BELEDİYE SEÇİMLERİ YAKLAŞIRKEN
12.12.2008 00:55:51
Sayın
Okurlar;
Belediye Başkanlı’ğı ve
Meclis Üyeliği Seçimleri yaklaşırken,faaliyetlerde hız kazanmaya
başladı.Bu arada,verilen sözlerin,yapılan vaatlerin hattı hesabıda
yok.Nitekim,vatandaşa karşı şirin görünmenin ,tüm hesapları,inceden
inceye düşünülmüş,konular neredeyse bir kumpas gibi
değerlendirilmiş.Belediye Başkanlığı aday adayları (olur efendim-peki
efendim) sözlerini o kadar o kadar güzel ve nazik kullanıyorlar ki
zerafet, adeta bu muhterem adayların saçından tırnağına kadar tüm
beyanlarına ve hareketlerine yansımış.Allah hayırlı uğurlu
etsin.
Sayın
Okurlar;
Her seçmen vatandaşın bir hür
iradesi vardır. Vatandaş, her kimi isterse onu seçer. ANCAK, girmeden
evvel çıkmayı da düşünmek gerekir.Geçmiş bir çok seçimlerin sonunda
,bir kısım vatandaşın (vermez olaydım,böyle olacağını nereden
bilirim)gibi yakınmaları ,sızlanmaları az değildir.O zaman elbette ki
kafamızı düzgün kullanmak icap
eder.
Sayın
Okurlar;
Göz boyamak için, vatandaşa
gönderilen üç kuruşluk hediyeler, sadaka gibi önlerine ve ellerine
uzatılan bazı eşyalara ve gıda maddelerine TENEZÜL edenlerin,
gelecekte şikâyetçi olmaya hakları var mı? Bir meseleyi anlamak ve
görmek için, illa da ’’tahsilin’’ önemi
yoktur. Ben, yazılarımda şu cümleyi çok gündeme getirmişimdir.(Kültür
cehaleti kaldırsa da eşeklik baki kalıyor.)Şimdi, kendi kendimize şu
soruları soralım.(Baştan bu işlere girişirken, gözlerimiz körmüydü,
kulaklarımız sağır mıydı, aklımız, izanımız, idrakimiz neredeydi?)
Yine bildiğim odur ki, düşünen, akıllı insan, meselenin başını değil,
meselenin sonunu görebilen insandır. Çoğu kez görülmüştür ki
seçilenler, seçildikten sonra, seçmenini saatlerce, günlerce makam
kapısının önünde az bekletmemişlerdir. Millet vasfından çıkıp, illet
vasfında olanların bırakın oylarını, zaten kendileri başlı başına bir
problemdir. Bir kilo salatalığı, domatesi rüşvet kabul eden ve oy
vermeye kalkan kafa, yarın, hiç dinlemez, yalancı şahitte olur,on
dönümlük Ahmet?in bostan tarlasına ,Mehmet?indir
der.
Sayın
Okurlar;
Toplum hayatımız belli.
Güzellikler diyarını yaşayanlarda belli. Yani hayatta mükemmel
insanları da görüyoruz. Gel gör ki her geçen zamanda it izi kurt
izine ,kurt izleri at izlerine karışıyor.Yani ,öyle bir noktaya
geliniyor ki alan belli değil ,satan belli değil.Ancak,şerefli
insanlar,şerefin iki kanadıyla çok güzel görevlerini
yapıyorlar.Onları her zaman gönülden kutlamak
lazım.
Kulak gerçeği anlarsa göz olur.
Yoksa, dedikoduya dalar.Herkes ,kendi ayıbını görebilseydi zaten onu
düzeltmeye çalışırdı.Temiz bir akılda,gözde,kulakta gerçekler yer
alır.Bu gerçekler,yalakalığa ,gayri meşruluğa, menfaat perestliğe,
yalakalığa,tamakkarlığa yer vermez.Bu nedenle çok yönlü ve ciddi
görüşmekte elbette fayda vardır.Bunlar benim şahsi
fikrim.Başkalarının fikirleri de elbette ki daha çok saygıya
değebilir.
Sayın
Okurlar;
Çarpık ayakkabı, çarpık ayağa
yakışır. Dilenci milletinin eli, kapı tokmaklarından hiç uzak kalıyor
mu? Bu türlü seçimlerde, seçilmeyipte ,bırakın vaadettiği sözleri,
yüce Allah’ın selamını dahi vermeyen az mı kimselere
ratladık?Genellikle yalanlarla ,yanlışlarla dolu hiç bir söz de
isabet yoktur.Bunlar olsa olsa surettir.Suretlerinde zaten HUSUSİYETİ
olmaz.Hoş geldin demekten aciz kimselerin,menfaatleri icabı yalandan
gülmelerine iltifat edilemez.
Cenab-ı
Hak bu millete hayırlı, uğurlu, faydalı, verimli ve inançlı başkanlar
nasib etsin.