mutluluklar diliyorum. Mübarek ramazanımız kutlu
olsun.