• resmi ilanlar

“HERKES KAÇTI, SEN BURADA NE ARIYORSUN?”

19/10/2017 11:00

Öğretmenler neler anlatıyor (8)

Emniyette ve Savcılıkta verdiği ifadelerinde zaman zaman örgüte müzahir okulda çalışanların toplandığı ve Fetulah Gülen’e ait video izlenip kitap okunduğunu, ayrıca okul yöneticileri tarafından telefonuna bylock yüklendiğini söyleyen Matematik öğretmeni Murat Mansur, tüm ifadesini değiştirdi. Mansur mahkeme huzurunda “Gözaltına alındığım sırada okul yöneticilerinin tamamının kaçtığını söyleyerek ‘Sen bu arada ne arıyorsun?’ dediler. Yönlendirme ile Bylock adlı programı okul idarecilerinin yüklediğini söylemek zorunda kaldım” dedi.

Recep Batur da aile hekimleri olan Mustafa Haydar Taşkın’ın eşini ihbar etmek adına aleyhte beyanda bulunduğunu belirterek, “Eşi ile bir dönem aynı okulda çalıştık. Benim eşiyle hareket ettiğimi ve Kızılcahamam’daki bir otele beraber gittiğimizi söylemiş. Ben eşiyle yan yana yürüdüğümü bile hatırlamam” diye konuştu.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

FETO/PDY soruşturmaları kapsamında hakkında iddianame hazırlanarak dava açılan öğretmenler savunmalarını yapmaya devam ediyorlar.

MURAT MANSUR

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben 2005 Marmara Üniversitesi Fen Bilgisi öğretmenliğini bitirdim. 2009’da evlendim. 15 Temmuz hain darbe girişimini babamın araması ile öğrendim.

“OKUL YÖNETİCİLERİ KAÇTI, SEN BURADA NE ARIYORSUN?”

Memleketteyken gözaltına alınma işlemim gerçekleşti. Kolluk personeline gerekli yardımı yaptım. Yine bu esnada tanıdığım bir avukatın yardımından istifade etmek istediğimi söyledim ama bu esnada görüştürülmeyeceğim söylenerek buna müsaade edilmedi. 6 günü zor şartlarda gözaltında geçirdim. İfadem alınırken yakınım olan avukatı istedim. Fakat Baro tarafımdan gönderilen bir avukatın yardım edeceği söylendi. Avukat bana isnat edilen suçun cezasının ağırlığından bahsetti. İfade sırasında bana Olgun Yıldız’ı sordular. Okul müdürü olduğunu söyledim. Okul yöneticilerinin tamamının kaçtığını söyleyerek ‘Sen bu arada ne arıyorsun?’ dediler. Yönlendirme ile Bylock adlı programı okul idarecilerinin yüklediğini söylemek zorunda kaldım. Bu ifademi kabul etmiyorum. Yönlendirme ve psikolojik baskıyla alınmış olduğumdan doğru olmadığını ifade etmek isterim. Örgüt üyesi olsaydım kaçar veya saklanırdım. Halbuki kolluk personelinin çalışmalarına müsaade ettim ve hatta yardım ettim.

“BYLOCK TESPİTİ NASIL YAPILDI BİLMİYORUM”

Bylock kesinlikle kullanmadım. Ben ilk akıllı telefonumu 2014’te aldım. İl’deki matematik zümresinin başkanıydım. Bir sürü yayınevi bana yayınlarını göndermektedir. Yine bu görevim nedeniyle bir sürü program indirip kullandım ve çocuklara tavsiye ettim. Telefonumu kurum bilgisayarına bağladığım da oldu. Kurumun wifi’sini de kulandım. Bir şekilde programın telefonuma inmiş olabileceğini veya yanlış bir tespit olabileceğini düşünüyorum. Hattımı sorguladığımda bu hattın Esra D. adına kayıtlı olduğunu öğrendim. Operatöre bunun sebebini sordum fakat sağlıklı bir sonuç alamadım. Bu kadar basit yanlışlıkların olduğu yerde bylock tespitine ilişkin işlemde de yanlışlık yapılmış olabileceğini düşünüyorum. Bylock kullanmış olsam en son kullandığım hat ile telefonumu kolluk ekiplerine vermezdim.

“BİR ÇOK ÜNLÜ SİYASETÇİ VE BÜROKRAT ÇOCUKLARINI BURADA OKUTTU”

Ben her yıl KPSS’ye girdim fakat atanacak puan alamadım. Mezun olduğum bölümden atama sınırlı olduğundan atanmak kolay değildi. Başka bir işte de çalışma niyetim yoktu. Öğretmen olma idealim bulunmaktaydı. Mezun olduktan sonra bir dönem Boyut Ve Kültür isimli dershanelerde gayri resmi çalıştım. İstanbul’da Anafen dershanesinden geri dönüş aldım. Kurumsal olması nedeniyle tercih ettim. Kasten bu kurumlarda çalışmış değilim. Çocuklarımın rızkını temin etmek ve idealim olan mesleği icra etmek için çalışmak durumunda kaldım. Çalıştığım Karabük ve Bolu’da bir çok ünlü siyasetçi ve bürokrat çocuklarını burada okuttu. Bahsetmiş olduğum şahısların göremediği bir örgütü benim görebilmem mümkün değildir. Çalıştığım kurumlara yönelik soruşturmanın 15 Temmuz öncesinde olduğunu öğrendim. Soruşturma sırasında kayyum dahi atanmayan bir kurumda çalışmanın suç olarak sayılmasını kabul etmiyorum.

“MAHALLEDEKİ HIRSIZLIK NEDENİYLE PARAYI BANKAYA YATIRDIK”

Bankasya mevduat hesabım maaş hesabıdır. Çalıştığım kurum iş sözleşmem boyunca ücretimi oraya yatırmıştır. Bankadaki hesap hareketleri sıradan bankacılık işlemleridir. Birikimlerimizi evde döviz olarak tutmaktaydık. Mahallede hırsızlık olayları cereyan etti. Bundan çekinerek 2014 Eylül’de paramızı bankaya yatırmaya karar verdik. Bu tarihte artış olmasının sebebi budur. Fakat kimseden bankaya finansal destek konusunda emir yada talimat almadım.

HTS kayıtlarında adı geçen Adnan Daylan, Mücahit Kutlu ve Hasan Umur’un çocuk ve yakınları benim öğrencimdi. Yapılan görüşmeler öğrenci öğretmen ilişkisi kapsamında çocukların velileri ile yapılmıştır. Levent Sönmez’in AFAD’da uzman olduğunu bilirim. Okulda gerçekleştirilen acil yardım semineri kapsamında görüşmelerim olmuştu. Benim Sızıntı dergisine aboneliğim bulunmamaktadır. İki adet abonelik bilgisinde yanlışlıklar bulunmaktadır. Adres bilgisi eksiktir. Eşim adına olanda isim yanlıştır. Eşimin adı yalnızca Zehra’dır. Belgelerin bilgim haricimde oluşturulduğunu düşünüyorum.

“SADECE ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİ İCRA ETTİM”

Ben bahsedilen okullarda çalışan bir öğretmenim. Sadece öğretmenlik mesleğini icra etmeye çalıştım. Örgüt üyesi yetiştirdiğimi veya örgüt propagandası yaptığıma dair tespit ve iddia bulunmamaktadır. Terör örgütüne müzahir olduğu belirlenen okullarda çalışmış olmam nedeniyle örgüt üyesi olarak suçlanmayı kabul etmiyorum. Uzun süredir tutukluyum. Maddi gelirimiz yoktur. Ailenin yardımlarıyla ayakta durmaktayız. Bir an önce tahliye ve beratımı talep ediyorum.  

OKULDA YAPILDIĞI İDDİA EDİLEN FETO TOPLANTILARINI REDDETTİ

Zaman zaman okulda çalışanların toplandığı ve Fetulah Gülen’e ait video izlenip kitap okunduğu şeklinde beyanda bulunmadım. Ben ifadem sırasında Fetullah Gülen isminden bahsetmiş olabilirim ancak muhtemelen daha çok eğitim sistemleri ile ilgili beyanda bulunmuştum. Beyanın niçin bu şekilde zapta geçtiğini bilemiyorum. Ben bylock programını yayıncılarla iletişime geçmek için okul idaresinin tavsiyesiyle Google playdan indirdiğim ifadesini kabul etmiyorum. Beyanlarımı okumadan imzaladım. Niçin bu şekilde zapta geçtiğini bilmiyorum

HALİL HAZAR

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Kendi halinde çalışan bir öğretmenim. Sadece geçimimi temin etmek için çalıştım. 2001’de AİBÜ sosyal bilimlerden mezun oldum. Yüksek lisansa devam ederken geçimimi temin etmek için Bolu’daki özel kurumlara cv bıraktım. Çoğu asgari ücretin altında çalıştırmaktaydı ve sigorta yapmamaktaydı. Birkaç yere başvuruda bulundum. Anafen dershanesi beni çağırarak çalışabileceğimi söyledi. 2007’den 2008’e kadar çalıştım. Daha sonra 1 yıl Mudurnu Halk Eğitimde ücretli öğretmenlik yaptım. Yine Mudurnu’da bir köyde de çalıştım. Bu durum 2014’e kadar devam etti. Üniversiteden tanıştığım eşimle evlendim ve Bolu’ya taşındım. Anafen dershanesinde çalışmaya devam ettim. 2015 sonuna kadar bu dershanede çalıştım. Daha sonra istifa ederken ayrıldım fakat eşim Fatih Kolejinde çalıştığı için buradan ayrılamadım. Araç alım satımı yapmaya başladım.  Bu nedenle Bolu’da bir müddet daha kalmak durumunda kaldım. Her ne kadar benim örgüte muzahir olduğu bildirilen okullarda sgk kaydım bulunduğu belirtilmiş ise bu doğaldır. Zira ben adi gecen kurumlarda öğretmen olarak çalıştım. Bu durumun bir suçlama konusu yapılamayacağını düşünüyorum

Bankasya hesabım maaş hesabıydı. Ben söz konusu bankayı faizsiz oluşu nedeniyle de kullandım. Kredi kartını da kullanmıştım. Bu durumun bir suçlama konusu yapılabileceğini düşünüyorum. 2014 hesap artısı araç alım satışı ile ilgili para yatırmamda kaynaklanmıştır.

“DERSHANEYE GELDİĞİ İÇİN ASGARİ ÜCRETLE ABONE OLMAMA GEREK YOKTU”

Bylock iddiasını kesinlikle kabul etmiyorum sonu 1445’le biten telefonumu hatırlamıyorum.2015 ortasına kadar bu hattı kullanmış olabilirim. Bu konudaki açıklamayı avukatım yapacaktır. 

Kurumda çalıştığım dönemde Zaman Gazetesiyle, gruba dahil yayın organları dershaneye gelmekteydi. Dolayısıyla benim asgari ücretle üye olmamı gerektirecek bir durum yoktu. Sızıntı gibi dergiler kurum çalışanlarına fason olarak gerçekleştirilen aboneliklerdi. Ekran çıktısındaki aboneliklerin bundan ibaret olduğumu düşünüyorum. Kaldı ki adı geçen dergi o dönemde yasal olarak hayatını sürdüren bir dergiydi. Yasa dışı bir durumda bulunmamaktadır.

Aleyhime beyanda bulunan Serkan Özmarka herkesin ismini veren birisidir. Benim kolejde çalıştığımı söylemiş. Ben kolejde çalışmadım. Ertuğrul Fatih Tıraş etkin pişmanlıktan istifade için ifadesinde adımı kullanmıştır. Daha sonra da vazgeçmiştir. Aleyhe beyanlarını kabul etmiyorum. Ben 2015 öncesinde örgüte muzahir olduğu söylenen kurumda çalıştım. Yalnızca öğretmenlik yaptım. Aleyhe hususları kabul etmiyor beraatıma karar verilmesini talep ediyorum.

RECEP BATUR

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. 17 yıl boyunca öğretmenlik mesleğimi başarıyla icra ettim. Birçok takdir ve teşekkür belgem bulunmaktadır. Milli ve manevi değerlerine bağlı öğrenciler yetiştirmeye çalıştım. Bilerek veya bilmeden silahlı veya silahsız bir örgütün üyesi veya sempatizanı olmadım. Bu nedenle hakkımdaki isnadı kabul etmiyorum. Darbe teşebbüsünden sonra Meb’in ilgili yazılı ile önce açığa alındım ve sonra ihraç edildim. İhracıma bir gerekçe gösterilmedi. Soruşturma da icra edilmedi. Bu nedenle ihracımın aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

“TELEFONUMUN İNTERNET PAKETİ AÇIKTI”

Bylock kullandığım iddiasını kesinlikle kabul etmemekteyim. İsmimin listeye nasıl eklendiğini bilmiyorum. Listelerin elde edilmesin de hata yapıldığını basından duymaktayız. Arapça derslerimde devamsızlık ve notlarla ilgili bilgileri kontrol etmemi isteyen ve bu sebeple telefonumu isteyen öğrencilerim için internet paketimi kullanıma açmaktaydım. Yine paylaşma açıkken okul dışına çıkmaktaydım. Farklı kişilerce bu durumun istismar edilmiş olabileceğini düşünüyorum.

Belediye toplu taşıma araçları için Bankasya’nın temassız kartının zorunlu kılınması nedeniyle bankaya gittiğimde oradaki çalışanın ısrarı ile katılım hesabı açtırmıştım. Paramı hiç vadeli hesapta tutmadım 2008’de inşaat için kredi lazım olunca başka bankadan temin ettim. Kredim bitince birikimlerimi bankasya’da değerlendirmeye başladım. Hesaplarım belli bir dönem dışında mevduat artışı göstermektedir. Bu duruma ilişkin hesap hareketlerine dair evrakı sunuyorum. Yönlendirme ve talimat sonrası bankaya para yatırmış değilim. TMSF el koyduktan sonra da hesaptaki artışın devam ettiği görülecektir. İddiayı kabul etmiyorum. HTS kayıtlarında belirtilen Mustafa Onur’u tanımam. Okula alınacak malzemeler için teklif ve fiyat işlemini ben yapmaktaydım. Adı geçen sahsın yapı marketiyle görüştüğümü zannediyorum. Serkan Çakır ile görüşmem de evinde yapılan tadilatla ilgilidir.

“ANAYASAL HAKKIMI KULLANDIM”

Aktif sen üyeliğimi daha önceki üyeliklerim olan Türk Eğitim Sen ve Eğitim Bir Sen deneyimimden sonra gerçekleştirmiştim. Sendikal hakkın anayasal olduğunu düşünerek ve devletin onayıyla açılmış bir sendikaya üye olmuştum. Bu durumun bir suçlamaya konu edileceği aklıma gelmezdi. Zaten sendikanın örgüte müzahir olduğunu anlar anlamaz istifa dilekçemi verdim. Aynı şekilde BESDER isimli derneğe eğitim faaliyetleri nedeniyle üye olmuştum. 2016’da dernek hakkındaki söylentiler nedeniyle 12 Haziranda istifa dilekçemi vermiştim. Ancak istifamın işleme konulup konulmadığını bilemiyorum.

“BEN EŞİYLE YAN YANA YÜRÜDÜĞÜMÜ BİLE HATIRLAMAM”

Mustafa Haydar Taşkın aile hekimliğimizi yapmış biridir. Esi Sevgi Taşkınla da bir dönem aynı okulda çalıştık. Benim eşiyle hareket ettiğimi ve Kızılcahamam’daki bir otele beraber gittiğimizi söylemiş. Ben eşiyle yan yana yürüdüğümü bile hatırlamam. Kızılcahamam’a da hiç gitmedim. Bu durumun otel kayıtları ile de anlaşılabilir. Amacının eşini ihbar olacağı anlaşılacaktır. Aleyhime beyanlarını kabul etmiyorum. Ben bir terör örgütü üyesi değilim. Hakkımdaki deliler toplanmış ve kaçma şüphem bulunmamaktadır. Tutukluluğum tedbir olmaktan çıkıp cezaya dönüşmüştür. Geliri olmayan ailem, yakınlarımın yardımlarıyla geçinmeye çalışmaktadır. Mahkemenizde önce tahliyemi ardından da beraatımı talep ediyorum.

OĞUZ DEMİRER

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. 37 yıllık yaşamımda trafik cezası dahi almamış biri olarak terör örgütü ile suçlanmak bana ağır gelmektedir. 24 yıllık meslek hayatımda vatan ve milletine bağlı, insan sevgisi olan öğrenciler yetiştirmeye çalıştım. Millet ve devletimin aleyhine söylemde bulunmadım. Hakkımdaki iddialar 7 ayrı gerekçeye dayandırılmıştır.

HTS kayıtlarında adı geçen Adnan Daylan’ı tanımam. Kendisinin bir alışveriş merkezinde hissesi olduğunu öğrendim. Avm’nin kullandığı telefon kendi adına kayıtlıymış. Zaman zaman buradaki indirim mesajları telefonuma ulaştığından irtibatım kaynaklandığını düşünüyorum.

Bankasya hesabım 2008’de kredi kartı almak için açılmıştı. Kart aidatı alınmadığı için tercih ettim. Çocuğumun okul taksitlerimi de buradan ödedim. Normal bankacılık dışında başka bir hareket söz konusu değildir.

Yurtdışına çıkış işlemim Kıbrıs’a gerçekleştirdiğim gezi mahiyetindeki seyahatlerdir. SGK kaydım ise 2001’de üniversiteyi bitince memurluğa atanmak için yeterli puan alamayınca Osmaniye’de Işık dershanesinde 9 ay çalıştım. Maaşımı tam ve zamanında alamadığımdan ayrıldım. 2002’de de Erzurum’a atandım. Çalışmam sadece geçimimi temin etmek amacıyladır.

“BYLOCK OLDUĞU ŞİFAHEN SÖYLENDİ”

Eşim ve ben çalışmaktayız. Bu nedenle tam gün eğitim yapan ve öğle yemeği veren bir okula ihtiyaç duymaktaydık. Çalışma saatlerimize uyan ve iyi eğitim verdiği söylenilen bu okulu tercih ettik. Çocuğumun ve ailemin faydası dışında bir amaç taşımamaktadır. Bu nedenle önce mesleğimden açığa alındım. Aralıkta idari soruşturma geçirdim. Müfettişler bana bylock olduğunu şifahen söylediler. Ama bu esnada adli süreç geçirmeme rağmen böyle bir isnattan bahsedilmemişti. Fakat ben bylock iddiası olduğunu bilmekteydim. 23 Ocakta da tutuklandım. Şubatta ihraç edildim. İhracım suçlamaya delil olarak gösterilmesini kabul etmiyorum.

“HAKİKATİN ORTAYA ÇIKMASI İÇİN BEKLİYORUM”

Bylock yüklemedim. Bilgim dahilinde yüklenmesine de müsaade etmedim. Kuran dersi aldığım dönemde bu şüphemden bahsetmiştim. Ama içerikleri incelediğimde de şüphenin yersiz olduğunu gördüm. İçerik dökümlerimde bir takım soru işaretleri bulunmaktadır. Bylock kullandığıma yönelik iddiaları kabul etmiyorum. İçeriğinde hatalar bulunan, hazırlayanı belli olmayan ve içeriğinde suç unsuru olmayan bir belge yüzünden 9 aydır tutuklu olmayı ve memuriyetten atılmayı kabul etmiyorum

İki kez gözaltına alındıktan sonra tutuklandım. Müfettişler tarafından bana bylock şüphesi olduğu şifahen bildirildiğinde kaçmayarak bekledim. Hakikatin ortaya çıkması için beklemekteyim. Suçsuzum. Beratımı talep ediyorum.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: