• resmi ilanlar

1 yıldır saklanıyordu, İstanbul'da yakalandı

28/12/2017 11:00

FİRARİ DOKTOR ŞOK GEÇİRDİĞİ İÇİN KAÇMIŞ

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’nün AİBÜ yapılanması içerisinde yer aldığı gerekçesiyle hakkında Bolu Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianame kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Fahrettin Talay İstanbul’da yakalandı. 1 yıldır firari olan Talay, Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkartıldı.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında hakkında işlem başlatılan, AİBÜ soruşturma komisyonu raporuyla çıkarılan KHK sonucu görevinden ihraç edilen ve firari olarak yakalama emri çıkarılan AİBÜ eski Dekan Yardımcısı Fahrettin Talay, İstanbul’da yakalandı. Yakalanan Fahrettin Talay Silivri Cezaevine gönderilirken, ifade vermek üzere Bolu Ağır Ceza Mahkemesine getirildi. Talay yaşadığı büyük şok ve hastalıkları sebebiyle kaçak durumda olduğunu söyledi.

“SORUŞTURMA RAPORU HAKKANİYETLİ DEĞİLDİR”

Suçlamaları kabul etmeyen Talay, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben bir terör örgütünün üyesi veya destekçisi değilim. Bylock isimli gizli haberleşme programını kullandığım iddiasını kabul etmiyorum. Böyle bir programı indirmedim ve kullanmadım. Söz konusu tespitin kıble programını indirip kullanmış olmamdan kaynaklanmış olabileceğini düşünüyorum. AİBÜ inceleme komisyonunun hakkımdaki raporu sayesinde KHK ile ihraç edilmiş olmam da aleyhime suçlama konusu olmuştur. 20.07.2016’da görevimden uzaklaştırıldım. Soruşturma komisyonu Bankasya hesabım ile çocuğumun terör örgütüne iltisaklı okulda eğitim görmüş olmasını kendi raporuna dayanak yapmıştır. Beyanlarına başvurulan Gülali Aktaş, Yaşar Dağıstan, Tuncer Tuğ aleyhime beyanda bulunmuştur. Diğer tanıklar ise örgütle iltisakıma ilişkin bir malumatlarının bulunmadığını beyan etmişlerdir. Yaşar Dağıstan ve Gülali Aktaş soruşturma yapıldığı dönemde dekan yardımcılığı görevini ifa etmektedirler. Soruşturmayı yapan makamın idarecileri olmaları nedeniyle bu soruşturmayı yapmaları hakkaniyetli değildir. Bu yüzden kabul etmiyorum. Yaşar Dağıstan ile uzun süredir konuşmuyordum. Gelişen husumet nedeniyle hakkımda iddialarına itibar edilmesi söz konusu değildir. Aynı şekilde Gülali Aktaş iddialarını Akcan Akkaya’nın ifadelerine dayandırmıştır. Ancak Akcan Akkaya, Gülali Aktaş’ın iddialarını doğrulamamıştır. Tuncer Tuğ ile bir müddet birlikte çalıştık. Bir takım sürtüşmelerimiz oldu. Zamanla husumet gelişti. Bu beyanların da iş ilişkisi nedeniyle gerçekleşen husumetten kaynaklandığını düşünüyorum. Kenan Gümüştekin’le birlikte çalıştığımız doğrudur. Fakat örgütsel bir birlikteliğimiz bulunmamaktadır. AİBÜ inceleme raporunu kabul etmiyorum, ihraç kararı doğru değildir. Söz konusu yargılamaya dayanak yapılmasını da kabul etmemekteyim” dedi.

“REKTÖRLÜK SEÇİMİNDEN SONRA 4 AY BOYUNCA DEKANLIK BİNASINA GELMEDİĞİM YALAN”

Tanık beyanlarını yalanlayan ve çoğunun husumete dayandığını söyleyen Fahrettin Talay, “Aleyhime tanıklık yapan şahısların beyanlarını kabul etmiyorum. Hasan K. aleyhime beyanda bulunmuşsa da benim dekan yardımcısı olarak atanmamı teklif eden kendisidir. Dekan yardımcıları dekanın isteği ve onayı olmadan atanmaları söz konusu değildir. Bu şahsın beyanının 2014’te yapılan rektörlük seçimlerinden kaynaklandığını düşünüyorum. Kendisi Cabir Terzioğlu’nu destekliyordu. Benim oyumun rengi belli olmamasına rağmen o adayı desteklemediğimi düşünerek tavır almıştır. Odamda toplantılar yapıldığı iddiası da doğru değildir. Hasan K.’nın esi Esra K.’nın beyanları da eşiyle benzerlik göstermektedir. Benim ve örgütle irtibatlandırılan diğer şahısların toplantılar tertip ettiğimize yönelik iddiaların bir gerçekliği bulunmamaktadır. Dekanlık sekreteri Özlem K.’nın beyanları da doğru değildir. Odamda örgütsel bir toplantı icra edilmemiştir. Dekanlık sekreteri olan bir şahsın rektörlük seçimlerini bu denli takip etmesinin olağan olmadığını düşünüyorum. Benim rektörlük seçiminden sonra 4 ay boyunca dekanlık binasına gelmediğime yönelik iddianın hiçbir gerçekliği yoktur. Eğer böyle bir davranış olsaydı tutanakla tespit edilmesi gerekirdi. O dönem dekan olan Hasan K.nun bunu tespit etmemesi nedeniyle görevini ihmal ettiği söylenebilecektir. Mehmet Fatih Özlü ile iş ilişkisi nedeniyle aram bozuktu. Ben bahsettiği hiçbir toplantıya iştirak etmedim. Aleyhime beyanların etkin pişmanlıktan istifade etmek için ileri sürüldüğünü düşünüyorum. Serkan Özmarka’yı tanımam. Bankadan plaket aldığım iddiasında bulunmuştur. Böyle bir plaketi kesinlikle almadım. Teklif edilseydi de kabul etmezdim” diye konuştu.

“BOLU’DAN ARSA ALMAK İÇİN KREDİ ÇEKTİM”

“Masak raporundaki tespitlerle ilgili olarak savunma yapmak isterim. Ben Bolu’dan bir arsa edinme niyetindeyim. Birikimlerimi nakitte tutmaya karar verdik. İyi bir kar payı verdiği için Bankasya’da değerlendirdim. Talimat ve yönlendirme doğrultusunda finansal destek sağladığım iddiası doğru değildir. İş Bankası’ndan kredi çekip yatırdığım iddiasını da kabul etmiyorum. Kredinin Ziraat bankasından alındığını belirtmek isterim. O dönem faiz oranının uygun olması nedeniyle 49 bin TL döviz temin ettim. Bir kısmını arsa alabilme niyetiyle bankaya yatırdı. Eğer bankaya destek niyetim olsaydı tamamını buraya yatırma eğilimi gösterirdim. Arsa alımı konusunda anlaşmıştık. Fakat arsa sahibi satmaktan vazgeçtiği için alımı gerçekleştiremedim. Bu nedenle para bankada kaldı. 2015 Ekim ayında bir araç alarak paranın bir kısmını tahliye ettim. 2016 Mayısta da arsa alma isteğimi gerçekleştirdim. Örgüt talimatı ile hareket ettiğim iddiasını kabul etmiyorum.”

Çocuğumun örgüte müzahir okulda eğitim gördüğüne yönelik iddianın aleyhime kullanılması doğru değildir. Özel okulda eğitim almasını istediğimiz çocuğumu mevcut okullar içinde eğitim kalitesi en yüksek okula gönderme niyetiyle böyle bir tercihte bulundum. Bu durumun suçlama nedeni yapılmasını kabul etmiyorum.

“BİR SÜRÜ İNSANLA İLETİŞİM KURMUŞ OLABİLİRİM”

HTS kayıtları hakkında da savunma yapan Talay, “Ben bir hekimim. 4 yıl 8 ay da idarecilik yaptım. O nedenle bir sürü insanla iletişim halinde olmam gerekti. Dolayısıyla şahısların beni bulması ve telefon irtibatım kolaylaştı. Bu irtibatlarının bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Adnan Daylan’la hastanede tanıştım. Mengen Sofrası isimli yerin sahibi olduğunu söyleyip kartını vermişti. Bir kaç kez ailemle burada yemek için şahsı aramıştım. Ahmet Polat Önel’i tanımam. Oğlunun kızımla aynı sınıfta okuduğunu öğrendim. Görüşmelerin bu kapsamda olduğunu düşünüyorum. Fuat Kuru isimli şahsı tanımıyorum. Hayrullah Deniz, İbrahim Sarıdoğan isimli şahısların da hasta yakını olmaları nedeniyle aradıklarını düşünüyorum. Kendileriyle irtibatım yoktur. Murat Özkan’la bir proje nedeniyle görüşmüştüm. Kendisi projenin yürütücüsüydü. Arif Duran, Bedri Selim Benek, Ümit Yaşar Tekelioğlu, Fatih Demircioğlu, Kenan Gümüştekin, Mehmet Yazıcı, Erdal Bekiroğlu, Serkan Çakır, Hayri Coşkun, Mehmet Bahar, Hanefi Üzüm, İsmail Temel ve Soner Durmuş ile görüşmelerin iş ilişkisi nedeniyle yapıldığını düşünüyorum. Bu isimlerin tamamı akademik personeldir.

Ben bir terör örgütünün üyesi ya da destekçisi değilim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Mahkemenizden beraatime karar verilmesini talep ediyorum. Ayrıca yargılamalara bizzat iştirak etme isteğim bulunmaktadır. Bu nedenle Bolu Ceza İnfaz Kurumlarından birine naklimin sağlanmasını istiyorum.”

“İŞ İLİŞKİSİ DIŞINDA MÜNASEBETİMİZ YOKTU”

Mahkeme Başkanı firari olan Kenan Gümüştekin ve Mehmet Yazıcı ile birlikte anılmasının sebebini sordu. Sanık Fahrettin Talay, “Ben Kenan Gümüştekin ve Mehmet Yazıcı ile yakın olduğum intibasının insanlarda niçin oluştuğunu bilmiyorum. Kenan Gümüştekin ile birlikte dekan yardımcılığı yapmıştık. Bu böyle bir yanılgıya sebep olmuş olabilir. Mehmet Yazıcı ise Kardiyoloji anabilim Dalı Başkanıydı. İş ilişkisi dışında münasebetimiz yoktu” dedi.

17-25 Aralık firariler Kenan Gümüştekin ve Mehmet Yazıcı’nın terör örgütü olarak bilinen cemaate yakın olup olmadıklarına ilişkin izlenimi soruldu. Fahrettin Talay, “Benim böyle bir tespitim yok. Ben Mehmet Yazıcı ve Kenan Gümüştekin’in malum yapıya mensubiyetlerine ilişkin kanaatim veya tespitim yoktur. Haklarındaki söylentileri ben de duydum. Üniversite içinde malum yapıya dahil olduğu kanaatini taşıdığım biri bulunmamaktadır” dedi.

“ŞOK YAŞADIĞIM İÇİN TESLİM OLAMADIM”

Talay Mahkeme Başkanının “Neden bu zaman kadar kacak kaldınız?” sorusuna da “Ben 22 yıllık hekimim. Ben darbe sonrası görevden alındığımı öğrenince büyük bir şok yaşadım. Kronik rahatsızlıklarım vardı. Bu şokla hastalıklarıma yenileri eklendi. Bu nedenle gelip teslim olamadım” dedi. Duruşma 22 Mart 2018’e ertelendi.

FAHRETTİN TALAY HAKKINDA Kİ İDDİALAR NELER?

Şüphelinin kullandığı 0 506 330 ** ** numaralı hattı üzerinde Bylock tespitinin yapıldığı, FETÖ/PDY örgütü ile olan irtibatlarına ilişkin olarak A.İ.B.Ü. Rektörlüğünün araştırma raporunda aleyhe tespitlerin bulunduğu gibi Y.D., G.A., T.T.’nin aleyhe beyanlarının yer aldığı ve kamu görevinden çıkarıldığı, ayrıca dosya kapsamında beyanları alınan H.K., M.E.K., Ö.K., M.F.Ö. ve S.Ö.’nün aleyhe beyanlarının bulunduğu, MASAK raporunda şüpheli işlem ve hareketlerin tespit edildiği, aktif Bankasya hesabının bulunduğu, bankaya destek olmak amacıyla 05.09.2014 tarihinde İş Bankası’ndan 50 bin TL kredi çekerek Bankasyaya yatırdığı, zira şüphelinin Bankasya hesabında 2014 yılı Ağustos ayına kadar hiç parası yok iken bir anda bu tarihte artış yapmaya başladığı, kızını örgüt ile iltisaklı Özel Fatih Kolejinde eğitim kaydının bulunduğu , bu nedenlerle FETÖ/PDY terör örgütünün üyesi olduğunun kabulünün gerekeceği iddia ediliyor.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: