• resmi ilanlar

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN DOSYASINDA 2 TAHLİYE

08/01/2018 11:00

Bolu'da FETO/PDY soruşturmaları kapsamında bylock kullanıcısı oldukları tespit edilen 2'si tutuklu 6 üniversite öğrencisi ve AİBÜ mezunu hakim karşısına çıkarıldı. Haklarındaki iddiaları reddeden öğrenciler, bylock tespitlerindeki hataları gündeme getirdiler. Duruşma sonunda 2 tutuklunun da tahliye edilmesi ile dosyada tutuklu sanık kalmadı.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Bolu’da FETO/PDY soruşturmaları kapsamında bylock kullanıcısı oldukları tespit edilen üniversite öğrencilerine yönelik davada tutuklu 2 sanık tahliye edildi. Sanık Ali Uysal, Harun Çil, Seyda Kökoğlu, Ferda Sinoplu tutuksuz olarak yargılanırken, Mevlit Çelik ve Nusret Kaymaz tutuklu olarak duruşma salonuna getirildi.

“HATTI BAŞKASI İÇİN ALMIŞTIM”

Kimlik tespitinin ardından 6 sanık savunmalarını gerçekleştirdiler. AİBÜ Tıp Fakültesi öğrencisi olan Ali Uysal, hakkındaki iddiaları reddederek, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben hayallerimi gerçekleştirmek için örnek bir öğrenci olmaya çalıştım. Hiçbir terör örgütü ile uzaktan yada yakından ilgim olmamıştır.   Sonu 5966 ile biten gsm enim adıma kayıtlıdır. Ancak hattı Mustafa Ş. kullanmıştır. Kendisi benden öğrenci hattı alıp alamayacağımı sordu. Ben de art niyet algılamadığım için kendi adıma alınan hattı Mustafa Ş.’ye verdim. Bylock tespiti de bu numaradan yapılmıştır. İddiaları kesinlikle kabul etmiyorum.  

Ben kesinlikle örgüte ait olan Sızıntı isimli dergiye abone olmadım. Söz konusu terör örgütü kendi yayın organı olan Sızıntı Dergisinin tiraj problemi yaşadığı dönemde satış sayılarını yüksek göstermek icin bir şekilde ele geçirdiği telefon numaraları üzerinden sahte abonelik kaydı oluşturmuştur. Adıma da böyle bir kayıt oluşturulmuştur. Ancak soyadım dahi yanlış yazılmıştır. Hem hiçbir zaman böyle bir yayına abone olmadım. Bu yöndeki iddiayı kabul etmiyorum. Abonelik kaydında bulunan adres de bana ait değildir.

MAHKEMEDE TEŞHİS YAPTI

Ben sadece konaklama amaçlı olarak bu örgütün yurtlarında kaldım. 17-25 Aralık’tan sonra ise ayrıldım. Adıma kayıtlı 1955 nolu telefon hattı benimdir. Ancak 5966 ile biten gsm hattı o dönem mühendislik fakültesinde okuduğunu bildiğim Mustafa Ş. isimli şahıs öğrenci hattı çıkarmak istedi. aşı tutmadığı için benden yardım istedi. Ben de art niyetli bir talep algılamadığım icin bu teklifi kabul ettim. Bu hatta bir terör örgütünün gizli haberleşme programını yüklediğini bilemiyorum.

Ali Uysal isimli öğrenciye mahkemede fotoğraflar gösterildi. Uysal, Ali Osman Çelik, Cuma Kartal ve Mehmet Şükrü Çakmak’ı teşhis etti. Adnan Daylan, Bedri Selim Benek ve Asım Ateş ile görüşmeleri soruldu. Ali Uysal, “Sonu 5966 ile biten gsm benim adıma kayıtlıdır. Ancak hattı Mustafa Ş. kullanmıştır” dedi.

EŞİ İLÇE İMAMI OLARAK YARGILANIYOR

Mengen İlçe İmamı olduğu iddia edilen Emin Sinoplu’nun eşi Ferda Sinoplu, hakkındaki suçlamaları reddetti. Sinoplu, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Üzerinde bylock tespiti yapıldığı bildirilen gsm hattı bana aittir. Bahsedilen tarihlerde bu hattı kullandığımı kabul ediyorum ama suç tarihi 15 Temmuz olarak gösterilmesine rağmen daha önce kaldırılmış bir programı kullanıyor olmayı kabul etmiyorum. Bankasya hesabım maaş hesabım olarak açılmıştır. Polat A.Ş.’den maaşım dışında herhangi bir ödeme almadım. Her ne kadar incelenen dönemler içerisinde Temmuz 2014’te hesapta kısmen artış görülmekteyse de bu artış evliliğim sonrası altınlarımı adı geçen bankaya yatırmamdan kaynaklanmıştır. 2015 Mayıs’ına kadar da ihtiyaçları doğrultusunda paranın peyder pey çekildiği görülecektir. Haziran 2015’te de sıfır bakiye olduğu görülecektir.

Polat A.Ş.’den şahsa yapılan havaleler şüpheli işlem olarak görüldüyse de bir dönem Polat A.Ş.’ye bağlı öğrenci yurdunda çalışmış olmam nedeniyle söz konusu havalelerle maaş ödemelerinden ibarettir. Yusuf Ataoglu’nu tanımam. Hesabıma gönderilen 1000 TL havalenin ne maksatla gönderildiğini bilmiyorum. Eşimle bağlantılı bir durum olabilir.

“EŞİMİN EYLEMLERİNDEN SORUMLU TUTULAMAM”

İddianamede eşimin Mengen ilçe imamı olduğu belirtilerek bu durum aleyhime suçlama olarak gösterilmiştir. Ancak eşim adı geçen eylem nedeniyle bir mahkumiyet almış değildir. Yargılaması devam etmektedir. Anayasanın 38. Maddesi gereğince ceza soruşturmaları şahsidir. Eşimin iddialarının benim hakkımda suçlama konusu yapılması cezaların şahsiliği ilkesine aykırıdır. Kimse başkasının eyleminden sorumlu tutulamaz.

Örgüte müzahir şirketlerde sgk kaydımın bulunduğu doğrudur. Ben 2011!’de AİBÜ tarih bölümünden mezun oldum. Atama yapılmaması nedeniyle 2012-2014’te Fehime Daylan kız yurdunda yönetim memuru olarak çalıştım. 2014’te kendi isteğimle ayrıldım. Nafakamı çıkarmak icin yapmış olduğum çalışmanın suçlama konusu yapılmasını kabul etmiyorum

“EVLİ DEĞİLDİK, NASIL EŞİMLE TATİLE GİDEYİM?”

Asya Termal’de 10- 12 Ocakta terör örgütü stratejik toplantısına katıldığıma yönelik iddiada ciddi bir yanlışlık yapıldığını düşünüyorum. Bu toplantıya eşimle katıldığım iddia olunmuş. Halbuki ben Mayıs 2014’te evlendim. Henüz evlilik gerçekleşmeden eşimle böyle bir toplantıya katılmam olanaklı değildir. Kaldı ki eşimin dosyasında da böyle bir isnat bulunmamaktadır. Konaklama kaydında  da ismimiz yoktur. Bu yanlışlığın düzeltilmesini istiyorum.

Evde yapılan aramada ele geçirilen dokümanların şahsımla alakası yoktur. Aynı dokumanlar esim hakkındaki davada da suçlama konusu yapılmıştır. Eşim bu konuda savunmasını yapmıştır. Bu durumun aleyhime kullanılmasını kabul etmiyorum.

Ben terör örgütü üyesi olduğum iddiasını kabul etmiyorum. 10 aylık çocuğum bulanmakta ve eşim tutukludur. Çocuğum kalbinde delikle dünyaya gelmiştir. Bu durum halen devam etmektedir. Mahkemenizden beraatıma karar verilmesini talep ediyorum.”

ANKARA’DA ÖĞRENCİ YURDUNDA KALMIŞ

Harun Çil ise aslen Mengenli olduğunu ifade ederek, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Bankasya hesabım suçlama konusu yapılmıştır. Hesabımın 2013’te açıldığı doğrudur. Ama bu hesap üzerinden örgütün yönlendirmesi ve telkiniyle finansal destek sağlama gayesiyle bir işlemim bulunmamaktadır.

Ben Mengen’de 2 yıllık işletme yönetimini bitirdikten sonra iş bulamadım. Açık Öğretimden işletme okumaya başladım. Kpss’ye hazırlanmak için Ankara’ya gittim. Bir öğrenci yurdunda kalmaya başladım. Adı Güçer öğrenci yurdu olan yurtta kaldığım dönem boyunca iş aradığım icin bana yurdun girişinde çalışmayı teklif ettiler.  6-7 ay boyunca yurdun danışmasında çalışmak durumunda kaldım.

“ASYA TERMAL’E ÖĞRENCİLERİ GETİRDİM”

10-12 Ocak’ta Asya Termalde konakladığım doğrudur. Buraya bir öğrenci gurubu getirilecekti. Kitap okuma şeklindeki faaliyet içerisinde benim de bir takım hizmetleri görmek icin götürülmek gerektiği söylendi. Ben yalnızca çay kahve servislerinde yardımcı oldum. Bolu’dan buraya gelen olup olmadığını bilmiyorum. Bolulu şahısları tanımıyorum.

2 ayrı gsm hattı üzerinde bylock tespiti yapıldığı bildirilmiş ise de sonun1556’le biten hat Hüsrev H. isimli çalışan tarafından kullanılmıştır. O dönem bu şahıs benden öğrenci hattı istemiş ben de öğrenci hattı alıp kendisine vermiştim. Bu hat üzerinden gizli haberleşme programı kullanılmış ise de bunun sorumlusu Hüsrev H.’dir. Diğer hattı ise ben kullanmaktaydım. Bir günde 1500’e yakın bağlantıda bulunduğu ve telefonun GPRS baz kayıtlarının benim hiç gitmediğim Afyon gibi illerden baz verdiği görülmektedir. Bu kayıtların şahsımla ilgisi yoktur. Tespitte hata olduğunu düşünüyorum. Ben astsubay yetiştirme okulunda okudum. 15 temmuz öncesinde izne gönderildim ve sonrasında da ihraç edildim. Suçsuzum.”

GEREDE’DE GAZETE DAĞITICILIĞI

Tutuklu olarak yargılanan Mevlüt Çelik, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben 34 yaşımdayım. Üniversite sınavını kazanamadım. Kaydımı yaptırdığım açık öğretimi de 11 yılda bitirdim. Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum.

Hakkımda SGK kaydım suçlama için dayanak yapılmıştır. Ben üniversiteyi kazanamayınca kendime uygun iş bulmaya çalıştım.  Gerede daha çok deri sanayi olduğu bir yerdi. Ancak bu işletmelerin kimyasal etkileri oldukça fazladır. Bu yüzden gazete dağıtımı yapmaya başladım. 2006’dan 2009’a kadar zaman gazetesi dağıtıcılığı yaptım. 2009’dan sonra cihan medyanın Bolu merkezde bir yıl kadar dağıtıcılığını yaptım. Daha sonra bir kargo firmasının kurye aradığını öğrenince buraya geçtim. Bir müddet de burada çalıştım. 2011’de Gerede’de bulunan örgüte muzahir dershanede de kayıt elemanı olarak ise başladım. Masa başı iş bulduğum icin burada çalışmaya devam ettim. Örgütle bir bağlantım bulunmamaktadır. Aileme katkı sağlama niyetinden kaynaklanmaktadır.

“BYLOCK TESPİTİ CASUS YAZILIMLAR SEBEBİYLE YAPILMIŞ OLABİLİR”

Bankasyadaki hesabım maaş hesabı olarak açılmıştır. Örgüte muzahir şirketlerde çalıştığım sure boyunca bu hesaba yattı. 2014 Eylül’de hesabımın 40 bin TL bakiye gösterdiği doğudur. Bu dönem dershane müdürü Turan Arslan bana gelip bir miktar mevduatı olduğunu, vergi dilimine girmek istemediği icin mevduatı hesabıma yatırıp yatıramayacağımı sordu. Ben de amirim olması ve masa başı isimi kaybetmemek icin teklifi kabul ettim. Bu paranın benimle ilgisi yoktur. Kaldı ki bu miktarda birikim yapacak durumum yoktur.

Bylock iddiasını kabul etmiyorum. Bu programın adimi 15 Temmuzdan sonra duydum. Dershanede zaman zaman telefonumu öğretmenlere vermekteydim. Programın bu sayede tespit edildiğini düşünüyorum. Morbeyin gibi casus yazılımlarla da bu tespit yapılabileceğini düşünüyorum. İddiayı kabul etmiyorum. Ben yalnızca ekmek paramı kazanmak icin örgüte muzahir yerlerde çalıştım suçsuzum. Beraatıma karar verilmesini talep ediyorum.”

“9 ÇOCUKLU ÇİFTÇİ BİR AİLENİN ÇOCUĞUYUM”

Tutuklu olarak hakim karşısına çıkarılan Nusret Kaymaz da, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben 9 kardeşli bir ailenin çocuğuyum. Annem hayatta değil. Babam çiftçidir. İlk ve ortaokulu yatılı bölge okulunda tamamladım. 2011’de AİBÜ matematik bölümünü kazandım. Tutuklanmadan önce son sınıf öğrencisiydim. Öğrenciliğim halen devam etmektedir.

Bankasya hesabım aktif değildir. Eylül 2015 tarihinde 7 bin 253 TL bakiye görülmektedir. Bu para Şevket T. isimli şahıs tarafından kardeşime gönderilen paradır. Bu şahıs kardeşimin eski ortağıdır. Geldiği günde çekip sahiplerine ulaştırdım. Doruk akademi derneğini broşürlerden öğrendim. Dernekte Lig TV izleme imkânı bulunmaktaydı. Ben de sıkı bir futbol izleyicisi olduğum icin buraya maç izlemeye gittim. Üyelikle ilgili bir şey imzaladığımı hatırlamıyorum. Bu nedenle aleyhime kullanılmasını kabul etmiyorum.

Sızıntı aboneliğim yoktur. Dosyada bulunan abonelik ekran çıktısı bana ait değildir. Kaloğlu soyadı ile düzenlenen evrakı kabul etmiyorum. Bylock programını indirip kullanmadım. Tespitin casus yazılımlar sayesinde yapılmış olabileceğini düşünüyorum.

9 çocuklu çiftçi bir ailenin çocuğuyum. Yalnızca kısa bir dönem örgüte ait evde konaklama ihtiyacını gidermek için bulundum. Sonra buradan ayrıldım. Mahkemenizden tahliyeme ve beratıma karar verilmesini talep ediyorum.

GÖKYÜZÜ GENÇLİK DERNEĞİNE ÜYELİK

Şeyda Ķökoğlu hakkındaki iddiaları reddederek, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Her ne kadar bylock isimli programı kullandığım iddia edilmiş ise de doğru değildir. Sonu 8593 ole biten programı hiçbir şekilde kullanmadım, ismini medyadan duydum. Ne şekilde yapıldığını bilemiyorum. Hakkımdaki iddianın ortadan kalkacağını düşünüyorum.

Gökyüzü Gençlik Derneğine üye olduğumu kabul ediyorum. Üniversite öğrencileri kol ve gruplarla üye olarak sosyalleşirler. Ben de stantlardan görüp tanıdım. Faaliyetlerine katılmak icin üye oldum. Herhangi bir faaliyete iştirak etmedim.

Bankasya hesabım yurtdışında bulunan ve zaman zaman harçlık göndermek isteyen yakınlarımın isteği ile açtım. Baskanbi4 gaye icin de kullanmadım. Bu yüzden örgüte ait bankaya finansal destek sağladığım iddiasını kabul etmiyorum.

“SARIZ’DAN VATAN HAİNİ ÇIKMAZ”

Örgüte ait bir dergiye abone olduğuma ilişkin ekran çıktıları bulunmaktadır. Eğer böyle bir abonelik olmuşsa da rica minnet teklifler üzerine kabul etmiş olabileceğini düşünüyorum. Aleyhime kullanılmasını kabul etmiyorum. Ben Avşareli olarak bilinen Sarızlıyım. Sarız’dan vatan haini çıkmaz. Örgüt üyesi veya sempatizanı değilim. Hakkımdaki isnadın ortadan kalkacağını düşünüyorum. Beraatımı talep ediyorum.”

İfadelerin ardından mahkeme heyeti kısa bir mütalaa arası verdi. Ardından da kararı açıkladı. Tutuklu olarak yargılanan Nusret Kaymaz ve Mevlüt Çelik’in tahliyesine karar verildi. Şahıslar için yurtdışına çıkış yasağı seklinde adli kontrol tedbiri uygulandı. Ayrıca Turan Arslan isimli sahsın tanık olarak dinlenilmesine, Dijital materyallerin çözümüne ilişkin raporların beklenilmesine ve Bylock tespiti yapılan sanıkların döküm içeriklerinin gönderilmesinin istenmesi döküm içerikleri tespit edilemeyenlerin ID’lerinin tespitine karar verildi. Duruşma 27 Mart 2018 tarihine ertelendi.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: