SAYIN UÇAR, SAYIN NAMDAR, ŞEHİDİMİZ, ÖĞRETMENLERİMİZ

10.06.2016 00:00:02

8 Haziran 2016, Çarşamba Saat 17.30 civarları,

Mardin’de teröristlerin hain saldırısı sonucu şehit olan Bayan polis memuru Şerife Özden Kalmış’ın Bolu’daki baba evine ateş düşerken, kara haber de bizlere de tez ulaştı.
Beşkavaklar Mahallesi Bolnak Sitesi’nde yaşayan baba İbrahim Sütçü’nün evinin önüne, Bizlerde, şehidimize, şehit yakınlarına destek olabilmek için gittik.
Gazeteciler ve Bolu basınının emekçileri de oradaydı.
Şehidin Bolu'daki evine Sosyal Politikalar İl Müdürü Bestami Erkoç, Emniyet Müdürü Mustafa Kızılkaya, daha sonra Bolu Valisi Sayın Aydın Baruş geldi. Herkes üzgündü.
Sayın Vali, şehit evine girdi. 20-25 dakika içeride kaldı.
Şehidin Baba evinden ayrılırken gazetecilere “taziyelerini bildirdiğini ifade etti. Sayın Valiyi ve herkesi üzgün gördük. Orada bulunanların ağzını bıçak açmıyordu. Daha sonra, Şehidin Babası Kızının Kastamonu, Araç İlçesinde yapılacak olan törenine gidebilmek için evinin önündeki araca bindiğinde ise bitkindi.
***
Şehit Polis Şerife Hanımın hamile imiş haberi ise, morallerimizi iyice yıktı.
***
Bir hadis-i Şerifte :
Allahü teâlâ, size Ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır.) [Nesaî]
Şeytanların bağlandığı bu zamanda, bu katliamları yapanlar, bomba patlatanların kendileri Ne? Şeytandan daha adi olan bu dış destekli mihrakların,pisliklerini kürdü, türkü, sağsısı solcusu   görmemiz gerekirken bir ve beraber olmalıyız..
Bu aşağılık ve dış güçlere ve maşalarına ne bir destek vermek, ne de onları sevindirmemek gerek. Oyunlarına gelmemek gerek. İyi ki imanımız var. İyi ki ehli sünnet itikadındayız. İyi ki ahiret gününe, hayır ve şerrin Allahüteala’ dan geldiğine,
İyi ki hesap gününe inananlardanız.
O nedenle bu alçaklar ve kuklaları için var olsun ve “Yaşasın Cehennem”
***
Şehit haberlerinde, ellerimizde Türk Bayrakları alarak, ailecek şehit ailesi evlerine gitmeliyizin önemini buradan yenileyeyim. Buna toplum olarak alışkın değiliz. O nedenle de bu gibi zamanlarda kendimizi oto kontrol ederek, hangi görüşten olursak olalım, sakin bir şekilde “şehit” evlerini sıcağı sıcağına, ayyıldızlı bayraklarımızı alarak ziyaret edebilmeliyiz.
Avrupalılar bunu kendi yaşam biçimine getirmişler. Çoluk çocuk çiçekleriyle, o tür yerlere gidip toplum olarak ortak, birlikte hareket edebiliyorlar.
Bizlerde Bolu’da bunu gerçekleştirmeliyiz. Bu tür olaylar karşısında ailecek şehit ailelerine destek olabilmek için, şehit evinin önüne gidip, sakin ve disiplinli olarak destek verebilmeliyiz.
En önemlisi de aile breyleri olarak Kuranı kerim okuyup, sevabını şehitlere, bu millete hizmet edenlerin ruhu şeriflerine hediye edebilmeliyiz.
Şehitlerimizin ruhlarına, geçmişlerimizin ruhlarına şu mübarek ramazan şerif günleri hürmetine kuranı kerim okuyup hediye edelim..
Mekan değiştiren Şehitlerimizin bir şekilde “canlı” olduğunu da bilelim.
***
Bolu Belediyesinin, Şehidimizin cenazesine gitmek isteyenler için ücretsiz otobüs kaldırması, takdire şayan bir davranış olarak zihinlerimizde yerini çoktan aldı.
***

UÇAR, NAMDAR ve VEFA

Bolu TSO tarafından 2006 yılından bu yana İzzet Baysal'a Şükran Günleri'nde verilmekte olan İzzet Baysal Sosyal Sorumluluk Ödülü 2016 yılın da onuncu Ödülünü   O, aldı.
Kısaca hikayesi de şöyle,
8 Mayıs 2016 tarihinde toplanan İzzet Baysal Sosyal Sorumluluk Ödülü Seçici Kurulu, Vali Aydın Baruş’un başkanlığında, Belediye Başkan Yardımcısı Emine Davarcıoğlu, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hayri Coşkun, İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal, TSO Oda Meclis Başkanı Gökhan Yaman, TSO Yönetim Kurulu Başkanı Türker Ateş ve Meclis Üyesi Hakan Özkan’ın katılımıyla bir araya gelerek ödülün bu yılki sahibini belirlediler.   Kurulun oybirliğiyle ödülün O’na verilmesine karar verildi.
***
Ödül töreninde konuşan Bolu valisi Aydın Baruş, ,Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Bolu TSO Başkanı Türker Ateş, İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal O’na övgü dolu söylemlerde bulundular.
Ödülünü alan bu genç adam ne mi yaptı?
Kendine en büyük desteği veren kişinin annesi olduğunu ifade ederek, bu ödülü annesine sundu
O’nu , Çaydurt ile Mengen arasında yer alan durakları, Mengen’in Doğasına uygun tasarımda yapılan duraklar ile yenilerken gördük.
O’nu ,köy okulu olan Çobankaya Anaokulunu da donatırken görüyoruz.
O’nu, Fizik Tedavi Hastanesinde en büyük odalardan birinin bütün eşyalarını alarak ve donatarak hizmet yerlerinde görüyoruz.
İyiliklerinden az birazını bahsettiğimiz Bu hayırsever kişi “İzzet Baysal Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi Orhan Uçar” dan başkası değildi.
Sayın Orhan Uçar,
En son hocası, öğretmeni, yazar Sayın Mustafa Namdar Hocamıza bir vefa gecesi düzenlemeye karar verdiğinde ciddi bir çalışmaya başlar. Binlerce seçkin kişiyi davet eder. Bolu AİBÜ Bordo salonun dizaynı,ikramları, anma gecesi öncesi bütün çekimler, karografide süper hamleler, her kesimden ve her düşünceden oluşmuş mükemmel bir mozaik, hanımefendiler, beyefendiler, 3 Haziran günü Üniversitedeydi.
Herşey mükemmeldi.
Üç valinin bir arada olduğu gecede, Bolu Valisi Aydın Baruş, Bolu Eski Valilerinden Nusret Miroğlu, ve Ahmet Zahteroğulları; Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal, İşadamı Orhan Uçar, protokol üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, Namdar Hoca’nın öğrencileri, sevenleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Manzara ve ortam muhteşemdi.
Bu gecede bende, bu muhteşem topluluğa “Sayın Mustafa Namdar Hocam ile ilgili, 43 yıl önce aramızda geçen bir hatırayı anlatma fırsatım oldu. Sayın Belediye Başkanımız Alaaddin Yılmaz, İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Amcamız, Mustafa Namdar Hocamız da nezih bir konuşma ifa ettiler.
Sayın valimizin Sayın Orhan Uçar’a vefa gcesi nedeniyle takdim ettiği plaket esasında her şeyi anlattı, anlatıyor.
İyilikleriyle andığımız Genç İş adamı Sayın Orhan Uçar Beyi bu gecesi nedeniyle alkışlıyor ve candan tebrik ediyorum. Sadece ben mi? Kimi gördüysem Sayın Orhan Uçar Beyin bu jestini, düşüncesini, fedakârlığını ve iyiliklerini bahsediyor.
Göz yaşartan, Bolu tarihine iz bırakan anları birlikte yaşadık ve yaşıyoruz.
Sayın Orhan Uçar, bu geceyle bizlere çok büyük mesajlar verdi, veriyor.
Bu millete hizmet edenlere, “hizmet edilir”, “vefa gösterilir” gerçeğini yaşayarak anlatan bir beyefendidir.
Şimdi kişilere kurumlara kuruluşlara görevler düşmektedir.
Yaşarken anılması, hatırlanması gereken kişi ve kuruluşlara karşı vefa bayraklarımızı yerinden çıkarmak ve çalışmak ve tezaruata başlamak lazım.
Bu işi bize en iyi Sayın Orhan Uçar, bu son etkinliğiyle gösterdi.
Bu gecede sonuç, mükemmeldi.
Alkışlarımızı, dualarımızı Sayın Uçar’a gönderiyor ve armağan ediyoruz.
***
RAMAZAN
Bu sene ramazan ayında vatandaşlarımızın “Ramazan ayına”, oruç tutanlara karşı daha çok saygılı olduğunu görüyor ve seviniyoruz.
Oruç tutamayabilirsiniz, tutmuyorsanız oruç tutanlara, saygı göstermelisiniz, düsturu ile hareketleri gördükçe daha çok seviniyoruz.
Doğru olanda, toplumsal barış ve toplumsal güven oluşmasıdır.
Okuyucularımızın Ramazanını candan tebrik ederim.
***
ÜÇ ADAM, BOLU’DAN BİSİKLETLE ANTALYA’YA GİTTİ.
Kızıklı üç emekli öğretmen,
İlhan Ayerlikaya (60) Mustafa Ayerlikaya (57) İsmail Arman(58)
Sekiz günde Bisiklet üzerinde Antalya’ya vardılar.
685 kilometre yol ve 55 saat pedal çevirme
Burada bu olayın sosyal boyutu çok daha önemli.
Atmış yaşına merdiven dayamış bu gençlerin,
12-22-32-42 yaşındaki herkese mesajını iyi algılamak gerek.
Bu hocalarımızın nabız, tansiyon, Kondisyon, ciğer, yürek, böbrek,
Zihin, ilim, iman, inanç, yetenek, hedefe kilitlenmek çizgisini bir potada değerlendirmek gerek.
Ailelerin şimdiden hedef belirlemesi yararlı olacaktır.
Benim oğlum- kızım 60 yaşındayken,
Bolu’dan Antalya’ya bisikletle gidecek şekilde kas ve beyin yapısına sahip olmalıdır. Bu da fiziki antrenmanlarla sağlanmalıdır.
Sağlıklı olmanın yollarının da,
Bu vesileyle düşünülmesini isterim.
Atmış yaşı sınırındaki bu İlhan Ayerlikaya, Mustafa Ayerlikaya, İsmail Arman hocalarımızı da candan tebrik ederiz