• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

Sayın Okurlar;

03.12.2008 00:57:46 EVVELA SEBEPLER TEDAVİ EDİLİR, SONUÇLAR DEĞİL

   Türkiye’de, dikkat edilirse, sebeplerden çok, sonuçların tedavileriyle meşgul olunuyor. Araba devrildikten sonrada, maaşallah yol gösteren çok oluyor. Ancak, gel gör ki, el oğlu adama akıl veriyor da, ekmek vermiyor. Burası da bir gerçek.

   Bildiğim kadarıyla, hastalıklarda, teşhisten tedaviye gidilir. Kangren olmuş ayağın tedavisi olmaz. Zaman geçmiştir, o ayak kesilir. Üçüncü dereceden, ciddi bir verem hastalığının sonucu, çoğu kez, insanı ölüme götürmüştür. Özetle, zamanında aşısını, ilacını almayan çocuk, elbette ki hasta olacaktır. Yani, hayatın hastalıklarında evvela sebep araştırılır.

   Sayın Okurlar;

   Ülkemizde, başta trafik olmak üzere, kapkaççılık, tecavüz, taciz etme, hırsızlık, gasp, cinayet gibi yüz kızartıcı olayların arkası kesiliyor mu? KESİLMEZ, BİTMEZ. Yine bildiğim ve gördüğüm kadarıyla suçlu nereden bakarsanız bakın, asla ve asla kork muyor, yani cüretkâr. Serseri, adeta meydan okuyor. Utanmayı arlanmayı bir yana bırakalım. Reziller ve serseriler tayfasında utanma olur mu? Kösele bir yüz. Böyle bir yüz, yüz teneke su ile yıkansa, kirliliği gene gitmez. Burada, gerçekten o yüze dökülen suya yazık olur. Çünkü su azizdir.

   Örneğin; adamlar, hem de şehrin ortasında, bir müzikhole giriyor. Sahte polis elbiseleriyle etrafa dehşet saçıyor. Elindeki copla insanlara vuruyor, tekmeler atıyor, daha sonra, konsimatris bir kızı saçından tutarak sürüklüyor, o kadar insanın arasında taksiye bindiriyor ve bu bayana saatlerce tecavüzde bulunuyor. Yani, olaylar da ölenler ölüyor. Yaralananlar, yaralanıyor. Ağlayanlar, ağlıyor ve en önemlisi maneviyat bozuluyor. En acı tarafı, böyle çirkin olayların sonucunda insanlar, telafisi mümkün olmayan ağır yaralar alıyor. Her kim olursa olsun, edepsizler tayfası yakalanınca, pek tabi mahkemenin yolunu boyluyor.

   USLANACAK MI, UTANACAK MI, PİŞMAN MI OLACAK? ALIŞMIŞ KUDURMUŞTAN BETERDİR. Beyni kudurmuş köpeğin tedavisi mümkün mü? İşte bunlara sebebiyet vermemek için, zamanında daha ciddi, daha caydırıcı işlemler yapılsa, (genel anlamda ifade edersek) reziller, meydanlarda at koşturabilirler mi? Yularsız ve anırmaktan şeref duyan, başı boş eşeğe (buyrunuz ahırınız burası derseniz) bu eşek beyinli hayvan, ya anıracak, ya da cifte atmaya devam edecektir. Yaradana sığınıpta, kaba etlerine vurulunca, kuyruğunu ayakların arasına alıp, büzülecek sabaha kadar eşek gibi orda kıvranacaktır. Çünkü, yapısı ve aklı böyle istiyor. Biz buna Anadolu’da kursak kavurgasını istiyor deriz.

   Sayın Okurlar;

   Elbette ki ceza her zaman geçerli bir yol değildir. Ama layık olana, layık olduğu şekilde davranmak belki de en isabetli ve doğru yoldur. KESKİN DİŞLİ SIRTLANLARA ACIMAK, KOYUNLARA ZULM ETMEK OLUR. Elde taş varken, yılanda kayanın üzerindeyken, düşünüp duraklamak aptallık olur. (Gülüstan’dan) Her kim olursa olsun, adi adamlara hoşnutlukla, güzellikle, söz söylenirse, kibri ve inadı da o kadar artacaktır. Özetle,eşeğin ölüme cüretkarlığı, herzaman ahmaklığından olmuştur. Teşhisi yapamayan acemi doktor, veba gibidir. Öyleyse asıl önemli nokta, meselenin başını değil meselenin sonunu görmektir. Kurdun başını, kuzuyu yemeden evvel kesmek gerekir. Yoksa zararı tamir edemeyiz.
İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: