• resmi ilanlar

CASUS YAZILIMLARLA BYLOCK TUZAĞI

10/01/2018 11:00

FETO/PDY soruşturmaları kapsamında bylock kullanıcı oldukları gerekçesiyle tutuklanan ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan casus yazılımlar aracılığıyla bylock IP'lerine yönlendirildiği ortaya çıkanların listesinde adı bulunan 4 kişi hakim karşısına çıktı. Duruşmada 2'si tutuklu toplam 8 kişi ifade verdi.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

FETO/PDY soruşturmaları kapsamında bylock kullanıcı oldukları gerekçesiyle tutuklanan ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan casus yazılımlar aracılığıyla bylock IP’lerine yönlendirildiği ortaya çıkanların listesinde adı bulunan 4 kişi haklarındaki iddiaları reddettiler. Tutuklu sanıklar Fatih Yaşa ve Süleyman Çetin cezaevinden getirilirken, tutuksuz sanıklar da duruşma salonunda hazır bulundular.

BAŞSAVCILIĞIN LİSTESİNDE ADI YER ALDI

İlk olarak bir fabrikada işçi olarak çalışan Atakan B, morbeyin uygulamaları ile bylock IP’lerine yönlendirilmek suretiyle bylock kullanıcı olarak tutuklandığını söyleyerek, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben bir cam fabrikasında çalışırken FETO/PDY terör örgütünün kullandığı bylock isimli gizli haberleşme programını kullandığım iddiasıyla tutuklandım. 5 ay tutuklu kaldım. Daha sonra 27.12.2017’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Morbeyin uygulaması ile bylock iplerine yönlendirilenlerin bulunduğu listede ismimin olduğu için tutukluluğuma son verildi. Ben hiçbir şekilde kullanmadım.

NAMAZA VAKİTLERİ PROGRAMINI İNDİRMİŞ

Ben namaz vakitleri isimli programı kullanmıştım. Bylock isimli haberleşme programının IP’lerine bu programın beni yönlendirmiş olduğunu düşünüyorum. İddiayı kabul etmiyorum. İddianamede Bankasya hesabım olduğu iddia edilmiş ise de ben bu hesabı toplu taşıma araçlarında adı geçen bankasının temassız kartını kullanmak icin açtırdım. Yalnızca kredi kartını kullandım. Zaman zaman alışverişlerde de kullandığım için kart ödemeleri geldiğinde hesaba belli miktarda para yatırdığım oldu. Bunu dışında banka hesabını kullanmadım. Hakkımda başkaca iddia da bulunmamaktadır. Suçsuzum. Beraatime karar verilmesini talep ediyorum.

Ben Sızıntı isimli dergiye abone olmadım. Bana dergi de gelmedi. Ama kaydın ne şekilde oluşturulduğunu bilmiyorum. Adres ve telefon bilgilerimin ele geçirilerek sanal bir abonelik kaydı oluşturulduğunu düşünüyorum

BU YAPININ İDEOLOJİSİNİ BENİMSEMEDİM

Okul öncesi öğretmenliği yapan ve şu an açığa alınan Büşra Ö. “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben Düzce’de doğdum. İlk ve ortayı Bolu’da okudum. 2008’de üniversiteye hazırlık aşamasında örgüte muzahir Fem dershanesine gittim. Bu dershaneye gitme sebebim arkadaşlarımdan ayrılmama isteği ve arkadaşlarımın bu dershaneye gitmesiydi. Ben de bu dershanede eğitim aldım. Dershanenin servis imkânı sunması da adı geçen kurumu tercih etmem de etken oldu. Afyon Kocatepe Üniversitesi okul öncesi öğretmenliğini kazandım. Orada kalacak yer konusunda sıkıntı yaşadım. KYK başvurum kabul edilmemişti. Ben de özel bir yurt aramaya başladım. İkinci öğretim okumam sebebiyle derslerim saat 23.00 sıralarında bitiyordu. Daha güvenli bir yer aradım. Yurtların izbe yerlerde olduğunu gördüm. Örgüte müzahir olduğu söylenen bir yurdu araçla inince karşısında olması nedeniyle tercih ettim. 2009-2013’te bu yurtta konakladım. Fakat her yıl başında KYK’ya yeniden başvurdum. Ama devlet yurdu çıkmadığı icin öğrenim hayatımı adı gecen yurtta kalmak durumunda kaldım. Hiçbir şekilde o zaman cemaat olarak bilinen yapının ideolojisini benimsemedim.

Evde yapılan aramada ele geçirilen kitap bulunmaktadır. Kitap bana ait değildir. Babam bir camide din görevlisi olarak çalışmaktaydı. Söz konusu camii Abant yolu üzerinde turistik bir camidir. Yol üzerinde olması nedeniyle gelen geçen kitap bırakmaktadır. Babam buraya bırakılan kitapları eve getirirken yanlışlıkla bu kitabı da eve getirmiş. Bana ait bir kitap değildir.

“15 TEMMUZU GERÇEKLEŞTİRENLERİN ALLAH BELASINI VERSİN”

Bylock programını ben de herkes gibi darbe teşebbüsü sonrası öğrendim. Bu programı kullanmadım. Ezan vakti programı yada ilahi programı gibi uygulamalar nedeniyle bylock IP’lerine bağlantı sağlanmış olabileceğini düşünüyorum. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yayınladığı liste ile bylock kullanmadığım ortaya çıkmıştır.

Ben okulum bittikten sonra Şanlıurfa’da bir okula atandım. Atamam yapılır yapılmaz Eğitim Bir Sen’e üye oldum. Örgüte müzahir sendikayla bir bağlantım bulunmamaktadır. Örgütün bankasında hesabım yoktur. Dernek ve stk’larında kaydım bulunmamaktadır. Hiçbir sosyal etkinliğine katılmadım. Örgütün bir yayın organına aboneliğim bulunmamaktadır. Örgüt ideolojisini hiçbir zaman benimsemedim. Anadolu ailesi tarafından yetiştirilen sıradan biriyim. Ailem beni ‘vatan sevgisi imana eşdeğerdir’ düsturu ile yetiştirdi. Örgüte ait yurt ve dershanede bulunduğum dönemde de bu örgütün ideolojisini benimsemedim. Yapıyı övüp çığırtkanlığını da yapmadım. 15 Temmuzu gerçekleştirenlerin Allah belasını versin. 160 günden fazla tutuklu kaldım. Halen açığa alınmış durumdayım. Mahkemenizden beraatime karar verilmesini talep ediyorum.”

“YURTDIŞINDAN GELDİĞİM GÜN BYLOCK’A GİRMEM MÜMKÜN DEĞİL”

Yalnızca bylock suçlaması ile hakkında dava açıldığını belirten Durkadın Seda Ç. “Üzerime stili suçlamayı kabul etmiyorum. Benim hakkımda yalnızca bylock iddiası bulunmaktadır. Söz konusu program ile bylock IP’lerine bağlandığım iddia edilmektedir. Bu iddiayı hiçbir şekilde kabul etmiyorum. 29 Eylül 2014’te ilk defa programı kullandığım iddia edilmektedir. Ben belirtilen tarihte Türkiye’ye dönmüştüm. Zira eşim kaymakam adayı olduğu icin bir yıl İngiltere’de kalmıştık. Yurtdışı hatlar İngiltere’de pahalı olduğu için oradaki hatlarla iletişim sağlamıştık. Döndüğümüzde benim hattım dahi bulunmamaktaydı. Geldiğim gün itibariyle bu programı kullanmam olanaklı değildir. Bolu’daki ailemin yanında kaldıktan sonra eşimin tayini nedeniyle Afyon’a gittik. Baz kayıtları incelendiğinde de çelişki bulunmaktadır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yayınlanan listede ismimin bulunacağını düşünmüştüm. Ama listede adımın olmadığını öğrendim. Başka bir listede adımın bulunacağı kanaatini taşıyorum. Böyle bir programı hiç kullanmadım. Adı geçen program dışında da hiçbir unsur şahsımda bulunmamaktadır.

BAZ VERİLERİNDE ÇELİŞKİLER

Tutuklu olarak yargılanan Fatih Yaşa, “Üzerime atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Bylock programını indirip kullanmadım. Bu tespitin yanlışlıkla yapılmış olabileceğini düşünüyorum. Listelerin sürekli değiştiği, tespitlerde hata ve yanlışların ortaya çıktığı bilinmektedir. Benimle ilgili de hata yapıldığını düşünmekteyim. Başlangıç baz kaydı Bursa göstermekteyken 48 dakika sonra Beylikdüzü’nden baz verdiği görülmektedir. 48 dakikada Bursa’dan İstanbul’a gitmek mümkün değildir. Yine Beylikdüzü’nden 2 dakika sonra da Zeytinburnu’nda baz vermektedir.

Bankasya hesabım olduğu doğrudur. Bu hesabı maaş hesabi olarak kullanıyordum. Çalıştığım üniversite maaşı adı gecen bankaya yatırmaktaydı. Örgütün talimatıyla bankaya finansal destek sağlamış değilim. Eylül 2014’te ki artışta bedelli askerlik söylentileri ortaya çıktı. Ben de para biriktirmeye başlamıştım. Kısmen babamdan aldığım, kısmen de kendi birikimimle oluşan miktarı bankaya yatırmıştım. Sonra bir kaç ay sonra bedelli askerlik icin başka bir bankaya yatırdım.

FATİH ÜNİVERSİTESİ’NDE AKADEMİSYEN

Örgüte müzahir şirketlerde SGK kaydım olduğu iddiası bulunmaktadır. Ben İstanbul Üniversitesi ilahiyattan mezun olduktan sonra akademisyen olma hülyasına kapıldım. Bunun icin hazırlık yapmaya başladım. Hem akademik olarak kendimi geliştirmek hem de nafakamı çıkaracak yer aradım. Bu yüzden örgüte muzahir yurtlarda, daha sonra da örgüte muzahir dershanede çalıştım. Daha sonrada YÖK’ün açtığı kadro ilanına başvurarak fatih Üniversitesinde çalışmaya başladım. SGK kaydımın olması bu nedenle son derece doğaldır. Ben 2013’e kadar akademik bir kadroya atanamadım. 2013’te Fatih Üniversitenin açmış olduğu kadroyu YÖK sitesinde gördükten sonra başvuru yaptım. O dönem övülen bir eğitim kurumuydu. 17-25 Aralık’tan sonra ben de rahatsızlık duymaya başladım. Ancak geçiş imkânı olmadığı icin başka bir yere yerleşemedim. Tutuklandığım tarihe kadar bu üniversitede çalıştım. Suçsuzum. Beraatime karar verilmesini talep ediyorum.

“1 DOLARIN ÖRGÜTSEL ANLAMI OLDUĞUNU BİLMEM”

Tutuksuz olarak yargılanan Sinan A. “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben bir makarna fabrikasında özel güvenlik görevlisi iken bylock isimli gizli haberleşme programını kullandığım iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklandım. 6 ay tutuklu kaldım. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 27.12.2017 tarihli bylock listesinde ismimin bulunması nedeniyle tahliye edildim. Adı geçen programı hiçbir şekilde duymadım ve kullanmadım. Tespitin ne şekilde yapıldığını bilmiyorum.

Evimde ele geçirilen 1 dolar seklindeki banknotun da örgütsel bir anlamı bulunmamaktadır. Söz konusu para komşumuzum sünnet düğünü sırasında küçük kızıma verilen paradır. Ben 1 doların simgesel bir değeri örgütsel anlamı olduğunu bilmem.

Bankasya hesabımı bankanın temassız kartını edinmek icin açtırdı. İldeki toplu taşıma araçları söz konusu kart ile çalışmaktaydı. Ben de servisi kaçırdığım dönemde işe gitmek icin belediye araçlarını kullanmaktaydım. Başkaca bir amaçla kullanmadım. 14 yıldan beridir çalıştığım isimden oldum ve özel güvenlik belgem iptal edildi. Su an işsizim. Maddi sıkıntılar yaşamaktayım. Mahkemenizden bir an önce hakkımdaki davayı sonuçlandırmasını talep ediyorum.

“HAKSIZLIĞA UĞRADIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM”

Tutuklu olarak hakim karşısına çıkarılan Süleyman Çetin ise hakkındaki iddiaları reddederek, “Üzerime atılı olan suçlamayı kabul etmiyorum. Ben Erciyes Üniversitesi matematik bölümünden mezun oldum. Kısa bir sureli Melikşah Üniversitesi vakfında işçi olarak çalıştım. Eşim de bu esnada Melikşah Üniversitesi’nde çalışmaktaydı. Daha sonra 2014’te Diyarbakır’a gittim. Amaç büyükbaş hayvan ticareti yapmaktı. Öteden beri ikinci el araç ve büyükbaş hayvan ticareti konusunda araştırmalarım vardı. Barışan turizmde kısa sureli SGK kaydım bulunmaktadır. Daha sonra 4 ay kadar Dicle Üniversitesi öğrencileri ve mezunları derneğinde çalıştım. Burada derneğe gelen şahıslara matematik anlatmakla görevliydim. Bu iki şirketin khk ile kapatılan derneklerden olup olmadığını bilemiyorum. Ancak 2015-2016’da çalıştığım GAP ve doğu hayvancılık A.Ş. şirketleri halen faaldir. Örgütle bir bağlantısı da bulunmamaktadır. Ben çalışmış olduğum yerlerde geçimi sağlamak icin çalıştım. Bu durumun aleyhime kullanılmasını kabul etmemekteyim.

Bylock programını indirip kullanmadım. Hakkımdaki tespitin bir hatadan kaynaklandığını düşünüyorum. Teknoloji ile arası iyi olan programlarla sürekli hemhal olan biriyi. Teknoloji kullanımım sırasında böyle bir problemin ortaya çıkmış olabileceğini düşünüyorum. Zira hakkımda sadece 6 bağlantıdan bahsedilmektedir. Uzun süredir tutukluyum. Ailem ve sahsım ciddi anlamda mağdur durumdadır. Hasta olan hekime, adalet talep edenlerin hakime ihtiyacı olduğunu söyleyen bir aforizma okudum. Ben de haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum.

“ÖRGÜT TARAFINDAN TUZAĞA DÜŞÜRÜLDÜĞÜMÜN KANITI”

Esnaf olan Uğur B. “15 Temmuz hain darbe girimini gerçekleştirenleri lanetliyorum. Bylock isimli programı kullandığım gerekçesiyle 5 buçuk ay tutuklu kaldım. Daha sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yazısı ile bylock kullanıcı olmadığım anlaşıldı ve tahliye edildim. Tespitin namaz vakitleri kıble ve pusula isimli programlar sayesinde yapılmış olabileceğini düşünüyorum. Ankara’nın göndermiş olduğu yazının örgüt tarafından tuzağa düşürüldüğümün en önemli kanıtı olduğunu düşünüyorum. HTS kayıtlarında hakkımda soruşturma yada kovuşturma yapılan şahıslarla iletişimim ben sanayide bir markanın teknik servisi olarak çalışmaktayım. Bu yüzden pek çok şahısla irtibat halindeyim. İbrahim Ergül nakliyecidir. Bütün araçların bakımını ben yapmaktaydım. Bu yüzden kendisiyle iletişim halinde olmam doğaldır. Bugüne kadar malum yapı ile bağlantım olmadı. Evlerinde ve yurtlarında kalmadım. Bankalarında hesabım bulunmamaktadır. Dernek ve vakıflarına üyeliğim yoktur. Bağış himmet gibi organizasyonlarına katılmadım. Ailemden kimse hakkında da bu soruşturma kapsamında işlem icra edilmemiştir. Mahkemenizden beraatime karar verilmesini talep ediyorum.”

“EĞİTİM BİR SEN ÜYELİĞİMİ DEVAM ETTİRDİM”

Eşinin de aynı suçlama nedeniyle tutuklu olduğunu belirten Vildan Y. “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben üniversiteyi kazandıktan sonra KYK yurtlarında kaldım. Daha sonra annemi yanıma çağırarak evde kaldım. İstanbul Üniversitesi matematik bölümü mezunuyum. Mezun olduktan sonra evlendim. 2010 Aralık ayında kpss ile kamu görevine atandım. Terör örgütü ile bir bağlantım irtibatım yada iltisakım bulunmamaktadır.

Bankasya hesabımı faizsiz bankacılık kullanmak istemem sebebiyle açtırmıştım. O dönem kamu bankalarının katılım hesapları bulunmamaktaydı. Birikim yapmaya başladığımız esnada adı geçen bankada hesap açtırdık. Hesap hareketleri incelenirse kaynağı belli olmayan hiçbir mevduatım bulunmadığı görülecektir. Bankaya ilişkin söylentiler ortaya çıktıktan sonra da hesabımı Kuveyt Türk’e aktardım. Bu durumun aleyhime kullanılmasını kabul etmiyorum.

Bylock programını indirip kullanmadım. Telefonumun internetini şifre kullanmaksızın erişime açtığım dönemler oldu. Eşim de zaman zaman internetimden istifade ederdi. Eşim hala bylock kullanıcısı olduğu gerekçesiyle tutukludur. Ancak ben eşimin de kullandığını düşünmüyorum. Morbeyin tarafından üretilen programlar hem ben de hem de eşimde kurulu idi. Tespitin bundan kaynaklanmış olabileceğini düşünüyorum. Programın 60 gün aktif olduğu görülmekte ve sadece 9 gün bağlantı kurulmuştur. O dönemde çocuğumum ciddi rahatsızlıkları mevcuttu. Bu durumda adı geçen programı kullanmış olmam olanaklı değildir.

Kimse yok mu derneğine bağış yaptığım doğrudur. Ancak bunu örgütsel bir bağla değil toplumsal duyarlılık nedeniyle böyle bir girişimde bulundum. İncelenir ise Ensar Vakfına ve İHH gibi derneklere de bağışlarım bulunmaktadır. Ben 5 yıl boyunca hayalim olan öğretmenlik mesleğini icra ettim. Hiçbir zaman bir örgüt veya grubun propagandasını yapmadım. Öğrencilerime kamu malını korumanın ödevini yapmaktan değerli olduğunu empoze etmeye çalıştım. Eğitim Bir Sen isimli sendikanın üyesiyim. 17-25 Aralık’tan sonra malum yapıya yakın kişiler buradan istifa edip Aktif Sen’e üye olmasına rağmen ben üyeliğimi devam ettirdim. Bu durumun bile örgüt üyesi olmadığımı beyan ediyorum. Eşimin de tutuklu olması nedeniyle ciddi mağduriyetler yaşamaktayım. Beraatime karar verilmesini talep ediyorum.”

Sanıkların ifadelerinden sonra mahkeme heyeti karar arası verdikten sonra kararı açıkladı. Dijital materyallerin çözümüne ilişkin evrakların eklenmesi istenirken, tutuklu Süleyman Çetin ve Fatih Yaşa’nın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Duruşma 8 Mart 2018 tarihine ertelendi.

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: