• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

KARARI DÜŞÜNMEK

08.08.2008 00:55:24

   Sayın okurlar;

   Her kişi, her kurum ve kuruluş, adalet huzuruna çıkabilir. Haklılığı veya haksızlığı, mahkeme sonunda verilecek kararla belli olur.

   AKP?nin, parti kapatılması konusundaki davada böyle oldu ve yüksek bir mahkemenin kararıyla parti kapatılmadı ama sonuç, yine çok ciddi ve gelecek için de düşündürücü yorumlara yol açtı.

   Sayın okurlar;

   Ben de bu köşemde genel bir yorum yapmak istiyorum. Bu yorumumu AKP?den ziyade, AKP?nin dışında mahkeme kararları açısından değerlendirmek istiyorum.

   Evvela hemen ifade edeyim ki, gerçekler bize değil, biz gerçeklere uyacağız. Zaman çok değerlidir ama, her gerçek zamandan daha değerlidir. Unutmayalım ki, beşer de şaşar. Rahmetli İsmet İnönü?nün dediği gibi ?Ben de çok hata yaptım ama, aynı hatayı iki defa yapmadım.? diyor. Aslına bakılırsa, hataların en büyüğü insanın tüm kusurlarından habersiz olmasıdır. Hatalarını, kusurlarını kendisine söylenmeyen adam, elbette ki her ayıbını hüner sayacaktır. Her nasılsa, insanoğlu başkalarının kusurlarını hep göz önünde bulundurur, ancak kendi kusuruna gelince sırt çevirir. Bu insanoğlunun düşünce ve ruh halinde vardır.

   Aziz akıl, daima makbul olan şeyleri kabul eder. Bunun için de mucizeye gerek yoktur. Birçok insan, tutumundan, gidişatından kendisini Dervişten sayarken ne yazık ki bazen gafletin içine düştüğünün farkında bile değildir. Bu işler kişisel, parti, iktidar, muhalefet, ne olursa olsun bir anlamda verilen kararın önemine binaen düşünmesi icab eden meselelerdir. Yani, insan kendi kendine düşünür, bir başka anlamda bu kararların lehte de olsa aleyhte de olsa bazı sorularını aklından geçirir. Örneğin; aleyhte verilmişse şu soruları en azından düşünmek gerekmez mi? Bütün bu sıkıntılara sebep neydi? Buradaki hata payları çoğunlukla kimlere ait? Ne oldu ki, ne yapıldı ki bizi dava ediyorlar? Yanlışlıklar nereden geldi? Kiminle çalışıyoruz ve refikimiz kimdir? Geçmişten ve tecrübelerimizden ne kadar istifade ettik? Az mı konuştuk, çok mu konuştuk yoksa boş mu konuştuk? Yoksa konuşmalarımızın yaradılıştan, susmanın ise, akıldan geldiğini mi göremedik? Nasihatleri dinlemede ve anlamada ihmalkarlık mı gösterdik? Salim ve selim bir düşünceyle kainatın idareciliğinden istifade mi edemedik? Öte yandan, cılız, kısır, anlamsız sözlere karşı bir tavır mı takınamadık? Kuvveti yanlış gösterip, dengemizde istikrarımızda bir isabetsizlik mi yarattık? Hakkın ve adaletin ölçülerine ne dereceye kadar saygılı ve bağlı kaldık? Barış ellerini, barış dalgalarını, göremediğimiz için, bir kısım insanın acaba gönlünü mü kırdık? Saniyen sevgisini mi kazanamadık? Makul tartışmaların mecrasını kavga ortamlarına mı taşıdık? Vs.

   Sayın okurlar;

   Bunlar, benim için de, bir başkası için de önem ihtiva eden sorular olmalı. Bu işin SENİ, BENİ olmuyor. Her adalet, insan topluluğunun kutsi bir bağıdır. Ülkelerin feşi, silahla, güçle oluyor ama korunması asırlar boyu ADALET ile olmuştur. Bir konu hangi şartlar altında ortaya çıkarsa çıksın, tek taraflı düşüncelerle geçerliliği korunamıyor. Bu nedenle herkes bulunduğu merdiveni iyi tanımak zorundadır. İnsanlara (kendini bil) denilmesinin sebebi, yalnız gururu için değil, kendi değerini bildirmek için de söylenir. Bu nedenle önce insan, önce aziz akıl, önce düşünmek, önemli konudur. Doğrunun, güzelin, iyinin, en güvenli ve aydınlık yolu bunlar olsa gerek.

   Sayın okurlar;

   Biz düşünen insan olarak, ASALETİN ZÜHDEN, TAKVANIN EDEPTEN GELDİĞİNİ BİLSEYDİK VE BUNU BÖYLE YAŞASAYDIK YİNE İNANIYORUM Kİ İNSANOĞLU KOLAY KOLAY KUSUR İŞLEMEZDİ. Her nasılsa bazen insanoğlunun basireti bağlanıyor. Meselenin haksızlık tarafını gördüğümüz kadar, haklılık tarafını da düşünmek zorundayız. Bunun için de işin doğrusunu, güzelini, iyisini de düşmanımız bile olsa hak ve hukuk adına söyleyebilmeliyiz. Adalet böyle gelişir.

   Sayın okurlar;

    Netice itibariyle METOTLU, HAK VE HUKUKLU, DÜŞÜNMEYİ, ALIŞKANLIK HALİNE GETİRMEDİĞİMİZ MÜDDETÇE, YİNE O KANAATTEYİM Kİ BİR YERDE, BİR BAŞKA ANLAMDA, TAHSİLİN DE KIYMETİ KALMIYOR. Cenabı Hak, bu nedenle insana aziz aklı vermiştir ve bu nedenle insana düşünen insan demiştir.
İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: