ÖNEMLİ OLAN, YANLIŞ YAPMAMAK
11.06.2010 00:17:54
Sayın
okurlar;
Her insan hata yapar, insanlık
dünyasında (hatasız kul olmaz) sözü de hala geçerliliğini korur.
Önemli olan asıl konu HATAYI VE YANLIŞI YAPMAMAK İÇİN, AKLISELİMİ EN
GERÇEK ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMEKTİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM. Kaldı ki, bir
meseleyi görebilmek, çözebilmek içinde mutlaka bir mektep veya
medreseyi de bitirmeye bilmem gerek var mı? (Kültür cehaleti kaldırsa
da, eşeklik bakidir) darbımeseli de, bu nedenle söylenmiştir. Nitekim
göz görüyor, kulak işitiyor. Ancak, şahsi, gizli ve tek taraflı
menfaatlanma ile düşünülüyor, böylece bile bile yanlışlara kapı
aralanıyorsa, işte asıl tehlike de buradadır. Olaylardan sonra (AKIL
NEREDEYDİ, GÖZLER KÖRMÜYDÜ, KULAKLAR SAĞIRMIYDI?) sorusunu da bu
nedenlerle sorarlar. Her kim ve her ne suretle olursa olsun,
tedbirleri almadan, konunun ciddiyetine sarılmadan, güç ve kuvvet
dengeleri müzakere edilmeden olaylara balıklama dalınırsa sonuçlarına
da katlanılacaktır.
Sayın
okurlar;
Yardım ve yardımlaşmak bir
insanlık görevidir. Yaralı kuşlara taş atılmaz. Ancak, hizmetlerin
bir başka anlamda yardımlar niçin, neden, nasıl, hangi maksatlarla
yapılacağı doğru, güzel ve yasal düşünceyle ele alınması,
sonuçlarının da huzur ve güvenli bir şekilde gelişimini sağlamakta
yardımcı olacaktır. Aksi hallerde karmaşıklık çıkar, maddi ve manevi
zararlara yol açılabilir.
İsrail?in,
yardım gemisine, hangi gerekçe ile olursa olsun, silahlı saldırıda
bulunması bundan böyle, masum insanlara ateş etmesi, öldürmesi HİÇBİR
MAZERETLE ÖRTBAS EDİLEMEZ. Yanlışlıklar, hatalar, varsa hukuki
sorunlar görüşülebilir ama silahsız, masum ve sadece yardım konvoyuna
katılmaktan başka günahları olmayan insanlara kurşun yağdırmak, hangi
insanlığın işidir, bu nasıl mantıktır ve bu ne gaddarlıktır?
Danışmak, sormak, anlamak ileriyi görenlerin işidir. AKIL, AKLIN
SIRDAŞIDIR. Ahmağın özrü, elbette ki insanı kızdıracaktır. Yerde, bir
mazlum aman diliyorsa, gökte melekler dahi harekete geçermiş. Güç,
kuvvet muhatabına göredir. Bir boksörün, bir çocuğa yumruk atması,
nerden bakılırsa bakılsın, tam bir haydutluktur. İnsanlık hayatında,
herkese yumruk atmasını adet haline getirenler, bir gün gelir, yumruk
yiyen mazlumların tekmeleri ile geberirler. Cenab-ı Hak, bir insana
bela verirken bundan böyle evvela aklını alırmış. (Zalimlere müdara
gerekir) Müdara, yalandan yüze gülmektir. Demeyelim ki, zulüm edenin
kalır yanına, sana kalsa dahi, kalmaz oğluna. İtin ahmağı, bu kafadan
dolayı, baklavadan pay umarmış. İnsanların kötüsü ve iyilikbilmez
kursaksıza öğüt versen de, bir işe yaramaz. Tatlı tatlı sırıtarak
gülen zalimin, bir gün yağlı kurşun yemiş domuz gibi böğürmesine
şaşırılmaz. Sapla samanı birbirine katan, birbirine karıştıran
dangalak kafa, evvela kendisinin tuzağını kurar. Bu tuzağa da,
hazırladığı bu yanlış kuyuya da evvela kendisi düşer. Yanlışa doğru
diyen ve ısrarla, bunu savunan her düşünce de, tamiri mümkün olmayan
ve dumura uğramış (arızalar vardır) mazlum bir gün gülecektir. Ancak,
gel gör ki, zalimin dişi de behamal sökülecektir.
Ne assı, zulüm ile cevr-i cefadan
Halâs olmaz, EDEN BULUR
HÜDADAN
(Taşlıcalı Yahya Beğ)