• resmi ilanlar

FETÖ'NÜN MUDURNU DOSYASI AÇILDI

25/09/2017 11:00

Mudurnu Abisi ahşap konağın tamiri için gitmiş

Mudurnu’da FETO/PDY yapılanması kapsamında hakkında soruşturma açılan 5’i tutuklu 20 sanık Bolu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmaya başladılar. Derneğin Mudurnu yöneticisi, diğer bir tabirle “küçük bölgeci” olduğu iddiasıyla yargılanan tutuklu Ahmet Çelik, kurulan Mudurnu Eğitim Sevenler Derneği’nin Polat A.Ş. ile ilgisi bulunmadığını söyledi. Mudurnu’da örgütün yapılanması için gönderildiği iddialarını reddeden Çelik, Polat A.Ş.’ye ait ahşap bir konağın tamiri ve restorasyonu için Mudurnu’da görevlendirildiğini söyledi.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Mudurnu’da FETO/PDY yapılanması kapsamında hakkında soruşturma açılan 20 kişi Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başladı. 5’i tutuklu 20 sanık Belediye Nikah Salonu’nda kimlik kontrolünün ardından alfabetik sıraya göre ifadelerini vermeye başladılar. Soruşturma kapsamında Ahmet Çelik, Ahmet Türkan, Serdar Yalçın, Mehmet Kayhan ve Ümmühan Neslihan Çelik tutuklu olarak yargılanırken, Ali Kavalcı, Aysel Türkan, Elif Fatma Yalçın, Fatma Yalçın, Filiz Eser Kayhan, Hayrettin Karataş, Mehmet Özdemir, Mehmet Mustafa Varlık, Mevlüde Yılmaz, Mukaddes Aydın, Necmi Şahin, Osman Karaca, Sadık Kaya, Seyit Çalı ve Züleyha Durhan’In tutuksuz olarak yargılanmalarına başlanıldı.

ALİ KAVALCI

İlk olarak Ses ve Görüntülü İletişim (SEGBİS) yöntemiyle yapılan bağlantıyla Türkçe Öğretmeni Ali Kavalcı ifade verdi. Ali Kavalcı; “Üzerime atılı suçlamayı kabuk etmiyorum. Eşim bu olaydan dolayı düşük yaptı. Ben 2012 yılında AİBÜ Türkçe öğretmenliği bölümünden mezun oldum fakat KPSS’yi kazanamadığım için atanamadım. İş başvurusunda bulundum ve Kocaeli’nde buluna, o dönem malum yapıya mensup olduğunu bildiğim Erkut Tuna Gür Ortaokulundan çağrı aldım. Örnek ders anlatımını beğendikleri için beni işe kabul ettiler. 17-25 Aralık sürecine kadar bahsedilen malum yapıya mensup okulda öğretmenlik yaptım. Bank Asya’da bulunan hesabım da o dönem maaş hesabı olarak açıldı. Maaş ödemeleri dışında banka hesabımda başka bir mevduat artışı görülmemektedir. Bu hususun dikkate alınmasını istiyorum.

TANIMADIĞI ÇOCUĞUN YÖNLENDİRMESİYLE ETÜT MERKEZİNE GİTMİŞ

17-25 Aralık sürecinde yaşananlar nedeniyle söz konusu örgütle arama mesafe koydum. Bu nedenle süreci takip eden eğitim öğretim sezonu sonunda adı geçen okula istifamı vererek buradan ayrıldım. Şu an iktidarda bulunan partinin üyesi olarak kendimi kaydettirdim ve seçim çalışmalarına yardım ettim. Aynı zamanda KPSS’ye hazırlanmaya devam ettim. Fakat atanmak için lazım gelen puanı alamadım. 2015 Ekim ayında Bolu’ya gelip ev tuttum. Amacım sınavlara hazırlanmaktı. Sağa sola iş başvurusunda bulundum. Ücretli öğretmenlik için başvurma niyetindeydim. Mudurnu’ya gittim. Öğrencilerin çıkış saatine denk geldim. Tanımadığım bir öğrenciyle yaptığım sohbette belediyenin açmış olduğu kurslardan bahsetti ve öğretmenlik yapabileceğimi söyledi. Beni şu an bilmediğim bir adrese götürdü. Adreste dernek veya tüzel kişiliği gösterir tabela bulunmamaktaydı. Orada Ahmet Çelik isimli şahısla karşılaştım. 

“İŞE KABUL EDİLMEDİM”

Türkçe öğretmeni olduğumu söyledim. Bana birkaç deneme dersi için gelmem halinde durumu değerlendireceklerini söyledi. Ben de sadece 2 kez deneme dersleri için geldim. Ders anlattığım yerin terör örgütüne müzahir bir dernek veya etüt merkezi olduğunu bilmiyordum. Buranın belediye ve halk eğitim merkezi tarzında bir yer olduğunu düşündüm. Burada bulunduğum sürede Ahmet Çelik ve bize çay tost getiren Seyit Çalı dışında kimseyle irtibatım olmadı. İşe kabul edilmedim. Özgeçmişimde daha önce yapıya müzahir bir okulda çalıştığım yazmaktaydı.  Ahmet Çelik bana niçin ayrıldığımı sordu ben de siyasi sebeplerle dedim. Zannedersem bu yüzden işe kabul edilmedim. Anlatmış olduğum örnek dersler için ücret almadım. Eğer ders anlattığım yerin yapıya ait bir yer olduğunu bilseydim böyle bir yola tevessül etmezdim.

“KİŞİSEL BİLGİLERİMİ ELE GEÇİRİP DERNEK ÜYESİ YAPMIŞ OLABİLİRLER”

Ben Bylock kullanıcısı değilim. Maaş hesabı olarak kullandığım Bank Asya hesabı dışında yapıyla irtibatımı gösterecek somut delil bulunmamaktadır. Gazete, dergi aboneliğim yoktur. Yine yapılan aramada suç unsuru kabul edilebilecek herhangi bir materyale rastlanmamıştır. Üzerime atılı örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmiyorum. Suçsuzum. Beraatime karar verilmesini talep ediyorum”

Ali Kavalcı’ya Mudurnu Eğitim Sevenler Derneğine üyelik kayıt formu soruldu. Kavalcı, “Ben bu derneğe üyelik için talepte bulunmadım. Form altındaki imza da bana ait değildir. Benim Kişisel bilgilerimi ne şekilde elde ettiklerini bilemiyorum. Belki ders anlatmak için götürdüğüm notları bir şekilde ele geçirmiş olabilirler. Bu notlarda kişisel bilgilerime ait ayrıntılar yer almaktaydı. Üye kayıt referans kısmında yazılı olan Ahmet Türkan ve Serdar Yalçın’ı tanımıyorum. Ne için beni referans gösterdiklerini bilemiyorum” dedi.

MEVLÜDE YILMAZ

SEGBİS ile bağlantı kurulan Mevlüde Yılmaz, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben lise yıllarımda Yeşilırmak isimli dershaneye gitmiştim. Yine dershane yıllarım sırasında oradaki öğretmenlerin yönlendirmesiyle haftanın değişik günleri birtakım evlerde takviye dersler anlatıldı. AİBÜ biyoloji bölümünü kazandım. Dershanedeki irtibatlarımın yönlendirmesi nedeniyle Bolu’ya geldim.  

“ÖĞRENCİLİK HAYATIM BOYUNCA CEMAATİN EV VE YURTLARINDA KALDIM”

Cemaat olarak bilenen yapının evlerinde kalmaya başladım. Öğrencilik hayatım boyunca da burada kaldım. Şu an net olarak hangi adreslerde kaldığımı ve kimlerle kaldığımı hatırlamıyorum. Tuğba isimli bir şahsın beni C. mağazanın üst kısmında bir eve yerleştirdiğine yönelik ifadem doğrudur. Kollukta birlikte kaldığım isimlere yönelik verdiğim isimler de doğrudur. Okulun son sınıflarına geldiğimde aileme daha fazla yük olmamak ve masraflarımı çıkarmak için çalışmak istedim. Bana Mudurnu’daki etüt merkezine benzer dernekten bahsettiler. Zannedersem Elif isimli bir bayan bana bu durumu söylemişti. Bu sebeple Mudurnu’ya taşındım.

“ASGARİ ÜCRET KARŞILIĞI DERS ANLATTIM”

Bana gösterilen yine öğrenci evi niteliğindeki yapıya ait evde kalmaya başladım. Dernekte ders verebilmesi için söz konusu derneğe üye olunması gerekmekteydi. Bu sebeple üyeliğim yapıldı. Anlatmış olduğumuz ders karşılığında asgari ücret üzerinden maaş alıyordum. Aldığım ücret bana elden ödenmekteydi. Aldığım ücreti bana Ahmet Çelik ödemekteydi. Orada kalırken Ümmühan Neslihan Çelik, Filiz Eser Kayhan, Elif Fatma Yalçın, Fatma Yalçın ve Mukaddes Aydın isimli şahıslarla irtibatım oldu. Zaman zaman ilçe eşrafından olan kişilerle dini sohbetler yapıp kuran okuyorduk. Fakat adını saydığım şahısların bu sohbetlere iştirak edip etmediğini hatırlamıyorum. SGK kaydındaki kayıt da dernekte çalışmam nedeniyle yapılmıştı. Çalıştığım derneğin Polat A.Ş. ile irtibatını bilmiyordum. Niçin SGK kaydımın orda olduğunu bilmiyorum. Öğrenci olduğum dönemde zaman ve Sızıntı aboneliğim olmuştur.

“O YAPININ TERÖR ÖRGÜTÜ OLDUĞUNU BİLMİYORDUM”

Önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. Örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmiyorum. Ben nafakamı kazanma dışında bir amacım ve isteğim olmadı” dedi. Mahkeme Başkanı “Çalıştığınız derneğin o zamanki adıyla Fethullah Gülen cemaati veya Fethullahçı terör örgütüne ait olduğunu biliyor muydunuz?” Diye sordu. Sanık Mevlüde Yılmaz, “O yapının terör örgütü olduğunu bilmiyordum. Ama çalıştığım yerin bu yapıyla irtibatlı ve ilintili olduğunu biliyordum”

AHMET ÇELİK

Derneğin Mudurnu yöneticisi, diğer bir tabirle “küçük bölgeci” olduğu iddiasıyla yargılanan tutuklu Ahmet Çelik, “Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. İddianamede hakkımda asilsiz iddialarda bulunularak terör örgütü yöneticisi suçlamasıyla cezalandırılmam talep edilmiştir. Hakkımdaki iddiaları ayrı ayrı cevaplandırmak isterim.

“POLAT A.Ş.’DE ÇALIŞTIM”

Aktif Bank Asya hesabım bulunduğu belirtilerek hakkımdaki suçlamaya dayanak yapılmıştır. 2011’de Polat A.Ş.’de ise başladığımda hesabı açtırmıştım. Maaş hesabım dışında herhangi bir mevduat hareketim olmadı. Yine bankanın para transferlerinde kolaylık ve maliyet düşüklüğü sağlaması, temassız kartın toplu taşımada kullanılması nedeniyle banka hesabımı bir dönem kullanmak durumunda kaldım ancak bankaya mevduat desteği sağlamak adına bir eylemim ve girişimim olmadı. Bankanın desteklenmesine yönelik çağrı ve yönlendirme de duymadım. Şahsi bankacılık işlemleri kabilinde bankacılık işlemlerim oldu. Araç alım satımından kaynaklanan bedelin banka hesabıma katılım hesabı seklinde konulmasından kaynaklanmaktadır. Sıradan bir bankacılık işleminin hakkımdaki suçlamaya dayanak yapılmasını kabul etmiyorum.

“ŞÜPHELİ BANKACILIK İŞLEMİM OLMADI”

Masak raporunda şüpheli işlem hareketinden bahsedildiği belirtilmiştir. Hayrullah Deniz’den adıma ulaşan havalenin suçlamayla bağlantısı bulunmamaktadır. Adı geçen şahsı aynı işyerinde çalıştığımız için tanırım ve şahsi dostluğumuz bulunmaktadır. Yapılan havale bu kapsamdadır. Durmuş Özdemir’le yapmış olduğum 8 bin TL de iş ilişkisi çerçevesinde yapılmış bir para aktarımıdır. Cihan medyaya göndermiş olduğum havalenin doğrudan şahsımla alakası bulunmamaktadır. Adı geçen basın yayın şirketiyle Polat A.Ş. arasında bir anlaşma bulunmaktaydı. Bu anlaşma çerçevesinde Polat as namına benim tarafımdan gönderilmiş bir paradır. Bunun şüpheli bir işlem olarak görülmesini kabul etmiyorum.

POLAT A.Ş.’YE AHŞAP KONAĞIN TAMİRİ İÇİN ÖĞRETMENİ GÖNDERMİŞ

Benim Mudurnu Eğitim Sevenler Derneği’ne örgütün talimatı ve yönlendirmesi doğrultusunda kurduğum ve Polat A.Ş. bünyesinde çalışırken Bolu merkezde örgütsel faaliyette bulunduktan sonra örgütün yönlendirmesiyle Mudurnu’ya görevlendirildiğim ve bu kapsamda derneği kurduğum iddiasını da kabul etmemekteyim. Ben Mudurnu’ya Polat A.Ş.’ye ait olan ahşap bir konağın tamir ve restorasyonu niyetiyle gönderildim. Aynı zamanda yüksek lisans çalışmam da benzer bir konu üzerineydi. Bu nedenle bu konu ilgimi çekti. Mudurnu’ya gittiğim sırada kendimce bir çevre edindim. Mudurnu Eğitim Sevenler Derneği’nin kurulmasında ön ayak olduğumu kabul ediyorum. Ancak bu dernek kimsenin yönlendirmesi veya talimatıyla kurulmadı. Aynı zamanda bir eğitimci olduğum için eğitimle alakalı düşüncelerimizi faaliyete dönüştürme arzusuyla söz konusu derneği kurduk.

“MUDURNU’YA GİDİŞ AMACIM DERNEK KURMAK DEĞİLDİ”

Ben 2016 yılının Şubat ayına kadar Polat A.Ş’ den maaş almaya devam ettim. Bu tarihte istifamı vererek Polat A.Ş’den ayrıldım. Fakat tez çalışmam devam etmekteydi. Bu nedenle Mudurnu’dan ayrılmadım. Derneğin 21 üyesi bulunmaktaydı. Üyelerden alınan cüzi aidatlar dışında başka geliri de bulunmamaktaydı. Ben Mudurnu’ya gitmeden önce etüt merkezi olarak bir faaliyet olmuş. Fakat benim bu faaliyetle alakam bulunmamaktadır. Dernekte bulunan ve öğrencilere yardımcı olan hiçbir eğitimciye maaş adi altında ödenti vermedik. Benim Mudurnu’ya gidiş amacım dernek kurmak değildi. Belki derneğin kurulmuş olması, orada bulunuyor olmamın bir sonucuydu. Bu nedenle derneği talimatla kurduğum ve terör örgütünün örgütlenme çerçevesinde iddia ve isnatları kabul etmiyorum.

“MUDURNU ÖRGÜTLENMESİNİ GERÇEKLEŞTİRDİĞİM İDDİASI DOĞRU DEĞİLDİR”

Üniversite yıllarımdan itibaren önce cemaat sonra terör örgütü olarak adlandırılan FETO/PDY yapılanması içerisinde bulunduğum daha sonra da Mudurnu örgütlenmesini gerçekleştirdiğim iddiası da doğru değildir. Ben üniversitede bu yapının ev ve yurtlarında kalmadım. Yapının faaliyetlerinin yerine getirilmesi konusunda herhangi bir sorumluluk üstlenmedim. Üniversiteden sonra KPSS’den yeterli puan alamadığım için atanamadım. Bu sebeple Polat A.Ş.’ye iş başvurusunda bulundum. Bahsettiğim süre kadar bu şirkette çalıştığımı kabul etmekteyim. Büro personeli olarak uzun sure faaliyet yürüttüm. Ancak örgütsel bir faaliyetim olmadı. Beni bir yerin sorumlusu yapmaya yönelik beyan ve isnatları da kabul etmediğimi belirtmek isterim.

“1 DOLARLIK BANKNOTLAR EVİMDEN DEĞİL, KONAKTAN ÇIKTI”

İddianamede örgütsel doküman bulunduğu belirtilmiş ve bulunduğu bildirilen materyaller üzerime atılı suçla ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Ancak söz konusu arama sırasında bir hafıza kartı ile telefon dışında suç teşkil edebilecek bir materyale rastlanmamıştır. İddianamede belirtilen bir dolarlık banknotlar ve çok sayıda kitap benim evimde yapılan aramada değil, Polat A.Ş.’ye ait konakta ele geçirilmiştir. Aramanın yapıldığı yer doğrudan bana ait olmadığı için ele geçirilen dokümanların benimle ilişkilendirilesi doğru değildir. Bu yöndeki suçlamayı kabul etmiyorum. Benim Polat A.Ş. ile işçi işveren ilişkisi dışında bağım ve ilişkim bulunmamaktadır.

“BÜYÜK BÖLGECİ-KÜÇÜK BÖLGECİ TABİRLERİNİ BİLMEM”

Benim sohbet adı altında örgütsel toplantıları organize ettiğim ve katıldığım iddiası doğru değildir. Ben böyle bir toplantıya katılmadım. Aleyhime olan tanık beyanlarını kabul etmiyorum. Yine büyük bölgeci ve küçük bölgeci şeklindeki tabirlerin ne anlama geldiğini bilmediğimi belirtmek isterim. Benim örgüt yöneticisi olduğuma yönelik iddia tamamen dedikodulardan ibarettir. Bu yönden sanık ifadelerinin tanık ifadesi gibi değerlendirilmesini kabul etmiyorum. Mudurnu yapılanması için gerekli şahıs arandığı ve en uygun profil olduğum için suçlamanın bana yönlendirildiğini düşünüyorum.

“BYLOCK İDDİASI DOĞRU DEĞİLDİR”

Bylock isimli gizli haberleşme programını kullandığıma yönelik iddiayı kabul etmiyorum. Ben söz konusu programın adını darbe teşebbüsünden sonra duydum. Adı geçen programı indirmedim, yüklemedim ve kullanmadım. Aksine yönelik iddiaları hiçbir şekilde kabul etmiyorum.

“KÜÇÜK BÖLGECİ DEĞİLİM”

Aleyhime beyanda bulunan tanıkların ifadeleri de gerçeği yansıtmamaktadır. Emrah Çangaya isimli şahsı Polat A.Ş. çalışanı olarak bilirim. Benim küçük bölgeci olduğumdan bahsetmiş. İddiayı kabul etmiyorum, ne için böyle bir iddiada bulundu bilemiyorum. Ertuğrul Fatih Tıraş da aleyhime beyanlarının baskı altında verildiğini söyleyerek geri almıştı. Bu istem dışı beyanların gerçeği yansıtmadığı somutlaşmıştır diye düşünüyorum. Savaş Yıldız isimli şahsı hiç tanımam. Onun da beni tanıdığını sanmıyorum. Beyanlarını kabul etmiyorum.  Serdar Yalçın’ın iddialarını da kabul etmiyorum.  Bizim kurduğumuz derneğin Polat A.Ş. ile bağlantısı bulunmamaktadır. Kimseyi herhangi bir yayın kuruluşuna abone yapmadım. Bankaya mevduat kazandırma amacıyla da baskı ve yönlendirmem olmadı. Necmi Şahin, Seyit Çalı ve Mehmet Mustafa Varlık gibi şahısların da beyanlarını kabul etmemekteyim.

“TOPLANTILARDA KİMSEYE VİDEO İZLETTİRMEDİM”

Az önce de ifade ettiğim gibi kurduğum derneğin Polat A.Ş. ile bağlantısı bulunmamaktadır. Derneğe üye olunması konusunda hiçbir şekilde baskım olmadı. Kimseyi bir sohbet toplantısına çağırmadım. Bu toplantılarda video izlettirdiğim ve dini sohbetler yaptığım iddiası da doğru değildir. Dernekler masasından belli bir üye sayısını yakalayamamamız dolayısıyla derneğin fesh olacağı söylendi. Bu yüzden eşimi, kayınvalidemi ve yakınlarımı üye yapmak durumunda kaldım. Derneğin bir gurupla ilgisi olsaydı bu şekilde davranmazdım.

“ÇOCUKLARIM EŞİMLE BERABER CEZAEVİNDE KALIYOR”

Darbe girişiminden sonra eşimle ailemi ziyarete gitmiştik. Daha sonra basından hakkımızda yakalama kararı çıkarıldığını öğrendik. Bu sebeple korku yaşadığımızı ifade etmek isterim. Fakat kendi irademizle teslim olduk, kaçma veya saklanma düşüncemiz olmadı. Eşim de bylock iddiasıyla tutuklandı. Çocuklarımız hala cezaevinde eşimin yanında bulunmaktadır. Suçluluğumuz sabit olmadan uzun tutukluluk nedeniyle mağdur edilmekteyiz. Bu sebeple beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum”

 

Mahkeme Başkanı sanığa şu an firari olan Suat Türkoğlu ile tanışıklığını ilişkisini sordu. Sanık Ahmet Çelik, “Suat Türkoğlu ile Arnavutluk’u gezdik. Kendisini çalıştığım şirketten tanırım. Şu an nerde olduğunu da bilmem. Geziye katılan Harun Savcı ve Yasin Savcı’yı tanımam. Arnavutluk’ta yalnızca turistik gezi için bulunduk” dedi.  

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: