• resmi ilanlar

Ahmet Haşim annesiyle duruşmaya geldi

24/05/2018 16:14

Köşe yazarı Emin Çölaşan'a yazdığı mektupla o dönem 2 aylık olan oğlu Ahmet Haşim'in cezaevi şartlarından dolayı sağlıksız büyüdüğünü belirten FETO/PDY terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklu bulunan Davut Pektaş ve tutuksuz eşi Esra Pektaş'ın yargılamasına devam edildi. Duruşmada Esra Pektaş savunması sırasında bugün 10 aylık olan oğlu Ahmet Haşim'i kucağına alarak “Vicdanınıza sığınıyorum” dedi.

 

Haber: Ebru Eyvazoğlu

FETO/PDY terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle yakalandıktan sonra eşi Esra Pektaş ile tutuklanan ve eşi bir süre sonra Davut Pektaş, Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya devam ediyor. Kasım ayında ünlü köşe yazarı Emin Çölaşan’a yazdığı mektupla gündeme gelen ve o dönem 2 aylık olan oğlu Ahmet Haşim’in cezaevi şartlarından dolayı sağlıksız büyüdüğünü belirten Davut Pektaş ve Esra Pektaş’ın duruşmasına 10 aylık Ahmet Haşim de annesiyle katıldı.

Bylock içeriklerinde ismi ve TC kimlik numarası bulunan Davut Pektaş, hakkındaki iddiaları reddetti. FETO/PDY terör örgütü üyesi olarak yargılanan Dindar Tabi ise tanık sıfatıyla dinlendi. Dindar Tabi, “Ben örgüte müzahir evlerde kaldığımı daha önce ifade ettim. Davut Pektaş’ı da o evlerden tanırım. Gelir giderdi. Örgüt içindeki pozisyonunun ne olduğunu bilmiyorum. Bir bylock içeriğinde kendisinin büyük bölge talebe mesulü olduğunu söylediniz ama kesin bilgiye sahip değilim. Bir ara kendisine gsm hattı alıp vermemi istemişti.  Böyle bir talebe olumsuz cevap veremezdim. Kendi adıma gsm hattı alıp verdiğimi hatırlıyorum. Şahsa verdiğim hattın numarasını da hatırlamıyorum” dedi.

Davut Paktaş da “Ben yurtta çalışma dışında bir örgütsel faaliyette bulunmadım. Ailem maddi sıkıntılar çekmektedir. Adli kontrol yükümlülüklerinden biriyle tahliyemi talep ederim” dedi. Esra Pektaş ise  10 aylık oğlunu kucağına alarak savunma yaptı. Pektaş “Vicdanınıza sığınıyorum” dedi. Duruşma tanıkların dinlenmesi için 27 Haziran 2018 tarihine ertelendi.

Emin Çölaşan o dönem Davut Pektaş’ın mektubunu yayınlayarak cezaevlerinde büyüyen bebeklere dikkat çekmişti. İşte 7 Kasım 2017 tarihli yazısı:

BU YAVRULARA GÜNAH DEĞİL Mİ?

Sevgili okurlarım, devletin resmi verilerine göre Türkiye cezaevlerindeki koğuşlarda anneleriyle birlikte yatmakta olan 669 çocuk var. Bazıları kundaktaki bebekler…

 Anne bir suç işlediği iddiasıyla tutuklanmış. Çocuğunu bırakacağı bir yer olmadığı için onunla birlikte kalıyor.

Çocuk bu süreçte annesiyle birlikte koğuşta yatıyor.

Özel beslenmesi olmadan, doktorsuz, güneş görmeden, karanlık, kasvetli ve sağlıksız bir ortamda, her türlü hastalığa açık bir durumda…

Bolu cezaevinde yatmakta olan Davut Pektaş'tan birkaç gün önce mektup aldım.

Üniversite bitirmiş, sonra Bolu'da bir öğrenci yurdunda iş bulup evlenmiş.

Anlaşıldığı kadarıyla, eşiyle birlikte FETÖ'den tutuklanmış. Eşi de aynı cezaevinde yatıyor. Mektubu özetliyorum: ,

“…Şimdi benim örgütle bir ilgim yok desem size afaki (kafadan atma) gelebilir. Ama buna gerek yok çünkü söz konusu olan dört aylık masum bir bebek. Bu bebek dinimize, vicdanımıza ve hukukumuza göre suçsuz ve günahsız. En çok ihtiyacı olan şey şefkat ve sevgiyle sarılı bir kucak... Oysa o her gün demir parmaklıklarla kaplı bir alanda uyanıyor, güneşi bile göremiyor. Sebep ByLock.

Hiç kimse çocuğunun böyle bir ortamda büyümesini istemez.

Bir aydır eşimle birlikte Bolu cezaevinde tutukluyuz. Bizimle birlikte girdiğinde üç aylık, şimdi dört aylık olan oğlumuz Ahmet Haşim de tutuklu.

Annesi üzüntüden o şefkatli kucağı bile sağlayamıyor. Beslenmesi için gerekli gıdayı bulmak çok zor. İki defa hastalandı, doktor imkânı kısıtlı.

Neden? ByLock.

Size bu mektubu yazarken beni savunun, arkamda durun diye bir şey söylemiyorum. Fakat adalet, oğlumun daha sağlıklı büyümesi için eşimin tutuksuz yargılanmasını sağlayamaz mı?

10 kişilik koğuşta 25 kişi kalıyorlar. Oğlum iki yatağın orta kısmında yatıyor. Geçen hafta rögar tıkandığı için pislik basmış. Bir kişi hasta olsa koğuştaki herkese geçiyor. Yetişkinler bile çok sıkıntı çekiyor. Bu nasıl bir ByLock ki, dört aylık çocuğumuza bu işkenceyi çektiriyor.

Nasıl bir program ki, eşimi psikolojik olarak etkiliyor. Nasıl etkilemesin, bir bebeği ilk defa annesinden (nezarethanede iken) ayırmayı başardılar. Yani gözaltı sürecinde başlayan zulüm halen devam ediyor. Ben de şu an tutuklu yargılanıyorum ama kendimi hiç düşünmüyorum. Eşimin ve daha da önemlisi çocuğumuzun sağlığı için sizden sadece eşimin tutuksuz yargılanmasına yazılarınızda yer vermenizi rica ediyorum. Saygılarımı sunarım.”

***

Bu, tutuklu bir babanın aynı davadan tutuklu eşi ve bebeği için yazdığı bir mektup. Bunu sadece “İnsancıl açıdan” kullandım. Evet, yüzlerce tutuklu annenin zavallı bebekleri ve çocukları da onlarla birlikte hapishane koğuşlarında, en sağlıksız koşullarda tutuklu! Bu soruna bir çözüm bulunmalı da kim bulacak?

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • abdullah  (26.05.2018 03:29:24)

    Tamam ama arkadaş! Şimdi bu hikayeyi okuyunca insanız ve ister istemez bir acıma duygusuna kapılıyoruz ve tabiiki bir bebeğin bu durumda olması doğru değil.Amma velakin vallahi billahi Bu insanların siyaseten güçlü oldukları zamanlarda; nice garibanları Nasıl ezdiklerini? Nasıl iftira attıklarını biliyormusunuz? Nasıl mobing uyguladıklarını biliyormusunuz? İŞTE BEN BUNLARI BİLİYORUM VE (BEBEK HARİÇ) ANA BABASINA ZERRE KADAR ÜZÜLMÜYORUM ve onlar yaptıklarının cezasını,hakkını yedikleri mazlumların ahını çekiyorlar

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: