Terörist başının arkasında namaz kılan itirafçı asker anlattı

07/12/2018 11:00

“BÖYLESİ BİR İHANET İÇİNDE OLABİLECEKLERİNİ HAYAL BİLE EDEMEZDİM”

 

Bolu’da, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) “askeri mahrem imam” yapılanması içinde olduğu iddiasıyla 3’ü tutuklu, 4’ü tutuksuz 7 sanığın yargılanmasına devam edildi. 2016 yılında emekli olan itirafçı asker S.K., geçmişte Fethullah Gülen’in arkasında namaz kıldığını ve böyle bir ihanet içinde olabileceklerini hayal bile edemediğini ifade etti.

Haber: Erol DEĞİRMENCİ

FETÖ/PDY “Askeri Mahrem İmam” yapılanmasına dair Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3’ü tutuklu, 4’ü tutuksuz toplam 7 askerin yargılanmasına devam edildi. Sanıkların savunmalarını yaptığı duruşmada 2016 yılında emekli edilen ve itirafçı asker S.K., FETÖ/PDY’ye dair bildiklerini mahkeme heyetine anlattı. Sanık itirafçı emekli binbaşı S.K., “Din Kültürü dersi öğretmenimiz İsmail Ulukaya’yı yanında birkaç genç ile bizim mahallemizde namaz kılarken gördüm. Beni bu gençler ile tanıştırdı ve o zaman cemaat diye bilinen örgüt ile ilk defa tanışmış oldum. Okulda başarılı bir öğrenciydim ve onların yanına da ders çalışmak maksadı ile gidiyordum. Onlar da sürekli amaçlarının Allah rızası için vatana millete faydalı insanlar yetiştirmek olduğunu söylüyorlardı. Ders çalışır, yemek yer, namaz kılardık. Daha sonra Said Nursi’nin kitaplarını okurduk. Bazen de Fethullah Gülen yerine hoca efendi diye hitap ettikleri kişinin vaaz kasetlerini dinlerdik. Çok sık görüşmedim kendileri ile fakat onlar sık görüşmek istedikçe soğudum. Daha sonra askeri lise sınavlarını kazanarak Kuleli Askeri Lisesi’ne kayıt oldum” dedi.

FETÖ’NÜN ARKASINDA NAMAZ KILDIĞINI ANLATTI

İtirafçı S.K. savunmasının devamında 1997 yılında FEM dershanesinin İstanbul Altunizade’deki binasına gittiklerini ve burada FETÖ/PDY Terör Örgütü lideri Fethullah Gülen’in arkasında namaz kıldığını anlattı. Subayların, Gülen ile aynı masada yemek yediğini belirten S.K., “Lise son sınıf 1997 sömestr tatilinde arkadaşlarım Sait, Recep ve beni İstanbul Altunizade’de bulunan FEM dershanesi binasına götürdüler. O dönemde Fethullah Gülen burada duruyordu ve tanınmış kişiler ile burada görüşüyordu. Girişte AVM kapısına benzer güvenlik girişleri vardı. Buradan geçtikten sonra üst kata geldik yine bir güvenlik kapısından geçtik. Salon çok büyüktü. Beni şaşırtan duvarda subaylara mezuniyetlerinde verilen 2 kılıç asılıydı. Öğlen ezanı okununca içeri Fethullah Gülen girdi. Fethullah Gülen imamlık yaptı ve herkes normal bir şekilde namazını kıldı. Daha sonra bir kenarda başkaları ile oturdu. Yere sofralar kuruldu ve biz onunla aynı sofraya denk geldik. Sait’in sonradan subay olduğunu söyleyen bir kişi yanımda oturuyordu. Fethullah Gülen sanırım şeker hastaymış ve ona özel salata getirildi. İkindi vakti gibi biz oradan ayrıldık. O yıl Sait ile hafta sonları birkaç kez daha görüştük ve başka bir şey olmadı.” ifadelerini kullandı.

“BÖYLESİ BİR İHANET İÇİNDE OLABİLECEKLERİNİ HAYAL BİLE EDEMEZDİM”

İtirafçı S.K. savunmasının devamında geçmiş konuşmalarında 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’nin sinyallerini verdiklerini söyledi. Böyle bir ihanetin içinde olabileceklerini hayal bile edemeyeceğini söyleyen S.K., “Genelde çay içer sohbet ederdik Bolu’da. Yavuz dediğimiz arkadaşımız Fethullah Gülen’in haftalık konuşmalarını dinlerdi. Bu konuşmalar sırasında hükümeti kastederek ‘Öyle bir gidecekler ki herkes iyi ki böyle gitmiş diyecek’ diye dikkatimi çeken bir ifade kullanmıştı. Ben bunun ne olduğunu o zamanlar anlayamamıştım. Seçimlerden bahsediyor sandım. 15 Temmuz akşamı ise ne olduğunu anladım. ‘Görevinizin gereğini yapmanızı bekliyoruz, selamlar’ diye bir mesaj aldım. Ben böylesi bir ihanet içinde olabileceklerini hayal bile edemezdim. Ben eşim ile İstanbul’da düğündeydim. Bazı arkadaşlarımızın mesaiye kaldığını öğrendim. Televizyondan olanları görünce ne olduğunu anladım. Bolu’yu arayıp tugay nöbetçi amiri Nuri Kıyak ile görüştüm. O da beni mesaiye çağırdı ve yola çıktım. Durumu haberdar etmek için Kurmay Başkanı Veli Ceylan’ı aradım. O da bana sorunun olmadığını, ağır gelmemi ve şu saatten sonra emir komutanın silahlı kuvvetlerde olduğunu söyledi. Yollar kapalı olduğu için yola çıkmadık. Eşimin bir akrabasında kaldık. Ertesi gün 14.15’te eve geldim Bolu’ya. Veli Ceylan’ı aradım o da sorun kalmadığını söyleyince evime gittim. Ben bu örgüt mensupları ile normal görüşmeler dışında bir şey görüşmedim. Sayın savcımızın iddianamede belirttiği gibi irtibatımın tamamen kopmadığı eksiktir. Ben çok koparttım onlarla irtibatımı fakat ne yapıp ne edip bir şekilde yine kurdular” şeklinde konuştu.

“HAYATIMIN HİÇBİR EVRESİNDE BU TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BİR ÜYESİ OLMADIM”

Son olarak hayatının hiçbir evresinde bu terör örgütün bir üyesi olmadığını ve ifadesi neticesinde beraatini isteyen S.K., “Harp okulundan mezun olmuş, devletin elinde büyümüş, devletin bekası için Güneydoğu’da operasyonlara çıkmış bir askerdim. Hayatını ortaya koymuş bir subay için şu an sizin karşınızda böyle bir suçtan ifade veriyor olmak en büyük utançlardan biridir. Ben eğer örgütün gerçek bir üyesi olsaydım yeşil pasaportum açık olduğu halde burada kalmaz hemen kaçardım. Ben hayatımın hiçbir evresinde bu terör örgütünün bir üyesi olmadım. Verdiğim ifadeler neticesinde beraatimi istiyorum” diye konuştu.

Diğer sanık ve tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti duruşmanın, 27 Şubat 2019 tarihine ertelenmesine karar verdi.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz