BAİBÜ'de MARKA'nın Proje Destek-Tarama Toplantısı Yapıldı

02/07/2021 11:00

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) ile Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) iş birliğinde, akademisyenlere yönelik proje destekleri, proje tarama ve değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı SOGEP hakkında akademisyenlere bilgi verildi; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve MARKA'dan destek alan proje örnekleri anlatıldı.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan MARKA Genel Sekreteri Dr. Mustafa Çöpoğlu, Kalkınma Ajansı olarak Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu ve Yalova illerinde faaliyet gösterdiklerini söyledi. Bu illerde pandemi sonrasında uygulanmak üzere proje tarama toplantıları yaptıklarını kaydeden Çöpoğlu, “Bunları önceden il bazında, ildeki üniversite, valilik, il müdürlükleri bazında yapıyorduk. Şimdi, biraz daha yerele indik ve ilçe düzeyinde proje tarama toplantıları yapıyoruz. İlk toplantılarımızı Düzce ve Yalova'da gerçekleştirdik. Yarın ve önümüzdeki hafta, Bolu'nun bütün ilçelerini tarayacağız. İlçe toplantılarına üniversitelerin meslek yüksekokul müdürleri, OSB'ler ve  ilçe müdürleri katılıyor. Biz bu toplantılarda gördük ki, ne kadar yerele inersek, hiç hesaba katmadığımız güzel fikirler ortaya çıkıyor, tabii bunları olgunlaştırıp proje haline getirmek de önemli. Rektörümüzün de çok güzel ifade ettiği gibi, her kurumun proje çağrıları, öncelikleri farklı, istedikleri dokümanlar, belgeler farklı. Yani TÜBİTAK'ın farklı, Avrupa Birliği dış kaynaklı fonların farklı.” dedi.

 

 

“Hem Projelere Destek Oluyoruz, Hem de Kurumlarla Ortak Proje Yazıyoruz, Proje Ortağı Oluyoruz”

Bu toplantılarda MARKA ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın önümüzdeki dönemde açılacak proje teklif çağrılarının bilgilendirmelerini yaptıklarını vurgulayan Çöpoğlu, “Bugünkü toplantıda, Sayın Rektörümüzün de uygun göreceği kontak kişilerin, üniversiteden akademisyenlerin proje fikirlerini destekleyebiliriz veyahut da onları başka bakanlıklara, başka çağrılara yönlendirebiliriz. Biz, hem projelere destek oluyoruz, hem de kurumlarla ortak proje yazıyoruz. Bizim şu anda devam eden 3 tane Avrupa Birliği projemiz var. Bölgemizdeki üniversitelerle projelerimiz var. Bölge dışından üniversiteler var. Sabancı, Koç, sanayi ile yakın çalışan üniversiteler-Okan Üniversitesi gibi. İçinde üretim olan, istihdam olan, Ar-Ge'si tamamlanmış olan projelerde MARKA olarak, projenin bölgemizde yaygınlaştırılmasına aracılık etme noktasında proje ortağı da oluyoruz.” diye konuştu.

“Akademi ve Bilim Olmazsa, Projenin Bir Ayağı Topal Oluyor”

Proje üretiminde akademisyenlerin önemine işaret eden Çöpoğlu, “Üniversiteler çok önemli. Hatta biz, başka grupların yazdığı projelere mutlaka üniversitelerimizi ortak yapıyoruz. Çünkü projede, akademi ve bilim olmazsa projenin bir ayağı topal oluyor. Onun için özellikle Meslek Eğitim Merkezleri veya kırsal kalkınma, tarım ve her konuda, bölgedeki üniversitelerin, meslek yüksekokullarının bir elinin olması lazım. Bu iki taraflı bir durum. Hem o kurumlar istifade ediyor, hem de üniversite camiası saha da neler oluyor? Bu konuda bilgilenmiş oluyor. Bilgi ve tecrübe paylaşımı oluyor. Sayın Rektörümüz, bizi davet etti, kabul etti. Bizleri, akademisyenlerle buluşturdu. Kendilerine çok teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

 

SOGEP Programı Tanıtıldı

Açılış konuşmalarının ardından MARKA Proje Uygulama Birimi Başkanı Aziz Onur Aladağ, Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı SOGEP hakkında tanıtım sunumu gerçekleştirdi. Programın, uygulamalı illerde yoksulluk, göç ve kentleşmeden kaynaklanan sosyal sorunların sürdürülebilir bir şekilde giderilmesi amacını güttüğünü kaydeden Aladağ, “Burada iki temel boyut var: Birincisi, sosyal olarak dezavantajlı bir kesim, bunlar engelliler, genç işsizler, üniversite mezunu işsizler olabilir, kırsalda yaşayan ya da şiddet mağduru kadınlar olabilir. Yani sosyal hayatında, ekonomik hayatında, entegrasyonunda sıkıntı yaşayan bir hedef kitleden bahsediyoruz. İkincisi de, bu hedef kitleyi sürdürülebilir bir şekilde sosyal ve ekonomik hayata süratle kazandırmak. Bunun ölçütü de Bakanlık açısından istihdam. Bakanlığın kullandırdığı bir fon var. Her ilden 4 proje gönderiliyor, Türkiye'deki bütün illerden. Bir havuza aktarılıyor. İyi projeler bu havuzdan kaynak alıyorlar. Minimum 1 milyon lira bütçesi olması bekleniyor. Bakanlık yüzde 90'a kadar projelere destek sağlıyor. Yüzde 10'da eş finansman kapsamında, başvuru sahibi tarafından tamamlanıyor. Biz şu anda 2021 projelerini gönderdik. 2022 hazırlıklarına başlamış olduk bu toplantılarla. Projelerin, birkaç aylık hazırlık süreçleri var. Biz bugün, bu toplantıda proje fikirlerini de almak istiyoruz. Bir ön değerlendirme yapabiliriz. Programa uygun olan fikirleri, başvuru sahibi ile eşgüdümlü çalışarak proje haline dönüştürüyoruz ve Bakanlık değerlendirmesine yolluyoruz. Bakanlığın desteklenmesine uygun gördükleri ile sözleşme imzalanıyor ve uygulama aşamasına geçiliyor.” diye konuştu.

“Sosyal Yardım Alan Kesimin Gelir Düzeyini Artıracak, İstihdam Odaklı Projeler Olmalı.”

Programın içeriğine vurgu yapan Aladağ, “Sosyal yardım alan kesimin gelir düzeyini artıracak projeler olacak, ikincisi de istihdam odaklı olacak. Burada temel olarak bölgeye uygun, bölgenin güçlü yönlerini dikkate alan, örneğin tarım içerikli projeler olabilir, turizm olabilir, tarım dışı kırsal kalkınma projeleri olabilir, sanayileşmeye başlayan bölgelerde mesleki eğitim projeleri olabilir istihdam odaklı. Bunların hepsi programa uygun proje konuları. Proje tasarımında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar var. Projenin yazılması, işin kolay kısmı. En zor kısım, yazıya dökeceğiniz tespitlerin ortaya çıkarılması. Yani burada ilki sosyal analiz çalışması yapılması, projenin uygulanacağı bölgeyi ilgilendiren. İkincisi de bir yatırım olacaksa, sürdürülebilir boyutunu da garantiye alacak şekilde talep analizi yapılması. Yani bir mesleki eğitim merkezi kurulacaksa buna ihtiyaç var mı? Özel sektör, bir mesleki eğitim ihtiyacını vurguluyor mu? Yatırım yapacaksanız, tesis kuracaksanız, bu tesis daha sonra desteğe bağımlı olmadan kendi maliyetlerini karşılayabilecek mi? Burada da bir ön fizibilite hazırlanması gerekiyor. Onun dışında inşaat projeleri desteklenme eğiliminde değil, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olduğu için. Atıl tesislerin üretime kazandırılması daha uygun görülüyor.” şeklinde konuştu. Elif Erdoğan

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz