• resmi ilanlar

MAHREM İMAM OLARAK YARGILANIYORLAR

01/02/2018 11:00

FETO/PDY terör örgütüne bağlı Bolu Emniyet Müdürlüğü'nün mahrem imamlarını içeren iddianame Bolu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildikten sonra sanıklar bugün ilk kez hakim karşısına çıkarıldılar. İddianamede sanıkların tamamının bir kod adıyla polislerden sorumlu oldukları ve bylock adlı gizli iletişim programını aktif olarak kullandıkları göze çarpan detaylar arasında…

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

FETO/PDY terör örgütüne bağlı Bolu Emniyet Müdürlüğü’nün mahrem imamları oldukları iddiasıyla 14 kişi Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıkarıldılar.  Adem Topal, Ahmet Eralp, Ahmet Güler, Akif Kurtoğlu, Ali Aktaşoğlu, Ali Eryılmaz, Ali Ülker, Ali Yiğit, Murat Açar, Murat Uğur, Mustafa Yıldız, Rıdvan Yücel, Sevinç Çevirgen ve Süleyman Ersöz tutuklu olarak yargılanırken, yalnızca Mustafa Yıldız’ın bylock ile anlatımlarından yola çıkarak etkin pişmanlık yasasından yararlanması söz konusu oldu.

“BYLOCK KULLANMADIM”

İlk olarak Adem Topal, ifade vererek hakkındaki suçlamaları reddetti. Adem Topal, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben Tarım il Müdürlüğü Kırsal Kalkınmayı Destekleme Şubesinde döner sermaye saymanlığında çalışmaktaydım. Benim bylock isimli programı kullandığım iddiası doğru değildir. Bu programı indirmedim, kullanmadım. Yanlışlıklar nedeniyle zaman zaman listelerin güncellendiği bilinmektedir. Bana yönelik tespitte de hata yapıldığı kanaatindeyim. Mor beyin isimli şirketin programlarını kullanmıştım. Tespitin casus programlarla gerçekleşebileceğini düşünüyorum.

“KENDİLERİNİ KURTARMAK İÇİN ADIMI VERDİKLERİNİ DÜŞÜNÜYORM”

Aleyhime beyanda bulunan tanıkların ifadelerini de kabul etmiyorum. Süleyman Arı isimli şahsın beyanları doğru değildir. Benim kurban kesilmesi konusunda yardım veya telkinim olmamıştır. Tanıklardan Mesut Tüğen, Halil İbrahim Zor ve Musa Doğru isimli şahısları tanımam. Adı geçen şahısların benzer suçlamalarla yargılandıklarını öğrendim. Etkin pişmanlıktan istifade edebilmek ve kendini kurtarabilmek için aleyhime beyanda bulunduklarını düşünüyorum. İddiaları reddediyorum.

Bankasya hesabımı belediye toplu taşıma araçlarında bankanın temassız kartını kullanması nedeniyle açtırmıştım. Yalnızca kredi kartını zaman zaman alışverişler de de kullandığım oldu. Kredi kartı ödeme ve harcamaları icin hesabın kullanıldığı görülecektir. Bankaya finansal destek sağladığım iddiasını kanıtlayacak somut delil bulunmamaktadır.

SOSYAL ÇEVRE EDİNMEK İÇİN DERNEK ÜYELİĞİ

Abant Çalışanları Derneğine Bolu’ya yani geldiğim dönemde birkaç arkadaşımın yönlendirmesiyle üye oldum. Sosyal çevre edinme gayesiyle böyle bir girişiminde bulundum. Hiçbir faaliyetine iştirak etmediğim gibi bağış ya da aidat adı altında bir ödenti de vermedim. Bu nedenle yalnızca hatırlayamadığım bir kaydın aleyhime suçlama vesilesi yapılmasını kabul etmiyorum.

Örgüte müzahir eğitim kurumlarına bir dönem çocuklarımın gittiği doğrudur. Ben yalnızca okulun fiziki yapısı ve iyi bir eğitim almaları için böyle bir tercihte bulundum. 17-25 Aralık’tan sonra da çocuklarımın muhalefeti nedeniyle oradan alamadım.  

GİZLİ TANIĞIN LİSTESİNE İTİRAZ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca bir gizli tanığın malumatları üzerinden oluşturulan listeyi kabul etmiyorum. İsmimin buraya nasıl dahil edildiğini bilemiyorum. Listenin oluşturulmasında da hata ve yanlışlıklar olduğunu düşünüyorum. Hata ve isnatları kabul etmiyorum. Bugüne kadar devletim aleyhime eylem ve söylem içinde olmadım. Memur çocuğu olarak işimi yapmaya gayret ettim. Darbe teşebbüsünden sonra da kaçmaya teşebbüs etmedim. Ailem oldukça mağdur durumdadır.

538 BYLOCK GİRİŞİ

538 kez bylock’a giriş i tespit edilen Adem Topal, “Şaban D. komşumdur. 8 daireli apartmanda bir dönem oturduk. Bylock iddiasının ADSL üzerinden yapıldığı belirtilmiştir. ADSL aboneliğinin Şaban D. üzerine olduğu sabittir. Fakat bylock kullandığım iddiasının hiçbir geçerliği bulunmamaktadır. 14 18 ile biten kullanıcı adının şahsıma ithaf edilmesini doğru bulmuyorum. Çankırılıyım ama Çankırı plaka koduyla aynı olan numaraları kullanarak bylock kullandığım iddiası doğru değildir. Ahmet 1418 kullanıcı adının kod adındaki Ahmet olduğu belirtilmesine rağmen Ankara’daki listede kod adım Harun olarak belirtilmiştir. Beyanlarda çelişki olduğunu düşünüyorum.

OKTAY GÜNEŞ’İN MEŞHUR KURBAN HİMMET LİSTESİ

Sanık, Oktay Güneş’in kurban himmet listesinde adının bulunduğu ile ilgili “Ben Oktay Güneş’i çalıştığım kurumun özel idare ile ortak projeleri nedeniyle tanırım. Görüşmüşlüğüm de vardır. Fakat evindeki kurban himmet listesine ismimin niçin kaydedildiğini bilmiyorum. Kendisine herhangi bir ödeme yapmadım” dedi.

Adem Topal, Garson adlı gizli tanığın listesinde mahrem imam olarak Harun kod adıyla geçiyor. Bolu’da büyük bölge Marmara’da görev yaptığı iddia ediliyor.  

 

AHMET ERALP

Öğretmen olan Ahmet Eralp de hakkındaki suçlamalara tek tek yanıt verdi. “1987’de Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi İş Teknik Eğitiminden mezun oldum. 1988’de Aydın ilinde göreve başladım. Askerlik hizmetimi yaptıktan sonra 1994’ten itibaren de KHK’ya ihraç edilene kadar değişik okullarda öğretmen olarak çalıştım. Hakkımdaki iddiaları reddediyorum. Örgütle bir bağım bulunmamaktadır.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca ele geçirilen harici bellek içerisinde ismimin hangi sebeple bulunduğunu bilemiyorum. Bu anlamda kimseye ismimi vermedim. Bu bellekte bulunan sahsıma ait bilgilere herkesin rahatlıkla ulaşabileceği kanaatindeyim. Dijital veride ele geçirilen bilgilerde birçok yanlış ve saçmalıklar bulunduğunu belirtmek isterim. Benim son görev yaptığım yerler Aydın ve Bolu olarak belirtilmiş olmasına rağmen üniversiteden mezun olduktan sonra Aydın’da çalıştım. Yine Ahmet olan birinin kod adı olarak Ahmet isminin kullanması saçmalıktır. Bu belgelere itibar edilmemesini talep ediyorum.

HTS kayıtlarında ismi gecen şahısların çoğu sosyal hayatımda irtibatlı olduğum kişilerdir. İçeriği belli olmayan kayıtların aleyhime kullanılmasını kabul etmiyorum. Bankasya hesabım olduğu doğrudur. Mevduat hesabını bankanın temassız kartı ve faizsiz bankacılık imkânı nedeniyle açtırmıştım. Hesap hareketleri incelenir ise ciddi bir para hareketi olmadığı görülecektir. Çoğunlukla kredi kartın ödemesi yapmak icin burada para bulundurmak zorunda kalmıştım.

MASA TENİSİ HAKEMLİĞİ DOLAYISIYLA KONAKLAMA KAYITLARI

Yurdun değişik yerlerinde konaklama kaydım olduğu doğrudur. Ben masa tenisi hakemliği yapmaktayım. Hem il hakemliği hem de milli hakem olarak bir çok turnuvada görev aldım. Kayıtların birçoğu bu görevlerim ile alakalıdır. Bunun örgütsel bir bağlantıyla açıklanmasını kabul etmiyorum

Bylock iddiasını da kabul etmemekteyim. Tespit edilen GSM hattı bana aittir. Tespitin niçin yapıldığını açıklayacak teknik donanıma sahip değilim fakat zamanında Adalet Bakanlığı yapan bir siyasetçimize bu soru sorulduğunda bylock’un delil olduğu ve bir kişinin akredite edilmeden buraya kaydının olanaklı olmadığına yönelik sözlerini hatırlıyorum. Yakın zamanda Mor beyin uygulaması ile 11 binden fazla kişinin bylock listelerinden çıkarıldığı da malumdur. Benzer bir yanlışlık veya teknik hata nedeniyle tespitin yapılmış olabileceğini düşünüyorum. Programların popülaritesini artırmak için bylock IP’lerine erişimin sağlanmış olabileceğini düşünüyorum. Söz konusu tespitin aleyhime kullanılmasını kabul etmiyorum.

Yaklaşık 1 yıldır tutukluyum. Kaçma ve saklanma şüphem bulunmamaktadır. Kendi irademle teslim oldum. Cezaevi şartları yaşım itibariyle bana ağır gelmektedir. Bu şartları kaldırabilecek sağlıkta da değilim. Beraatıma ve tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum.

 

AHMET GÜLER

Gerede İlçesi’nde öğretmenlik yapan Emniyet imamı olarak listede adı geçen Ahmet Güler, “17 yıldır öğretmenlik mesleğini icra ediyorum. 2000’den beri Gerede ilçesinde öğretmen olarak çalışmaktayım. Hain darbe teşebbüsünü gerçekleştirenleri lanetliyorum. Bilerek veya bilmeyerek silahlı terör örgütünün üyesi olmadım.

Bankasya hesabımı bankanın faizsiz sistemle çalışması ve temassız kartın köprü ve otoyollarda kullanılması, toplu taşımada zorunlu olması ve kart üyelik aidat bulunmaması nedeniyle açtırmıştım. Kimsenin yönlendirme yada telkiniyle bankacılık işlemi yapmadım. Zaten hesap hareketlerim incelenir ise telkin ve yönlendirme doğrultusunda mevduat artışı yapmadığım görülecektir. Belirtilen tarihte yeni para girişi olmadığı da görülecektir.

“HAKLARIMI DAHA İYİ KORUYACAĞINI DÜŞÜNDÜM”

Aktif Sen üyesi olduğum doğrudur. Fakat bu yöndeki tespiti soruşturma aşamasında ben ifade ettim. Daha önce Eğitim Bir Sen’e üyeydim. Aktif Sen kurulunca söylemleri daha cazip geldi. Haklarımı daha iyi koruyacağını düşündüm. Anayasal hakkım çerçevesinde üye oldum. Suç işlediğimi düşünmedim. Sendikanın örgüte muzahir olduğunu benim bilmem olanaklı değildir. 15 Temmuz sonrasında da derhal istifa ettim.

Ben nüfusu 25 bin civarında olan küçük bir ilçede yaşamaktayım. Bu yüzden birçok kişiyle irtibatım bulunmaktadır. Şahıslarla olan irtibatımın da örgütsel bir bağlantıya yorulmasını kabul etmiyorum. Mevlut G. aynı okulda belletici öğretmendi. Mehmet E. edebiyat zümresinde çalışırdı. Rıdvan Yücel de benzer eğitim veren bir okulda çalışmaktaydı. Yavuz Şen’i ise tanımıyorum. İrtibatın ne şekilde olduğunu bilemiyorum.

“HAYVAN KESİP PAYLAŞTIĞIMIZ OLDU”

Masak raporundaki para trafikleri ile ilgili olarak ise Akif Kurtoğlu’nun doktor olduğunu biliyorum. Çalıştığım okul hastanenin yemek isini almıştı. O sebeple tanıştık.  Daha sonra hayvan kesip paylaştığımız oldu. Bana yaptığı havale kesilen bir hayvan için ödenen paradır.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca ele geçirilen mahrem imamlar listesinde ismimin niçin olduğunu bilemiyorum. Şahsıma ait bilgileri kullanan şahıslar hakkında şikâyetçiyim. Bugüne kadar kod adı kullanmadım. Başkalarının yaptığı suçtan sorumlu tutulmayı kabul etmiyorum. Hakkımızda belirtilen bilgilere çok kolay erişilebileceği de malumdur. O nedenle listenin aleyhime kullanılmasını kabul etmemekteyim.

TANIK BEYANLARINI REDDETTİ

Bylock iddiası doğru değildir. Yakın zaman önce 11 bin kullanıcı için bu kara listeden aklandıklarına yönelik müjde geldiği bilinmektedir. Benim hakkımdaki tespitin de yönlendirildiği program vasıtasıyla gerçekleşmiş olabileceğini düşünüyorum. Aleyhime beyanda bulunan Osman Hançer’in beyanlarını da kabul etmemekteyim. Küçük bir yer olan Gerede’de bu şahısla da tanışmış olabilirim. Etkin pişmanlıktan yararlanabilmek amacıyla böyle bir beyanda bulunduğunu düşünüyorum.

Ben yasal hakkımı kullanarak bankaya para yatırmak, anayasal hakkım gereği bir sendikaya üye olmanın örgüt üyeliği ile irtibatlandırılmasını anlamlı bulmuyorum. Öğretmenlik mesleğimden oldum. Bir yıl devam eden tutukluluğum nedeniyle ailem mağdur durumdalar. Beraat ve tahliyemi talep ediyorum.”

 

AKİF KURTOĞLU

Bolu’da doktor olan Akif Kurtoğlu ifadesinde “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Darbe teşebbüsünü gerçekleştirenleri lanetliyorum. Ben mezun olduktan sonra doktor olarak çalışmaya başladım. 2016’da yılın doktoru seçildim. Tüm samimiyetimle suçsuzluğumu kanıtlama adına hakkımdaki suçlamaları yanıtlamak istiyorum.

Bankasya hesabım olduğu doğrudur. 2010 yılında okul bitince Van Muradiye ilçesine mecburi hizmet kapsamında atandım. 2 yıl kadar çalıştıktan sonra Gerede Acil Servis bölümüne atanmam yapıldı. 2012 Kasım aylarında hemşire olan eşimle evlendim. Bu esnada geçirdiğim kaza nedeniyle kafatası ve boynumda kırıklar oluştu. İyileşme sürecim uzadı. Kendime geldikten sonra da araç kullanamayacağım yönünde rapor verildi. Bunun üzerine Bolu Acil Servis Merkezine atandım. Araç kullanamadığım için toplu taşıma araçlarından istifade etmek istedim. Dıt kart çıkarma zorunluluğu olduğu söylendi.  Bu nedenle bankaya gidip kredi kartını aldım. Pert olan aracımın bedeli buraya yatırılmıştı. Kendime geldikten sonra Haziran 2014’te bir araç aldım ve hesabımdaki bakiyeyi sıfırladım. Rahatsızlığım nedeniyle askere elverişsizdir raporu almaktaydım. En son rapor verilmeyeceği söylendi. Ben de bedelli askerlik için birikim yapmaya başladım. Bankaya ilişkin söylentiler çıkınca paramı çekmek istedim. Ama bankadakiler kayyuma devredildiğini, endişe duymamam gerektiğini söylediler. Bankada hesap açmam ve para bulundurmam sahsımla alakalı zorunluluklardan kaynaklanmıştır. Örgütü desteklemek amacıyla bankacılık işlemi yapmadım.

“İNSANİ KAYGILARLA BAĞIŞ YAPTIM”

HTS kayıtlarında birçok şahısla irtibatımdan bahsedilmiştir. Yaptığım işle bunun son derece doğal olduğunu düşünüyorum. Aile hekimi olarak çalışırken birçok kişide şahsi telefonum bulunmaktaydı. Kimse Yok mu Derneğine yaptığım yardımın da deprem yardımı olduğunu düşünüyorum. Zira görev yaptığım Van’da deprem olmuştu. Tamamen insani kaygılarla yaptığım bağışın aleyhime suçlama konusu yapılmasını kabul etmiyorum.

“WHATSAPP DIŞINDA PROGRAM KULLANMADIM”

Bylock iddiası doğru değildir. WhatsApp dışında bir program kullanmadım. Dosyadaki ID’nin başka şahıslarca da kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Bylock listelerinin sürekli değiştiği ve hatalar da aşikârdır. Dolayısıyla bu tespitin hakkımdaki suçlamaya dayanak yapılmasını kabul etmemekteyim.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca elde edilen bir dijital veriden ele geçirilen listede adımın yer aldığı iddiasını kabul etmiyorum. İsmim söz konusu listede hangi sebeple yer aldığını bilemiyorum. Benim ve eşimin meslek bilgileri ile eşime ait GSM bilgilerinin yanlış olduğunu belirtmek istiyorum. Gizli tanığın beyanlarının hakkımdaki suçlamaya dayanak görülmesini de kabul etmiyorum.

“OKULA GELDİĞİNDE KİMSEYİ KARŞILAMADIM”

Aleyhime beyanda bulunan Yasin K’nın beyanları doğru değildir. Benim bitirdiğim okula bir yıl sonra başladığı ifade edilmektedir. Belki okul ortamında tanışmış olabiliriz. Ama okula geldiğinde kendisini karşıladığım ve örgüt evine yerleştirdiğim beyanı yanlıştır. Sorgu sırasında epilepsi hastası olduğunu ve hafızasının iyi olmadığını da ifadede belirtmiştir. Aynı şekilde Uğur Öztürk’ün beyanlarını da kabul etmiyorum. Şahısla nezarethanede tanıştık. Kendisine bylock kullandığını kabul etmemesi yönünde bir telkin yada yönlendirmede bulunmadım. O zamana kadar beni tanımayan birinin kod adımı bilmesi de mümkün değildir. Şahsın etkin pişmanlıktan dolayı ismimi verdiğini düşünmekteyim.

Ben pasaportu dahi olmayan bir insanım. 17 aydır tutukluyum. Sağlık problemlerim mevcuttur. Beraat ve tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum.”

POLİS MEMURLARINI KENDİ ARALARINDA BÖLÜŞMÜŞLER

İddianamede Emniyetin Mahrem yapılanmasının 7 büyük bölgeye ayrıldığı, Bolu’nun ise Marmara Büyük Bölgesi’ne bağlı küçük bölge olduğu iddiası yer alıyor.

Aynı zamanda sanık Ali Yiğit’in Seben ilçesindeki polis memurlarından, Ahmet Eralp ve Mustafa Yıldız’ın meslekten geçme polis memurlarından, Ali Aktaşoğlu’nun akademi mezunu polis amirlerinden sorumlu olduğu ve Murat Uğur’un Bolu’ya bağlı olan Düzce ilindeki polis memurlarına abilik yaptığı belirtiliyor.

EŞİ DE POLİSLERE SOHBET VERMİŞ

Sanıklardan Mustafa Yıldız’ın eşi Fatma Yıldız'ın "polislere sohbet verdiği" yönünde aleyhe ifadelerde bulunulduğu iddianamede yer aldı. Mustafa Yıldız için ayrıca Ahmet Erdoğan ve Rıdvan Yücel' in yönlendirmeleri ile emniyet mensuplarına sohbet imamlığı yaptığı gibi Rıdvan Yücel’in yüklediği Bylock ve Eagle isimli programlar aracılığı ile örgüt mensuplarıyla iletişim kurduğu iddiaları yer aldı.

HEPSİ KOD ADI KULLANMIŞ

Emniyetin mahrem imamlarını hepsinin bir kod adı kullandığı ortaya çıktı. İddianamede yer alan 14 kişinin çeşitli kod adlarıyla belirli polislerden sorumlu oldukları görüldü. Adem Topal “Harun”, Ahmet Eralp, “Ahmet”, Ahmet Güler “Akif”, Akif Kurtoğlu “Necmi”, Ali Aktaşoğlu “Kemal”, Ali Eryılmaz “Emre”, Ali Ülker “Harun”, Murat Açar “Muhsin”, Murat Uğur “Musa”, Mustafa Yıldız “Mehmet”, Rıdvan Yücel “Tahir”, Sevinç Çevirgen “Salih” ve Süleyman Ersöz’ün “Sadi” kod adını kullandığı iddia edildi.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: