DAVRANIŞ
18.03.2009 00:26:34
Sayın
Okurlar;
Yıllarımı verdiğim, özel ve
mesleki hayatımda, bazen öyle anlar geliyor ki, bir saat evvelki
ifademi ve davranışımı, kendimin dahi beğenmediği oluyor. Yani, beşer
şaşar derler. Bu nedenle, beyanlar, davranış biçimleri, insan oğlu
için, gerçektende çok önemli konular.
Sayın
Okurlar;
Her davranış, insanların kendi
yüzünü gösteren bir aynadır. Aslında, beyan ve davranışlar, güzel
sanatlar kapsamında değer kazandı mı, inceden inceye, insan oğluna,
ayrı bir güzellik bir başka letafet veriyor. Bu nedenle, ilk etapta
göze çarpan davranışlar, kaba ve çirkin olan davranışlardır. Burada
bir gerçekte şudur. Güzel ve ince davranışın, dünyamızda bütün güzel
sözlerden, daha çok etkili olduğu, iç güdüsel olarak da bilinir.
Bilgi, görgü ve tecrübelerle, bunu içine sindirmiş bir kimsenin,
sempatik davranışları, ruhların ve gönüllerin kapılarını açan altın
bir anahtardır. Bir insanın, çirkin, lüzumsuz beyan ve davranışlarda
bulunması, yaşantısının hayatta tatmin olamamasının, hırsın ve
acizliğin ifadesi değildir de nedir? ?Ha bir insanı kaldırıp yere
vurmuşsun, ha da davranışlarınla, asaletten, fazilet dünyasından
çıkıp, rezaletler dünyasına girmişsin. NE FARK EDER? Kendisini
kıymetten düşürmek istemeyen, başkalarını da kıymetten düşürmemeyi
bilir. (KENARIN DİLBERİ, NAZİKTE OLSA NAZENİN OLAMAZ) ?Şair Nabi?.
Padişahta olsa, eşini, dostunu, halkını davranışlarıyla kıran bir
insan, ülkesinin yükseleceğini, bayındır hale geleceğini, görse görse
rüyasında görür. Gazaba gelen insanın, evvel emirde, evvela aklı
başında olacaktır. Çünkü, aklı gelip de çengele takılanlar değil,
aklı başında olanlar tahammül gösterir. Beyanlar, davranışlar birde
öfkeyle beraber saldırıya geçti mi, ortada ne hak, ne hukuk, ne
insaf, ne takva, ne de din kalır.
Sayın
Okurlar;
İşte hayatımız, işte her gün
medyadan ve televizyonlardan gördüğümüz bir sürü davranış
bozuklukları içinde olan kimseler. Hayatta, biz, bir noktada ve bir
anlamda epey mesafe elde ettik. Unutmayalım ki, çocuklarımız, bu kötü
hareketleri gördükçe, gidişatlarında da pek tabi bir anormallik
olacaktır. Halbuki biz onları geleceğin güzel evlatları olarak
yetiştireceğiz. Güzellikler diyarı varken, çirkinlikler diyarına
gitmenin bir anlamı var mı?
Hemen şu
noktayı da belirtmekte fayda var. Gerçektende herkes kendi ayıbıyla
meşgul olursa, başkalarının ayıplarını aramaya zaten zaman bulamaz.
Özetle, aklın hassası, yani özü, işin sonunu görmektir. Akıbeti
göremeyen akıl daima nefis olmuştur. Dışarıdan adam görünmek, içerden
melun ve şeytan olmuş kimse hayatında ne gerçek bir dostluk ne de
hüsnü kabul görmüştür. Taklidi bilgiler, artistik hareketler sadece
ve sadece satış içindir. DİKEN ASLA YENİLMEZ, KENDİN DE YİYEMEZSİN.
ASIL ERLİK, BAŞKALARININ GÖNLÜNÜ HOŞ EDEBİLMEKTİR.. Bu güzel
davranışları, yaşayan ve yaşatanlara ne mutlu.