• resmi ilanlar

Abant toplantısı sona erdi

15/06/2009 00:00

Abant'ta gerçekleştirilen ve üç gündür devam eden Memur-Sen Konfederasyonu Abant Başkanlar Kurulu toplantısı Cumartesi günü sona erdi. Bolu Abant'ta bulunan Abant Büyük Otel'de gerçekleştirilen, Diyanet-Sen, Bem Bir-Sen, Toç Bir-Sen, Eğitim Bir-Sen, Sağlık Sen, Büro Memur-Sen, Enerji Bir-Sen, Birlik Haber-Sen, Bayındır Memur-Sen, Ulaştırma Memur-Sen, Kültür Memur-Sen ve Emekli Bir-Sen olmak üzere 12 sendikanın katıldığı Memur-Sen Konfederasyonu Abant Başkanlar Kurulu sona erdi. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, toplantının son gününde toplantının sonuç bildirisini basın mensupları ile paylaştı. Gündoğdu açıklamasında, Memur-Sen, Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısının Abant'ta gerçekleştirildiğini söyledi. Gündemi meşgul eden sorunlara çözüm önerileri geliştirerek ve bu önerileri kamuoyuyla paylaşmak çerçevesinde yürütülen çalışmalar sonucunda birkaç maddeden oluşan bir bildirge hazırladıklarını ifade eden Gündoğdu, Türkiye'nin temel sorununun demokratikleşme olduğunu söyledi. "Türkiye'nin tam olarak demokratikleşmesi, demokrasi standartlarının yükseltilmesi, demokratik zihniyet değişimi elzemdir" diyen Gündoğdu, "Bu çerçevede, siyasi olarak yapılması gereken yeni anayasadır. Evrensel değerler çerçevesinde şekillenen yeni bir anayasa ile, yeni bir toplumsal konsensüs oluşacaktır. Sivil, özgürlükçü, kurumlar arası ilişki ve hiyerarşik yapının belirlendiği milletin değerlerine uygun yeni bir anayasa hazırlanarak yürürlüğe konmalıdır. Güvenlik gerekçe gösterilerek özgürlükleri kısıtlayıcı, insan haklarını ihlal edici düzenlemelerden vazgeçilmelidir. Özerk üniversite ve özgür bilim hedeflerine ulaşabilmek için YÖK'ün Anayasal kimliğine ve varlığına son verilmelidir. Ayrıca, mesleki eğitimin önünü tıkayan katsayı adaletsizliği mutlaka giderilmelidir" diye konuştu. Gündoğdu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Türkiye'yi bürokratik oligarşinin değil, halkın seçtiklerinin yönetebilmesi için sivilleşme ve demokratikleşme çalışmalarına hız verilmeli, yargı, eğitim ve kamu yönetiminde yapısal değişim ve dönüşüm başlatılmalıdır. Kadınların çalışma hayatı ve öğrenim hakkını engelleyen başörtüsü yasağı derhal kaldırılmalıdır. 4 bin 688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikası Kanunu mutlaka grevli ve toplu sözleşmeli hale getirilmeli, ayrıca kamu çalışanlarına siyaset yasağı kaldırılarak birikimlerini siyaset kurumuna yansıtmaları sağlanmalıdır." Hükümetin küresel krizi okumayı sürdürüp, yeni dersler çıkarmaya ve bu dersler ışığında çözüm paketleri açıklamaya devam etmesi gerektiğine değinen Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu, "Bu kapsamda, son olarak açıklanan teşvik ve istihdam paketinin talep artırıcı yönü bulunmamaktadır. Bu çerçevede talebi artırarak piyasaları canlandıracak yeni bir pakete ihtiyaç vardır. Memur, emekli, işçi, asgari ücretliler başta olmak üzere dar ve sabit gelirlilere asgari ücret tutarında her altı ayda bir, ekonomik kriz geçinceye kadar kriz ödemesi yapılmalıdır. IMF ile Stand-by anlaşması konusunda bazı kesimlerin sürdürdüğü ısrarcı tavır artık terk edilmelidir. Türkiye IMF politikaları olmadan da krizi atlatabileceğini göstermiştir. Türkiye'yi tehdit altında tutan uluslararası derecelendirme kuruluşlarının siyasi ve kötümser senaryolarına karşı da tedbirler alınmalıdır. İstihdamın sağlanması bakımından kamunun öncülük etmesi kaçınılmazdır. Bu kapsamda, başta doktor, öğretmen, hemşire, ebe, memur ve hizmetli olmak üzere 300 bin yeni personel istihdamı gerçekleştirilmelidir. Gelir vergisi oranları beşer puan indirilmelidir. Kamu çalışanlarının ücretlerinin asgari ücrete tekabül eden bölümü gelir vergisinden muaf tutulmalıdır" ifadelerini kullandı. Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesinin TSK ve Savunma Müsteşarlığı öncülüğünde yerli firmalar tarafından yapılması gerektiğini dile getiren Gündoğdu şöyle devam etti: "Mayınlar temizlendikten sonra arazilerin en verimli şekilde kullanılması sağlanmalı ve bölge halkının refahını da dikkate alacak şekilde değerlendirilmelidir. Mardin ve Adana örneğinde gördüğümüz insanlık dışı şiddetin sadece ekonomik ve sosyal sebeplerden değil, ahlaki ve manevi eğitim eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Özellikle gençlerimizi şiddete yönelten sorunlar doğru tespit edilerek gerekli tedbirler alınmalıdır. Ergenekon soruşturmasını ve davasını Türkiye'nin aydınlık yarınlarına giden yolda engellerin ortadan kaldırılması olarak görüyor, insan hakları ihlallerinin ve işlenen faili meçhul cinayetlerin hesabının sorulmasını bekliyoruz. Türkiye, tüm dünyadaki kültür mirasının kendisine sunduğu imkanları avantaja çevirerek bu geniş coğrafyada söz sahibi olmalıdır."
İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: