• resmi ilanlar

İŞÇİ OLARAK GİRİP, 3 AY SONRA MÜDÜR OLMUŞ

16/11/2017 11:00

FETO/PDY terör örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle yargılanan örgüte müzahir Erdem Öğrenci Yurdu Müdürü Caner Şengül'ün, muhasebe yardımcısı olarak işçi kadrosundan girdiği işyerinde 3 ay sonra müdür olduğu ortaya çıktı. Ömer kod adını kullandığı ve öğrenci toplama, gazeteye abone yapma gibi faaliyetler yaptığı, 4 yurttan da sorumlu olduğu iddia edilen Şengül'ün bylock dökümlerinde de kullanıcı adının “14omer14”, şifresinin de “caner123” olduğu belirtildi.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

FETO/PDY terör örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle haklarında hazırlanan iddianame kapsamında yargılanmaya başlayan bir yurt müdürü, bir öğretim görevlisi ve bir kimyager hakim karşısına çıkarıldı. Bolu Ağır Ceza Mahkemesi bylock kullandıkları gerekçesiyle yakalanan 3 sanığın yargılamasını gerçekleştirdi. Örgüte müzahir Erdem Öğrenci Yurdu’nda müdürlük yapan Caner Şengül, AİBÜ’de öğretim görevlisi iken ihraç edilen Uğur Akkaya ve tutuksuz yargılanan kimyager Mine B., hakim karşısına çıkarıldı. Sanıklardan Çiğdem Şen için ise yakalama emri çıkarıldığı ancak henüz şahsa ulaşılamadığı belirtildi.

“UTANÇ DUYUYORUM”

Örgüte müzahir Erdem Öğrenci Yurdunda muhasebe bölümüne işçi kadrosundan işe girdikten 3 ay sonra müdür olduğunu belirten tutuklu sanık Caner Şengül, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Öncelikle 15 Temmuz hain darbe girişimini kınıyorum. Şehitlere rahmet yaralılara acil şifa diliyorum. Hayatımda adli veya idari herhangi bir soruşturma geçirmemişken terör örgütü üyeliği ile yargılanmaktan utanç duyuyorum. Şunu da ayrıca ifade etmek istiyorum hakkımda iddianamede belirtilen suçlamalara ilişkin ekler tarafıma gönderilmemiştir. Bu nedenle birçoğu hakkında bilgi sahibi değilim.

“BENİM ADIMA OLAN HAT YURT İŞLERİNDE KULLANILDI”

Öncelikle ben bylock kullanmadım. Bu programı telefonuma yüklemedim. Sonu 5700 ile biten hat bizzat benim tarafımdan kullanılan hattır. 9979 ile biten hat be im üzerime kayıtlı olmakla birlikte çalıştığım yurt tarafından öğrenci velilerine ulaşmak ve diğer işlerde kullanılan hattır. İlk çıkardığım tarihte benim tarafımdan kullanılmış olabilir. Fakat daha sonra yurt işlerinde kullanılmıştır.

“ÖRGÜT EVİ FAALİYETİM OLMADI”

Hakkımda tanık beyanları bulunduğu iddia edilmektedir. Tanıklardan Ali U.’nun beyanlarını reddediyorum. Benim örgüt evi faaliyeti gibi faaliyetim ve buraya öğrenci toplama işim olmamıştır. Herhangi bir kod adı kullanmamaktayım. Zaman gazetesine abone olmadığım gibi şahısları abone yaptırmaya da çalışmadım. Ertuğrul Fatih Tıraş da tüm ifadelerini geri çekmiştir. Tüm bunların yanında yurdumuz 2014 sonrasında da maarif müfettişleri tarafından denetlenmiş ve aksaklık olmadığı görülmüştür. Öğrencilerle mülakat yapılmış ve kimse bir sıkıntıdan bahsetmemiştir. Bu hususta yurttaki öğrencilerin ifadelerine başvurulabilir.

“3 AY SONRA ÇALIŞTIĞIM YURDA MÜDÜR OLDUM”

Ben Zaman gazetesi abonesi olmadım. Çalıştığım yurda gelirdi ama abonelik kimin üzerine bilmiyorum. Ayrıca yurtta kalan öğrencilere de abone olmaları konusunda bir telkin veya baskıda bulunmadım. Eşim hakkında dava açıldığını da cezaevindeyken öğrendim. Neden dava açıldığını dahi bilmiyorum. Bu konuda bilgi sahibi olursam savunma yapabilirim. Bankasya hesabım yurtta maaş hesabı olarak açılmıştır. Ben muhasebede işçi olarak başladım ve 3 ay sonra müdür oldum. 2014 ayının ocak-şubat aylarında başladım. Hesap açılışı da bu döneme denk gelmektedir. Üniversiteyi de Bolu’da okuduğum için burada kaldım. 3 aydır tutukluyum. Bakmakla yükümlü olduğum bir ailem var. Önce tahliyemi, daha sonra beraatımı talep ediyorum.

“KAÇACAK MIYDINIZ?” DİYE SORULDU

Mahkeme Başkanı 155 ihbar hattına yapılan ihbar içeriği okuyarak, “Bir muhbir Caner ve Süheyla Şengül feto’cudur. Evde saklanıyorlar. Kaçacaklar seklinde ihbar geldi. Kaçacak mıydınız?” dedi.

Sanık Caner Şengül, “Darbe girişiminden sonra Ağustos’a kadar Bolu’da kaldım. Vergi müfettişlerine incelemede yardımcı oldum. Ardından izinleri üzerine İstanbul’a taşındım. Fakat İstanbul’da ev ve eşimin ücretli öğretmenlik işleri ile uğraşırken gözaltına alındım. Kaçmam söz konusu değildir” dedi.

“KOD ADI KULLANMADIM”

Adnan Daylan ile olan telefon görüşmeleri için de “Adnan Daylan ile 13 kez telefon görüşmesi yapılmış. Ben Adnan Daylan’ı ismen tanırım. Kendisiyle telefonda hiç konuşmadım. Ancak 2013 son aylarında bir ay kadar Daylan petrolde çalışmıştım. Üzerine kayıtlı hatlar ile görüşmüş olduğumu değerlendiriyorum” dedi.

KULLANICI ADI ÖMER, ŞİFRE CANER

Tanık Ali U.’nun Ömer kod adı kullandığını ve 4 tane evden sorumlu olduğu şeklindeki tanık ifadesini de reddederek, “Ben kod adı kullanmadım. Sorumlu olduğum ev de yok” diye konuştu.

Mahkeme Başkanı bylock dökümlerini inceleyerek “Bylock kullanıcı adı Süheyla. Şifresi 1453shyl. Adı da shyl14. Siz veya eşiniz bylock kullandınız mı?” diye sordu; Sanık Caner Şengül “Ben bylock kullanmadım.  Bu nedenle içeriklerin nasıl tespit edildiğini bilmiyorum. Eşimin adı Süheyla. Bolu’da oturmaktaydık. Kullanıcı adı ve şifrede Süheyla adının nasıl geçtiğini bilmiyorum” dedi.

Bunun üzerine adına kayıtlı diğer hatta da kullanıcı adının “14omer14” ve şifre “caner123”i hattaki ismin ise “omer14” olduğu hatırlatıldı. Sanık, “Ben tespitleri kesinlikle kabul etmiyorum. Bylock kullanmadım. Ali U.’nun hakkımda iddiada bulunduğu kod adı olan Ömer ile benzerlik teşkil etmesini, şifresinin Caner ile başlamasını ve adının Ömer olmasını bilemiyorum” dedi.

“BU İDDİAYI VİCDANLAR KABUL ETMEZ”

AİBÜ’de öğretim görevlisi olarak çalışırken ihraç edildiğini belirten ve tutuklu olarak yargılanan Uğur Akkaya da hakkındaki iddiaları reddetti. Uzun bir savunma yapan Akkaya, “Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Terör örgütü üyesi değilim. Böyle bir suçlama ile karşılaşmaktan hicap duyuyorum. Hakkımdaki bu iddiayı vicdanlar kabul etmez. 15 Temmuz hain darbe girişimini kınıyor şehitlere Allah’tan rahmet, gazilere şifa diliyorum. Devletim ve milletim aleyhine hiçbir faaliyetim olmamıştır ve bundan sonra da olmayacaktır. Doğal afet ve risk alanında doktoralı bir akademisyen idim. Daha önce 6 yıl özel sektörde çalıştım. 2011 itibariyle de öğretim görevlisi kadrosuna başvurarak çalışmaya başladı. Daha önce 28 Şubat’ta meslek lisesinde olmam nedeniyle katsayı problemine yakalanmış hem bu darbe girişiminden hem de 15 Temmuzdan mağdur olmuş biriyim.

“ARAÇ ALIMI İÇİN HESABIMDA PARA ARTTI”

Faiz hassasiyetim nedeniyle Bankasya ile çalıştım. Hesabım 2005’te Ankara’da açılmıştır. Hesap hareketlerimde 2014 Ocak ayında 40 bin TL yatırarak bankaya destek olduğum tespiti ile hakkımda iddiada bulunulmuş ise de ben araç alma nedeniyle 20 bin TL’yi ve arkadaşlarıma verdiğim borçları toplamam nedeniyle elde ettiğim 17 bin TL’yi bankaya yatırmıştım. Aynı ay içinde başka bir araba almam nedeniyle bu parayı çektim.

Bylock kullanmadım. 0736 ile biten gsm hattında bylock kullandığım tespit edilmiş ise de buna ilişkin iddiayı reddediyorum. 2015 haziran ayına kadar bu telefonu kullanmıştım. Bilindiği üzere ios işletim sistemi olan telefonlarda bylock yüklemesi mümkün değildir.

“YÜZDE 90’A VARAN GÖRME KAYBIM VAR”

Gözümde ağır bir hastalık vardır. Yüzde 90’a varan görme kaybım bulunmaktadır. Bu hastalığın bir sonraki evresi göz naklidir. Aksi takdirde görme duyumu kaybedeceğim ve ayrıca yüz felci geçirmem nedeniyle göz kapaklarımı kırpamadığım için göz kuruluğu oluştu. Özel üretilen lensleri kullandığım sırada da koğuşta yere düşürüp kırılması nedeniyle sıkıntı yaşıyorum. Çocuklarımda da rahatsızlıklar vardır. Kendileriyle eşim ilgilenmektedir. Tüm bunlar nedeniyle tutukluluğuma son verilmesini talep ediyorum.

Sanığa Bylock dökümleri soruldu. Bylock programında Halit0623 kullanıcı adı ve hg2011 şifresinin kullanıldığı sorularak “şifre çocuklarınızın isimlerinin baş harfleri ve doğdukları yıl gibi düşünülebilir” denildi. Sanık bylock kullanmadığını söyleyerek,  beraatını talep etti.

ÖĞRETMEN EŞ 15 AYDIR TUTUKLU

Öğretmen olan eşi Recep B.’nin cezaevinde olduğunu ve mağdur olduklarını söyleyen tutuksuz olarak yargılanan kimyager Mine B., “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. 28 Şubat sürecinde imam hatip lisesi öğrencisi olmam medeniyle mağdur olmuştum. Bu 15 Temmuz darbe girişiminin de mağduruyum. Hakkımda bir takım iddialar ile terör örgütü üyeliğinden dava açılmış ise de terör örgütü üyesi olmam mümkün olmadığı gibi bahçesinde Türk bayrağı dalgalanan bir kurumda çalışmış olmam da terör örgütü üyesi olduğuma ilişkin delil teşkil etmemektedir.

“EŞ DURUMUNDAN GELEBİLMEK İÇİN POLAT A.Ş.’DE ÇALIŞTIM”

Ömrüm KPSS, ALES gibi sınavlara çalışmakla geçti. Ancak hiçbir şekilde devlet memuru olarak atanamadım. Akademisyen olarak da başvurmama rağmen atamam yapılmadı. Mecburen özel sektörde çalışma yoluna gittim. O dönem nişanlımın Bolu’ya atanabilmesi için Polat A.Ş.’de çalışmaya başladım. Eş durumu nedeniyle eşim Bolu’ya gelebilmesini sağlamak içindi. Bankasya hesabım maaş hesabıdır. Bunun dışında olağan üstü bir hareketlilik bulunmadığı görülecektir.

“KORKUDAN HAYALİ ŞAHISLAR UYDURDUM”

Bylock isimli programı kullanmadım. Savcılık ifademde hayali bilgiler verdim. Zira polis beni tutuklanma tehdidiyle korkutmuştum. Bu korkuyla hayali şahıslar uydurarak bir takım beyanlarda bulundum. Bu beyanları kabul etmiyorum. Yine sulh ceza hakimi önünde kısaca ifade vermiştim. Tutanağa geçirilen beyanlar hakim tarafından yazdırılan beyanlardır. Ben bu programı kullanmadım. Burada vermiş olduğum ifadenin esas alınmasını talep ediyorum.

Yurtdışına est tur ile gittim Romanya Bükreş seyahati turistikti. Örgütle amacı yoktu. Beraber gittiğim iddia edilen diğer şahısları tur nedeniyle simaen tanıyorum. Başka bir samimiyetim yoktur. Onların ne amaçla gittiklerini de bilmiyorum.

“DARBENİN ASIL MAĞDURU BENİM”

Hts kayıtlarında Mustafa Yurttaş ve Sema Umur ile görüşmelerim olduğu belirtilmiş. Mustafa Yurttaş’ı tanımam. Eşi Polat A.Ş.’de çalışan Yasemin Yurttaş’ı tanırım. Ne amaçla görüştüğümü hatırlamıyorum. Sema Umur’u ise tanımıyorum. Onunla da bir kez görüştüğüm görülmektedir. Eşim 15 aydır tutukludur. Bu süreçte ailece çok yıprandık. Benim psikolojik rahatsızlıklarım başladı. Sağlık sigortası yaptıramamaktayım. Evimize haciz gelmiştir. İşimi kaybettim. Kardeşlerim dahi beni aramaktan imtina etmektedirler. Bu darbenin asıl mağduru benim. Beraatımı talep ediyorum.

 

Sanıkların ifadelerinin ardından tanıkların dinlenmesi için 16 Şubat 2018 tarihine ertelendi. Mahkeme heyeti Caner Şengül ve Uğur Akkaya’nın tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, Uğur Akkaya’nın tam teşekküllü bir hastaneye sevkinin gerçekleştirilerek yapılan muayene sonrasında cezaevinde kalıp kalamayacağına yönelik rapor alınmasına karar verdi. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: