• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

GÜNDEMLER NASIL DEĞİŞİYOR

06.02.2009 00:40:57

   Sayın Okurlar;

   Türkiye?de, gündemi işgal eden olaylar, birden bire nasılda değişiyor. Memleketin ekonomisi, işsizliği, küresel krizi ve yaklaşık seçimler ortadayken Davos konusu, ortalığı, nasıl da Hallaç Pamuğu gibi attı.

   Efendim;

   İşin, bence bir düşündürücü yanı da bu kadar önemli ve mükemmel konulardan, uzaktan veya yakından bilgisi- ilgisi- tecrübesi olmayanların DIŞARIDAN ahkâm kesmeleri. Davos konusu, fevkalade önemli bir konu. Bu konu, uluslar arası ve diplomatik, yani, oturum, sıradan bir dernek toplantısı değil. Dışardan birisi, bildiğim ve inandığım kadarıyla, böyle önemli konular hakkında konuşurken veya bilgi verirken meselenin %90?na vakıf olması gerekir. Elbette ki her insanın bir görüşü, bir düşüncesi olacaktır. Önemli olan bildiğini müspet belgelerle ve bilgilerle ele alması, konuşması veya yazmasıdır. Bırakalım, kasap sallağı, sallaklığını, irfan sahipleri, eğitim- öğretim meselelerini, siyasetçiler siyasetlerini, bu konuda kuvvetli olan yazar ve çizerler takımı da kalemlerini, diplomatlar da diplomatlığını konuştursunlar. ? ŞÖYLEMİŞTE, BÖYLEYMİŞ? bu laf ebeliği neyi değiştirecek. Konunun büyüklüğüne bak, derinliğine bak içeriğine bak, dışardan ilgisiz ve bilgisizlerin ahkâm kesmelerine bak. Adama bir gün sormazlar mı? ?BİLMEDİN KOLAYINI, BERBAT ETTİN ALAYINI? düşünmeden ve bilmeden konuşuyorsak, nasıl cevap vereceğiz?

   Sayın Okurlar;

   Bilinmedik işe karışılmaz, bilinmedik yola gidilmez. Sadece ve sadece konuşmak olmak için konuşuyor, yazmak için yazıyorsak bu saçmalık değil, gaflet değildir de nedir? Örneğin; Davos gibi bir konuda, dışardan gazel okurken, diplomat mısın, siyasi tarih mi biliyorsun, devletlerin hukukunu mu öğrendin, öte yandan konuyla ilgili bazı deneyimlerin mi var? Özetle bilgi, ilgi, görgü, tecrübe ne kadar? Merkep, yediği otu bilmezse, ya başı ya dişi ağrıyacaktır. Böyle büyük ve kapsamlı işlerin, BENİ, SENİ olur mu?

   Merhum, Hüseyin Çelebi bu konuda, şu mısra-ı, ne kadar güzel söylemiş.

   ?Mezak, Ehl-i Lebin itse, tuti kendi vasf eyler.

    Acebdir, alemdeyüz, bilmeyen söyler, bilen söyler.?

    (Kısaca; dudaklar ağız, âlem de bileni de söylüyor bilmeyeni de.)

   Sayın Okurlar;

   Böyle olaylardan, kendisine göre fırsat kollayanlar, nasibini alanlar bir şeyler beklemeye çalışan fırsat yoksulları, nasılda mantar gibi bitiyorlar. Bir sürü uyduruk laf, Aslı yok, astarı yok. İşin en acı, en gülünç ve en düşündürücü tarafı da BİLMEDİĞİNİ BİLMİYOR.

   Bilmediğini bilmeyen sadece ve sadece kendinin düşmanıdır. Bunlar başkasına dost olur mu? Dünyamızda, her yalaka yalama, her yalama da yalakadır. Dışardan konuşacaksan, AT ORTAYA GÜZEL BİR SÖZ, VER MİLLETE GÜZEL BİR DERSTE HERKESTE NASİBİNİ ALSIN. Kendini bilen zaten biliyor ama kendini bilmeyen çuhadarlar, nasıl oluyorsa yılda iki çakşır değiştiriyor (Çakşır; Erkeklerde yöresel bir alt giyim). KENDİNDEN HABERİ YOKSA İLMİ NÜCUMUNDAN DEM VURACAKTIR. Bundan da tabi bir şey yoktur. Örnekler ortada, göz görüyor kulak işitiyor. Aklın yolu birdir. Bir şeyin aslı varsa, zaten gök kubbe de çınlıyor. ARİF OLANLAR BİR İŞARETDEN ANLARMIŞ. PEK TABİ GERÇEKTEN ARİF?SE.

   Sayın Okurlar;

   Bırakalım da ahkâm kesmeyi, ALLAH AŞKINA, HERKES İŞİNİ YAPSIN.

   Davos?u, işine geldiği gibi eleştiriye tutanlar, hayatlarında acaba, böyle bir konunun içerisinde bizatihi bulundular mı? İşi bilenlere zaten saygılar sonsuzdur.
İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: