HER SÖZ BAŞARI GETİRMEZ
11.11.2009 00:32:58
Sayın Okurlar;Şurası bir gerçektir ki,
başarı kuvvetli olanlara daima gülümserken, başarısızlık, zayıflara
çullanmıştır. Nitekim başarılar ?tez elden? edilmiyor. Tez elden
edilen başarılar, insanı kararsız ve menfaat peres
yapmıştır.
1923 yılından, günümüze
kadar geçen 80 yıllık Cumhuriyetimizin küsuratlı hayatında, gerekse
siyasetimizde, gerek ticaretimizde, öte yandan daha birçok konularda,
elde edilen başarılar ve başarısızlıklar ? olayların, başını ve
sonunu görenlere göre neticelenmiştir.? Hercai, hissi, fevri
düşüncelerle, meselenin sadece başını görenler, şımarıklık saltanat
ve unvanlarıyla birlikte tükenmişlerdir. Ancak, meselenin sonunu
görenler, akıllı, fikirli, mantıklı ve çok yönlü düşüncelerle
gerçekleri görmüşler, böylece başarıyı elde etmişlerdir. Yani başarı
zannedildiği kadar kolay elde edilen bir şey değildir. Boş laflarla,
kuru sıkı sözlerle, ahkâm kesmekle başarı elde edilmiyor. Yıllarca
devam eden siyasi hayatımızda, Sayın Cumhur Başkanlarından alın,
Millet Vekillerine kadar, nasıl ve nedenlerle başarılı veya başarısız
olduklarının nedenini, siyasi tarihimizde görürüz. ?Ceza görmeden,
yanılmak haklı olduğu müddetçe?, insan başarıdan daima emin olmuştur.
Hayatlarında, dolayısıyla hizmet konularında başarı gösteremeyenler,
kendilerini başarılarını küçültmekle teselli ederler. Başarılı bir
insan, kendilerine öğretilen müspet bilgiler ve bilgileri öğrenmekten
bir an dahi geri kalmamıştır. Ayrıca hadiselerin, sebeplerini de
araştırmamışlardır. ?Mümin, güzel söz söyleyendir?. Boş sözler
fitnelere, fesatlara nerede ve ne zaman fayda sağlamıştır. ? Taşa
çivi çakılmaz, haset öğüt dinlemez, fesadı yüzyıl kaynatsan bir
zerresi eksilmez.? Hiçbir zehir ağacından tatlı meyve bekleyemeyiz.
Canın, şeref ve itibar mayası, hikmetlerin, güzel düşünceler ve güzel
sözleridir. Ömrün, telef olmaması için, gerçekçi olmaya bunun için
özen gösterilir. Dünyada, doğruyu söyleyen ne kadar az olursa olsun,
neticede, mutlaka itibar bulmuştur. Hırs ve tamah ehli olanlar, fitne
koparmadan öteye ?bir işe? yaramamışlardır.
Sayın
Okurlar;
Hiçbir gerçek, dünya durduğu
müddetçe, kaybolup gitmez. Bir gün gelir her şey günışığı gibi ortaya
çıkar.( SÖYLEDİKLERİMİZİ SAKLAYAMAYIZ AMA SÖYLEMEDİKLERİMİZİ HEM
SAKLARIZ, YERİ GELDİĞİ ZAMANDA İFADE EDERİZ.) Yani, her sözle, her
lafla meseleler halledilmiş olsaydı ve pilavlar sadece lafla
pişseydi, deniz kadar yağ getirenin hadde hesabı olmazdı. Önemli
olan, aziz aklın doğru güzel ve mantıklı düşüncesi değil mi? Bir
sözün, manası, maksadı, muradı hayırlara vesile olmuyorsa, bu
lafların hepsi bir moloz yığınından farksızdır. İşte bunun için az da
özü aramak kadar güzel bir şey yoktur.