İKİ SANIĞIN BAŞINI SEVGİLİ YAKMIŞ

22/08/2017 11:00

Bolu'da düzenlenen operasyonla uyuşturucu ticareti yapma suçundan tutuklanan iki şahıs sevgililerinin kendilerini yaktığını iddia ettiler. Tutuklu İzzet T. “Beni extacy'e İzzet alıştırdı” diyen sevgilisi K.A.'nın evinin camlarını kırdığı için kendisine iftira attığını söylerken, Musa T.Ö. de K.A.'nın kendisinin de eski sevgilisi olduğunu, başka biriyle evlendiği için kendisinden intikam almak maksadıyla uyuşturucu sattığı iftirasını attığını belirtti.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Bolu’da geçtiğimiz yılbaşında Emniyet Müdürlüğü tarafından 4 ilde eş zamanlı düzenlenen operasyonlar sonucu uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yaptıkları gerekçesiyle İzzet T. ve Musa T. Ö. gözaltına alınarak tutuklanmışlardı. İki sanık 7 aylık tutukluluk sürelerinin ardından Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkarıldılar.

“BİRA ŞİŞESİ ATARAK EVİN CAMLARINI KIRMIŞ”

İzzet T. suçlamaları reddederek uyuşturucu sattığını ve kendisini de uyuşturucuya da alıştırdığını iddia eden kız arkadaşı K.A.’nın iftirasına maruz kaldığını söyledi. Sevgilisi olan K.A.’nın annesiyle yaşadığı evin camlarına bira şişesi atarak kırması nedeniyle kendisine iftira attığını söyleyen İzzet T., “Ben uyuşturucu satmadım ve kullanmadım. K.A. ile duygusal bir ilişkimiz vardı. Bir akşam kavga edince bira şişesi atarak evlerinin camını kırmıştım. Bu yüzden bana iftira attığını düşünüyorum” dedi.

“ANNEANNESİNİN BİLEZİĞİNİ ÇALIP UYUŞTURUCU ALMAK İÇİN BOZDURDUK”

Kız arkadaşı 18 yaşındaki K.A.’nın da uyuşturucu madde kullandığını söyleyen İzzet T., “K.A. bir gün anneannesine ait bileziği alıp geldi. 1700 TL’ye bozdurduk ve bu parayla yanımıza S.T. ve B.Ş.’yi de alıp İstanbul’a gittik. Taksim’de yanımıza bir şahıs gelip şeker isteyip istemediğimizi sordu. Biz de tanesi 10 TL’den 15 adet şeker olarak bilinen extacy hapından ve bir fişek de bonzai aldık. Günübirlik kiralanan evlerden birinde bir miktarını kullandıktan sonra Bolu’ya geldik. Toki’de S.T.’ye ait eve gidip bir kısmını da orda içtik. Eve gelen E.A., U.K. ve S.G. çok kalmadılar. Ben eve gelen bu şahıslara uyuşturucu satmadım” dedi.

“ESKİ SEVGİLİM İNTİKAM İÇİN İFTİRA ATTI”

Ardından tutuklu sanık Musa T.Ö. daha önce esrar ve extacy kullanıcısı olduğunu söyleyerek, “K.A. benim eski sevgilimdi. Ben cezaevine girince beni aldattığını öğrenip ayrıldım. Bir yıl sonra ben başka biriyle evlenirken de düğünümü basmak istedi. ‘Senin hayatını karartacağım’ gibi şeyler söylemişti. Bu yüzden benim uyuşturucu satıcısı olduğumu söylediğini düşünüyorum. Onların arkadaşları olan S.D. de benim satıcı olduğumu söylemiş. S.D. İzzet’e uyuşturucu temin ediyordu. Ben de kullanırken ondan uyuşturucu alırdım. S.D. kendini kurtarmak için bana iftira attı” dedi.

“BENİ ŞEKERE İZZET ALIŞTIRDI”

Tutuklu şahıslar aleyhine ifade veren 18 yaşındaki K.A. ise “İzzet bana veya başka birine uyuşturucu satmadı” dedi. Mahkeme Başkanı “Neden daha önce verdiğin ifadeni değiştirdin?” diye sorduğunda ise “İzzet benim erkek arkadaşım. Çok sinirlenmiştim. Bu yüzden uyuşturucu sattığını söyledim. Ancak olayın bu noktaya geleceğini bilmiyordum” dedi. Mahkeme Başkanının “Yalan ifade vermek suçtur” şeklindeki hatırlatmasından sonra ise “Şeker denilen excaty’e İzzet ile başladım. Daha önce birkaç kez bonzai kullanmıştım. İstanbul’dan iki kez uyuşturucu alıp geldik. Satarken görmedim ancak diğer arkadaşlarımızla beraber kullandığımızda parça parça 20-30 TL aldığını hatırlıyorum. 50 TL’ye sattığını ve bu parayı da parça parça aldığını düşünüyorum. Musa ile 15 yaşımdayken ilişkimiz olmuştu. Sonra evlendi, çocukları oldu. Kendisini hiç görmedim, alakam yok” diye konuştu.

“KIZIMI PARKLARDAN TOPLUYORUM”

K.A.’nın annesi N.B de kızının uyuşturucu kullandığını sonradan öğrendiğini belirterek “Anneannesine ait bileziği çalıp bozdurduğunu yeni öğrendim. Üç beş kuruş ne bulurlarsa uyuşturucuya vermişler. Kendisini parklardan, karakollardan topluyorum sürekli” diyerek dert yandı.

Duruşma diğer tanıkların ifadesine başvurulmak üzere 3 Ekim tarihine ertelenirken, sanıkların tutukluluk hallerinin de devamına karar verildi.