• resmi ilanlar

“OTELİMİ BERBAT BİR İŞ İÇİN KULLANDILAR”

19/12/2017 11:00

FETO/PDY soruşturmaları kapsamında hakkında iddianame hazırlanan ve Bolu'da esnaflık yapan 14 kişi Bolu Ağır Ceza Mahkemesinde savunma yapmaya devam etti. Bir dönemin ünlü mutfak merkezini babasından devralarak işletmeye başlayan ve babası işadamı Yurdaer Kalaycı ile ters düşen İnan Kalaycı etkin pişmanlıktan yararlanarak savunma yaptı. Kalaycı 13 Ocak 2014 tarihinde otelimde Demokrasi Platformu tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasının içeriğinden haberdar olmadığını söyleyerek, “Bu açıklamanın benim otelimde yapılmasının, benim açıklamanın içeriğine katıldığım anlamına gelmiyor. Hatta benim tesislerimi berbat bir iş için kullandılar diyebilirim” dedi.

Haber: Hakan AYDIN – Ebru EYVAZOĞLU

FETO/PDY soruşturmaları kapsamında hakkında iddianame hazırlanan 14 kişi Bolu Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. 3’ü tutuklu 14 kişi sırayla savunmalarını yapmaya başladı.  Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen 4 kişi dışında sanıklar üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmediler. Hepsi esnaf olan sanıklar, iddianamede haklarında yer alan iddialara tek tek cevap verdiler.

ERGÜN RÜZGÂR

HESABIM VARDIR ANCAK…

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Bank Asya’da hesabım olduğu doğrudur. Ancak bahse konu hesap aktif bir hesap değildir. Banka hesabı incelendiğinde 2012 Aralık ayından sonra hesabımda herhangi bir artış bulunmamaktadır. Durum böyle iken benim Bankaya destek olduğum iddiasına anlam vermem mümkün değildir. Bu iddiayı kabul etmiyorum.

TARTIŞTIK VE TOPLANTILARINA GİTMEDİM

İddianamede dini sohbetlere katıldığım belirtilmektedir. Bu da kısmen doğrudur. Çocuğumu Lale Bahçesi isimli kreşe gönderirken eşi de kreşte çalışan Mustafa Caka isimli şahısla tanıştım. Bu şahıs bana yakınlık gösterdi. Bir süre sonra beni sohbetlere çağırmaya başladı. Ben de dini bilgilerimi arttırırım düşüncesi ile 2011-2012 yıllarında Erdem Erkek Öğrenci Yurdunda düzenlenen ve ayda bir defa geçekleştirilen sohbetlere katıldım. Sohbeti Mustafa Caka yapardı. Bu sohbetlere Uğur Aktaş, Harun Savcı, Yılmaz Bakırcı ve Fahrettin Aydın da katılırdı. 2013 yılının başında katıldığım bir sohbette söz dershanelerinin kapatılmasına geldi. Ben de hükümetle aynı görüşte olduğumu burada belirttim. Sohbeti düzenleyen Caka ile aramızda bu nedenle ufak bir tartışma yaşadık. Bu nedenle bir daha toplatılara katılmadım.

MUSTAFA CAKA ÖNERMİŞ

BOSİAD isimli derneğe Mustafa Caka ile tanıştıktan sonra üye oldum. Katıldığım sohbetlerde tanıştığım iş adamlarının da bu derneğe üye olduğunu duymuştum. İş hacmimi genişletebileceğim de Mustafa Caka tarafında bana iletildi. Ben de bunun üzerine üye oldum. Bahse konu derneğin cemaate ait olduğunu bilmiyordum. Faaliyetlerine katılmadım. Aidatımı da ödemedim. Bu durumun aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

TERS LALE’Yİ CUMA KARTAL GETİRDİ

2013’ün Ekim ayında yeni bir iş yeri açmıştım. Bu dönemde sohbetlere gitmiyordum. Yeni bir iş yeri açtığımı öğrenen Suat Türkoğlu ve sonradan il imamı olduğunu öğrendiğim Cuma Kartal iş yerime geldiler. Yeni açmış olduğum iş yerime hayırlı olsun diyerek ‘ters lale’ tablosunu hediye ettiler. Ancak bu tablonun Fethullah Gülen’in hediyesi olduğu tarafıma söylenmedi. Ziyaret sırasında Cuma Kartal ‘Neden sohbetlere gelmiyorsun?’ dedi.  Ben de o günlerdeki tartışmalı mevzularda hükümet ile aynı görüşte olduğumu belirterek sohbetlere katılmayacağımı belirttim. Bana tabloda Allah’ın 99 isminin olduğu belirtilmişti. Ancak örgüt lideri tarafından gönderildiği tarafıma söylenmemişti.  Kaldı ki örgüt lideri tarafında bana hediye gönderilmesini gerektirecek bir durumum yoktu.

MAHKEMENİZDEN BERATIMI İSTİYORUM

Benim iyi niyetle terör örgütünün dini bir cemaat görüntüsü ile faaliyet yaptığı dönemde sohbetlerine katıldığım doğrudur. Söz konusu yapının ülke menfaatlerine aykırı söylemleri ortaya çıkınca irtibatımı kestim. Mahkemenizden beratımı istiyorum.

GÖKHAN ALEMDAR

ONLARI İSMEN TANIMIYORUM

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Darbe teşebbüsünü gerçekleştiren terör örgütü ile irtibatım olmadı. Bunun aksine olan iddiayı ret ediyorum. Yapı tarafından düzenlenen sohbetlere 17/25 Aralık sürecinden önce 3-4 kez gittiğim doğrudur. Bu gidişlerim de Celal E., Yüksel Ö, Mustafa Caka ve Selman Akkaya’nın katıldığını hatırlıyorum.  Katıldığım sohbetlerde başka insanlar da vardı ancak onları ismen tanımıyorum. Savaş Yıldız’ın ifadesinde belirttiği ve kamuoyunda ‘sosyete umresi’ olarak isimlendirilen geziye katıldım. Bu umre ziyaretinin örgüt ile herhangi bir bağlantısı yoktur.

PARAMI BAŞKA BANKAYA YATIRDIM

Banka Asya’da hesabım bulunduğu kısmen doğrudur. Kızımı Fatih Kolejine göndermiştim. Okul taksit ödemelerinin Bank Asya’ya ait kredi kartı ile yapmam durumunda vade süresini uzattıklarını belirtmişlerdi. Okul taksitlerini ödemek içim kart aldım. Bu nedenle de adıma hesap açıldı. Kredi kartının hesap ekstralarına bakıldığında bu kartın sadece okul taksitlerinde kullanıldığı ve herhangi bir işlem yapılmadığı anlaşılacaktır. Kaldı ki örgüt lideri tarafından Bank Asya’yı kurtarma adına çağrıların yapıldığı dönemde gayrimenkulümü satmıştım. Bu satıştan elde ettiğim 75 bin lirayı önce Ziraat Bankasına ardında da Yapı Kredi Bankasına yatırdım. Bankayı desteklemek gibi bir düşüncem olsaydı bu parayı Bank Asya’ya yatırmam gerekirdi. Bank Asya hesabımın aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

SES KAYITLARINA BAKILSIN

Hakkımdaki bir diğer iddia ise Digitürk üyeliğimi iptal ettirmem. Ancak adıma kayıtlı 2 Digitürk aboneliğim vardı. Ben bunlardan birini iptal ettirdim. Digitürk’de yaşadığım sinyal problemi nedeniyle müşteri hizmetleri ile sık sık tartışıyordum. Bunlara ait ses kayıtları müşteri hizmetlerinde vardır. Bir gün işten eve gelince küçük kızımın ağladığını gördüm. Neden ağladığını sorduğumda Yumurcak TV’nin kapandığını bana söyledi. Bunun üzerine müşteri hizmetlerini arayarak “STV ve diğer kanalları paralelcilerin diye kapattınız onları anladık da Yumurcak TV’den ne istiyorsunuz?” dedim. Bununla ilgili görüşme müşteri hizmetlerinden istenebilir. Ses kaydı vardır diye düşünüyorum. Bu durumun aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

BİLDİKLERİMİ SAMİMİYETLE PAYLAŞTIM

Bir iki kez dini sohbetlerine katılmak dışında bu örgütün herhangi bir faaliyetine katılamadım. Terör örgütüyle alakalı olarak bildiklerimi kollukta verdiği ifadede samimiyetle paylaştım. Bu nedenle mahkemenizin yapacağı yargılama sonrası beratimi talep ediyorum.

HASAN HÜSEYİN DOĞANER

MALUM YAPIYA DESTEK OLMADIM

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. 1990 yılından bu yana öğrenci servisi çekmekteyim. Ben sadece bahse konu okulların öğrencilerini değil fabrikaların da işçi servislerini çekmeye devam ediyorum. Hayatımın hiçbir döneminde malum yapıya destek olmadım. Aleyhime beyanda bulunan sanık ve tanıkların beyanlarını kabul etmiyorum. Makedonya gezisine katıldığım doğrudur. Beni bu geziye Ekrem Bilgin davet etmişti. Ancak ben otele geçince rahatsızlandım ve burada ki gezilere katılamadım. Otelden direk Türkiye’ye döndüm desem doğru olur. Diğer katılımcıların nereleri gezdiklerini ve ziyaret ettiklerini bilmiyorum.

MAHKEMENİZDEN BERAATIMI İSTİYORUM

Bank Asya’da hesabım olduğu doğrudur. Bunun nedeni öğrenci velilerinin taşıma ücretini Bank Asya hesabı üzerinden ödemeleridir. Banka hesabı incelendiğinde sadece öğrenci taşıma bedellerinin bu hesaba yatırıldığı görülecektir. Bu ödemelerde kredi kartıyla olmuş ve bu hesapta post makinesi hesabıdır. Ben hiçbir zaman bir örgütün üyesi veya sempatizanı olmadım. Mahkemenizden beraatımı istiyorum.

İNAN KALAYCI

AİLEME AİT OTELİ İŞLETMEYE BAŞLADIM

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Bolu’da varlıklı bir ailenin çocuğuyum. Uzun süre yurt dışında yaşadım ve ülkeme 8 yıl hiç gelmedim. 2012 yılında Türkiye’ye döndüm ve aileme ait oteli işletmeye başladım. Türkiye’ye dönünce Bolu’dan ziyaretler olmaya başladı. Uzun süre yurt dışında olmam nedeniyle gördüğüm ilgi hoşuma gitti. Bir kısım şahıslar beni sohbetlere çağırmaya başladılar.

İYİ İNSANLAR OLARAK HAFIZAMDA KALDI

ABD’de bulunduğum dönemde cemaat yapısıyla tanışmıştım. Yurt dışında bulunduğum eyalette 200 kadar Türk vatandaşı vardı. Ailemle aramda olan problemler nedeniyle 8 yıl Türkiye’ye gelmemiştim. Orada bulunan cemaat mensupları benim sohbet edebileceğim, Türk kültürüyle alakalı paylaşımlar yapabileceğim kısacası kendi kültürümde sosyalleşeceğim iyi insanlar olarak hafızamda kaldı. Örgütsel bir faaliyetim olmadı. Yurda dönünce sohbetlere gelmem yönünde yapılan davetlere iştirak ettim. Kollukta bunlarla ilgili verdiğim beyanlar doğrudur.

DİNİMİZDE PARA DİLENMEK YOKTUR

Bu yapıya hiçbir zaman himmet adı altında para vermedim. Hatta benimle irtibatlı olan kişiler himmet vermemeyi nasıl becerdiğimi bana sordular. Ben de dinimizde para dilenmenin doğru olmadığını, tarafıma yapılan himmet taleplerini nazikçe geri çevirdiğimi söylerdim. Katıldığım sohbetleri sosyalleşme olarak gördüm.

BOSİAD’DAN AYRILARAK DERNEK KURMUŞ

Bolu’ya geldiğimde ciddi bir turizm iştahım vardı. Ülkeme ve Bolu turizmine katkı vermek istiyordum. Tabiatın Kalbi Bolu Turizm Derneği’ni kurdum. Yine Tabiatın Kalbi Bolu markasını ve logosunu tescil ettirdim. Bunları da hiçbir bedel almadan Bolu Belediyesi’ne hibe ettim. Bu çabam benim örgüte destek olmadığımın en büyük kanıtıdır. Çünkü ben bu çalışmaları örgüte bağlı bir dernek üzerinden de yapabilirdim. Ben bu derneği BOSİAD’dan ayrıldıktan sonra açtım. Söz konusu sohbet ortamlarına niye girdiğimin ve neden sohbetlerden uzaklaştığımın anlaşılmasını istiyorum.

2014’DE İSTİFA ETTİM

Sohbetlere giderken Bolu’nun büyük iş adamları ve tanınmış simalarıyla tanıştım. M.O. babamın arkadaşıydı. Babamla yaşadığım sıkıntıları da biliyordu ve bana yardımcı olacağını söylemişti. Beni BOSİAD’a üye yaptı. 2014 yılının başında söz konusu dernekte siyasi söylemlerin dillendirildiğini gördüm.

MUHALEFET PARTİSİNE OY İSTEMİŞLER

Cuma Kartal’la yanıma gelen bir heyet benden yerel seçimlerde muhalefet partisine desteklememi, hatta yanımda çalışanlara da bu yönde telkinde bulunmamı istediler. Ben bunu kabul etmedim ve yanımda çalışanlara böyle bir şey söyleyemeyeceğimi açıkça heyete söyledim.

TELEFONLARI ÇIKARTMIŞLAR

Bu görüşme benim kendi tesisimde oldu ve görüşme sırasında benim telefonumu da görüşmenin yapıldığı odanın dışında bir yere koydular. Bu bana çok garip geldi. Düşünsenize kendi mekanınızdasınız ve misafirleriniz telefonu alıp, başka odaya koyuyorlar. Bu görüşmenin ardından hemen BOSAİD üyeliğinden istifa ettim. Yanlış hatırlamıyorsam bu istifa tarihimde 22.07.2014’dür.

TESİSLERİMİ BERBAT BİR İŞ İÇİN KULLANDILAR

13 Ocak 2014 tarihinde otelimde Demokrasi Platformu tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasının içeriğinden haberim yoktu. O dönem M.O. beni telefonla arayarak, 13-14 kişilik bir heyet halinde geleceklerini, basın mensuplarının da olacağını söyleyerek ‘Sakıncası var mı?’ diye sordu. Ben de problem olmadığını söyledim. Gelenlere yapılacak ikramların organizasyonunu yaparken, Erol Altıntaş yüksek bir sesle durmamı söyledi. Ben de ortamdan ayrıldım. Kendi mekanımda çay-kuru pasta satmayacaksam ne oluyor diye düşündüm. Açıklamayı Erol Altıntaş’ın okuduğunu hatırlıyorum ancak katılımcıların isimlerini bilmiyorum. Bazılarını emniyetten bana gösterilen fotoğraflar üzerinden teşhis ettim. Bu açıklamanın benim otelimde yapılmasının, benim açıklamanın içeriğine katıldığım anlamına gelmiyor.  Hatta benim tesislerimi berbat bir iş için kullandılar diyebilirim.

YAŞANANLAR İÇERSİNDE BULUNMAKTAN DOLAYI PİŞMANIM

Tüm bu olaylar sonrası yaşananlar içersinde bulunmaktan dolayı pişmanım. Hiçbir zaman terör örgütü olduğu ortaya çıkan bu yapının ideolojisini benimsemedim. Yapı ile alakalı bildiklerimi tüm samimiyetim ile kolluk aşamasında anlattım. Mahkemenizden beratımı istiyorum.

*Katıldığınız sohbet gurubunda kimler vardı?

Beni davet ettikleri sohbet ortamında M.O., Selman Akkaya, M. Y., Adnan Daylan, Erol Altıntaş, M. E. ve E. B. yer alıyordu.

İSMAİL HAKAN ÖZKAN

MİLLİYETÇİLİĞİMDEN VE VATAN SEVDAMDAN ÖDÜN VERMEDİM

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. 30 yıldır Bolu’da esnaflık yapıyorum. Her türlü terör örgütüne karşıyım. Darbe girişimine kalkışan FETÖ / PDY silahlı terör örgütünü ve elebaşını kınıyorum. Bu güne kadar milliyetçiliğimden ve vatan sevdamdan ödün vermedim.

DIT KART NEDENİYLE AÇILMIŞTIR

Bank Asya’da, bankaya destek olmak amacıyla aktif hesabımın bulunduğu iddiası doğru değildir. Söz konusu hesabım çocuklarımın kullanması için aldığım DIT kart nedeniyle açılmıştır. Hesap hareketlerine bakıldığında herhangi bir hesap hareketi olduğu görülecektir. Bu durumun aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

KATILMADIĞIM KONGREDE ÜYE YAPILMIŞIM

BOSİAD isimli derneğe üyeliğim bulunduğu doğrudur. Milliyetçi birisi olarak Bolu’ya dışarıdan gelen insanların bu tip sivil toplum kuruluşlarında aktif olmalarında rahatsız olduğum için derneğe bende üye oldum. Söz konusu derneğin örgüte müzahir olduğunu bilmiyordum. 2014’ün Nisan ayında yaşanan süreçler nedeniyle elimi ayağımı dernekten çekip istifa dilekçemi verdim. Ancak istifa dilekçem kayıtlara sokulmamış. Mayıs ayında bunu öğrenince kaydımı bizzat kendim sildirdim. Fakat aynı yılın Haziran ayında yapılan genel kurlunda bilgim ve isteğim dışında yeninden üye yapıldığımı öğrendim.  Ancak genel kurul hazırun listesine bakıldığında benim bu kongreye katılmadığım görülecektir. Kaldı ki benim pek çok sivil toplum kuruluşunda üyeliğim, yöneticiliğim ve başkanlığım bulunmaktadır. BOSİAD üyeliğimin aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

DİGİTÜRK’TEN SES KAYITLARI İSTENSİN

Digitürk isimli dijital platformla aboneliğimi sonlandırdığım doğrudur. Fakat bunu örgütün talimatı ile yapmadım. Müşteri temsilcisi ile yaptığım görüşmelere ait ses kayıtları istenirse eski ve yeni aboneler arasındaki fiyat farklılığına tepki nedeniyle aboneliğimi sonlandırdığım ortaya çıkacaktır. 15 yıllık abone olmama rağmen ben ayda 130 TL öderken yeni aboneler ayda 60 TL ödüyordu. Bu duruma kızarak Digitürk aboneliğimi iptal ettim ve Dsmart’a üye oldum. Kaldı ki Dsmart’ta da STV grubuna ait kanallar yoktu. Bu durumun aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

TOPLANTI VEYA ETKİNLİĞE KATILMADIM

Asya Termal Otel’de 10-12 Ocak 2014 tarihinde konakladığım doğrudur. Ben buraya herhangi bir organizasyon ya da talimat ile gitmedim. BOSİAD’dan tanıdığım şahıslar o tarihte aileleri ile buraya gideceklerini söylediler. Bende ailemle konakladım. Termal havuzlarından faydalandım. Konaklama esnasında BOSİAD’dan 1-2 kişiyi daha gördüm. Herhangi bir toplantı veya etkinliğe katılmadım.

MAHKEMENİZDEN BERATIMI TALEP EDİYORUM

Ben bir terör örgütünün üyesi veya sempatizanı olmadım. Örgüt hiyerarşisine girmem söz konusu değildir. BOSİAD dışında malum yapıya yakın insanlarla bir araya gelmedim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Mahkemenizden beratımı talep ediyorum.

MEHMET DOĞAN

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben Kayseri Melikgazi İmam Hatip Lisesinde okuduktan sonra Erzurum Fen Lisesi ve Marmara Üniversitesi Endüstri Mühendisliğini tamamladım. Halen doktora çalışmasına devam etmekteyim. Silahlı terör örgütü üyeliği suçlaması ile huzurda bulunmaktan hicap duyuyorum. FETO/PDY terör örgütünü lanetliyorum.

Çocuğumu örgüte muzahir okula gönderdiğim iddiası doğrudur. Fakat bunun gerekli sebepleri vardır. Öncelikle çocuğumu gönderdiğim okulun bakanlıktan izinli olan ve denetimi de bakanlıkça yapılan bir okul olduğunun dikkatlerden kaçırılmamasını talep ederim. Okulun örgüte muzahir olduğunu bilseydim önünden bile geçmezdim. Oğlum epilepsi hastasıdır. Bir nöbet geçirmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna intikalini sağlayacak donanımda ve az mevcutlu sınıflarda eğitim görmesi gerekmektedir. Bu yüzden oraya gönderme kararı aldım.

ÖRGÜT EVLERİNE ÇAY-ŞEKER İSTEDİĞİ İDDİA EDİLDİ

Ben bir tekstil firmasının kurucu ve idarecisiydim. Bu nedenle mesaimin çoğu döneminde yoğun ve mobil halde çalıştım. 2009’dan sonra iş geliştirme yöneticisi olarak bulunduğum tekstil şirketinin başka fabrika ve kurumları arasında seyahat ederek işimi yapmaya çalıştım. Birçok yerde bulunmak durumunda kaldım. 2011’den sonra İstanbul’da ikametgâh edinme şansı buldum. Dolayısıyla aleyhime beyanda bulunan şahısların benimle doğrudan temasa geçmiş olmaları olanaklı değildir. F.G. benim çalıştığım firmada görevliydi. İstanbul Bolu arası kamyon trafiğini idare etmekteydi. Şahıs benim örgütün mali işlerini takip ettiğimi bunu İbrahim Ergül’le birlikte organize ettiğini Hasan Ö. isimli şahıs marifetiyle kendilerine birtakım talepler ilettiğimi örgüt evlerine çay şeker istediğimi söyleyerek para talep ettiğimi, okul ve yurtlarda okuyanlara iş sağladığımı ve bu şahıslar için iş bağlantıları yaptığımı ifade etmektedir. Beyanları hiçbir şekilde doğru değildir. Bahsedilen şahıs çalışmış olduğum sermaye grubundaki işinden ayrılıp aynı sektördeki başka bir firmada çalışmaya başladı. Gittiği esnada departmandaki bir kısım malların onun yüzünden zarar gördüğü tespit edilmişti. Şahıs ile bu yüzden benim çalıştığım grup arasında dava ortaya çıktı. Benim eşim de çalıştığım grubun avukatı olduğu için şahısla karşı karşıya gelmiş olduk. Aleyhime beyanların bundan kaynaklandığını düşünüyorum.

“ÇİZMECİ MOTEL’E DEĞİL HALI SAHAYA GİTTİM”

Serkan Özmarka isimli şahsı bankadan tanırım. Bana vefa plaketi adı altında plaket takdim edileceği iddiası doğru değildir. Bahsedilen dönemde ben İstanbul’da ikamet etmekteydim. Böyle bir plaketin alınması mümkün değildir. Benim Çizmeci Moteldeki himmet toplantılarına katıldığım iddiası da doğru değildir. Ben çocuğumu zaman zaman Çizmeci Motelin yanındaki hali sahaya götürmekteydim. Adı geçen sahsın beni bu sırada görmüş olması nedeniyle böyle bir çıkarımda bulunduğunu düşünüyorum. Zaten oraya gitmeme sebep olan da okulun futbol kulübüydü. Serkan Özmarka ve Fikret G.’nin de aynı sitede altlı üstlü oturduklarını öğrendim. Bu sebeple beyanların, aralarındaki etkileşimden kaynaklandığını düşünüyorum.

OTELİ ELE GEÇİRME HAREKETİ

İnan Kalaycı benim sohbet toplantılara katıldığımı beyan etmiştir. Ben ramazan aylarını İstanbul’da ailemle geçirdim. Bahsedilen tarihte burada olmadım. Bu nedenle beni iftar toplantılarında görmüş olması olanaklı değildir. Yine aynı şahıs benim bir zincir oteli örgüt adına ele geçirmek istediğimi kendisine söylediğimi ifade etmiştir. Bahsettiği otel Kanada menşeili sermaye grubunun zincir otel grubudur. Benim çalıştığım sermaye grubu bu otellerin İstanbul’da bulunan bir otelinin yatırımcısıydı. Üyesi olduğum sermaye grubu ile zincir otel arasında bir sözleşme aktedilmişti. Ben de varlık yöneticisi olarak finans departmanı tarafından bütçeyi patron adına kontrol etmekle görevliydim. Dolayısıyla bir zincir oteli ele geçirme planından bahsetmek mümkün değildir. Eşimin kendi otelinde avukat olarak çalışması için baskı yaptığım doğru değildir. Şahıs eşimin bir takım işlerini takip etmesi konusunda istekte bulundu. Fakat bu mümkün olmamıştı. Ben çalıştığım sermaye grubunun misafirlerini çoğunlukla İnan bey’in otelinde ağırlardım.  Otel İnan beye geçince de misafirlerden şikayet almaya başladım ve başka otellerle çalışmaya başladık. Bu yüzden bu husumetle ifade verdiğini düşünüyorum. Bu beyanların 17-25 Aralık öncesine ait bilgiler içerdiğinin de dikkatlerden kaçmamasını istiyorum.

OKUL İNDİRİMİ NEDENİYLE BANKASYA’YI KULLANDIM

Bankasya’da 1998’de hesap açtırdım. Bu hesabı açtıktan sonra bankanın finansal hizmet altyapısının sağlıklı olmadığını düşündüğüm için 2008’e kadar çalışmadım. 2008’de çocuğumun okul durumu için taksitler bu bankaya yatırtılırsa bize okul ücretinde indirim yapılacağını söyledi. Bu yüzden ben de bu tarihten sonra bankayı kullanmaya başladım. 2014’e kadar hesap hareketlerimde yaklaşık 27-35 bin Tl civarlarında hesaplarımın olduğu görülecektir. 2014’ten sonra finansal dalgalara göre altın döviz kuru ve Tl arasında birikimlerimi aktarmaya başladım. Bu nedenle USD ve altın hesapları açtım. Zaman zaman çıktığım gibi para yatırdığım da görülmektedir. Suçsuzum. Beraatımı talep ediyorum.”

Savunmanın ardından salonda bulunan sanık İnan kalaycı iddialarını yanıtladı. Kalaycı; "Ben ifadelerimin tamamen arkasındayım. Benim sanık Mehmet Doğan’ı Sadi Yıldız’ın otelinde düzenlendiğini ifade ettiğim iftar organizasyonuna katılanlar arasında gördüğüme yönelik beyanım doğrudur. Sanık ne için katılmadığını ifade ediyor, bilmiyorum.

OTELİ ELE GEÇİRMEK İÇİN İNGİLİZCE ÖĞRENMİŞ

Diş Hekimliği hocası olan İsmet Duran ve Mehmet Doğan bir ara yanıma gelerek benden ingilizce pratiği yaptırmamı istediler. Ben de bunu kabule ettim. Hoş vakit geçireceğimi ve ingilizce konuşacağımı düşündüm. Murat Özkan, Emin Güç, İsmet Duran ve Mehmet Doğan’la birlikte önce haftada 2 sonra haftada bir olacak şekilde 2 aya yayılan süreçte otelde ve Murat Özkan’ın evinde ingilizce pratiği yaptık. Bu pratik sonrası ben katılımcılara niçin ingilizce öğrenmek istediklerini sordum. Mehmet Doğan bu soru sonrası otel zincirleri olan bir yapıyı hizmet hareketi yani cemaat adına ele geçirmek istediğini söylemişti. Bir önceki beyanım da kesinlikle doğrudur. O dönem kendisi bu zincirde çalışmamaktaydı. Bunun için bir teste girmesi gerektiğini söylüyordu. Daha sonra kendisinin adı geçen otelde pazarlama müdürü olarak işe alındığını öğrendim. 

Mehmet Doğan’ın yapmış olduğumuz görüşmelerde beni bunaltacak şekilde eşi olan avukat için vekaletname tanzim istediği doğrudur. Fakat ben vekaletimi vermedim. Beyanlarım doğrudur. Israr ediyorum.”

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: