• resmi ilanlar

Onur Ustaoğlu'nun kaleminden BAŞARININ SIRRI…

25/12/2014 00:00

...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazıyı Meryem Coşkunca'nın sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın...

 "Videoyu İzlemekte Sorun Yaşıyorsanız Buraya Tıklayın..."

İşte önümde bomboş tarafımdan doldurulmayı bekleyen bir sayfa, inanın bana şu anda belirli bir konu yok aklımda. Sen deli misin Onur bu ne cesaret millet bu yazıları bir haftada düşünerek anca yazıyor diyenler olabilir; ama inanın benim için bu yazıları yazmak etrafımla iletişim kurmak bir zevk. Çoğu zamanda yazılarımın başında düşündüğüm yani şunu yazayım diye planım yoktur. Yazıyı yazdıkça konu şekillenir. Belki de bu yazıları bu kadar çok sevmeniz bu doğallıktandır.

Dedim ya, ben yazmayı çok seviyorum bu sayede de yeni yeni insanlarla iletişim kurmayı başarabiliyorum.  Bu arada iletişim demişken, siz ilk gördüğünüz biriyle nasıl iletişim kurarsınız? Örneğin, tanışmak istediğiniz biri var, onu uzaktan gördünüz yanına gidip “merhaba” der misiniz? Yoksa yanına gitmeye korkar mısınız?

İşte ben bu yazıları yazmaya başladığımdan beri gidip istediğim kişiye “merhaba” demekten hatta dokunmaktan çekinmiyorum. Buda çoğu zaman etrafımdaki kişiler tarafından cesaret ve özgüven olarak algılanır ve takdir ediliyor.  

Söylesenize, “merhaba” demekten bile korkan somurtkan kendini Kaf dağında gören bir insanın mı dediklerini dinlersiniz? Yoksa güler yüzlü “merhaba” demekten çekinmeyen ve gözlerinizin içine bakarak konuşan size dokunmaktan çekinmeyen bir insanın mı? Tabi ki güler yüzlü gözlerinizin içine bakarak konuşan bir insanı dinlemek daha güzeldir. Her şeyi daha iyi anlatır size…

İşte bende bu yazılarda herkesin yüreğine dokunmaya çalışıyorum ve her şeye kızan somurtkan biride değilimdir. Tam tersi insanları güldürmeyi her ne yapıyorsam eğlenerek yapmayı severim. Çünkü insanlara kızarak somurtarak dünyada hiçbir şeyi çözemeyeceğimi bilirim ve dediğim gibi insanların yüreklerine dokunmaktan korkmam. 

“Muzur arkadaşlar tüm bu yazdıklarımdan sonra aklınıza gelen şeyi biliyorum ama hemen gülmeyin.  Ya da vazgeçtim gülün çünkü gülmek güzeldir.

Neyse biz konumuza dönelim bunları size niye anlattığıma gelince.

Biliyorsunuz bir engellinin eğitim süreci hiçte kolay değildir. Engelli çocuğu olan anneler, babalar ve öğretmenler normalden fazla sorumluluk alırlar. Bu eğitim sürecinde özellikle öğretmenler bu özel çocuklarla iyi iletişim kurmak ve kendini çocuğa sevdirmek için elinden geleni yapmalıdır. Yani gerekiyorsa dokunmalı gerekiyorsa göz teması kurmalıdır.

Unutulmamalıdır ki, sevgisini ve güvenini kazandığınız bir insana en zor şeyleri bile tek bir bakışınızla yaptırabilirsiniz. Zaten başarılı bir çocuğu incelediğiniz de, her şeyin başında güvendiği sevdiği bir öğretmenin ve arkadaşlarının olduğunu anlarsınız. O sevgiden aldığı güçle hayatta her şeyi kolaylıkla yapabileceğini de görürsünüz…

Bence hayatın her alanında olduğu gibi eğitim alanında da başarı için sevgi ve güven olmazsa olmazdır. Bir bakıma da başarılı insanların sırrı da budur…

Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Meryem Coşkunca – Bolu Ekspres Gazetesi

 

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • Ece Ekinci  (26.12.2014 04:14:53)

    Merhaba :) Güne yürekten yazıldığı anlaşılan yazınızla başladım. :) Teşekkür ederim.Sevdilerime Nick vujicici örnek verirken artık sizi de göstereceğim. :) Kolay gelsin.

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: