• resmi ilanlar

Çatı Sanıkları Yargılanıyor

21/07/2017 11:00

ÇARKIFELEK DAHA YAVAŞ DÖNÜYOR!

Çatı davasından yargılanan isimlerin savunmalarına devam ediliyor. Perşembe günü savunma yapan FEM Dershanesi eski Müdürü Olgun Yıldız, gerçekleştirilen dini sohbetlerde terör örgütü lideri Fetullah Gülen’e ait vaaz videolarının dinlendiği, İl İmamları Cuma Kartal ve Şevket Kahraman hakkında verdiği ifadeleri değiştirdi. Bylock kullanıcısı olduğu için tutuklu bulunan Nurşen Aydın ise tüm suçlamaları FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’nden firari olarak aranan eşi Erol Aydın’ın üzerine atarken, Davut Alcı’nın ismini emniyet, savcılık ve OHAL Bürosu’nda veren Necdet Yerlikaya, Alcı’nın ismini yapılan sıkıştırmalar sonrası verdiğini söyledi. 

 

Haber: Hakan Aydın

 

NECDET YERLİKAYA

Milli Eğitim Müdürlüğü’nden geçici görevlendirmeyle İl Özel İdaresi’nde görev yaparken hakkında yürütülen FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü suçlamasıyla devlet memurluğundan ihraç edildikten sonra tutuklanarak cezaevine konulan Necdet Yerlikaya yaptığı savunmasında şunları söyledi;

BYLOCK PROGRAMINI KABUL ETMİYORUM

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben adı geçen örgüte üye değilim. Hiçbir şekilde örgüt faaliyetine katılmadım. Örgüt faaliyetleri doğrultusunda hareket etmedim. Hattım üzerinde Bylock tespit edilmiş. Ben bu programı kullanmadım. Yüklemedim. Başka birisinin telefonuma yüklemesine de izin vermedim. Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldım. 17.01.2017 tarihinde kullandığım GSM hattında bylock tespit edildiği gerekçesi ile önce gözaltına sonra sevk edildiğim adliyede tutuklandım. Yaşım gereği teknolojiden anlamam Facebook ve Twitter da kullanmadım. Bylock tespitlerinde zaman zaman karışıklıklar olduğu dile getiriliyor. Benim tespitimde de hata olduğunu düşünüyorum. GSM hattımda bylock tespitinin Haziran 2015’e ait olduğu belirtiliyor. Oysaki bylock programını hazırlayarak sanal mağazada satışa sunan kişinin beyanına göre Kasım 2014’ten sonra bu programa ulaşım Türkiye’den kapatılmış. Bu sebeple bylock kullandığım yönündeki iddiayı kabul etmiyorum.

KREDİSİNİ ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ KULLANMIŞ

Bank Asya hesabım olduğu doğrudur. Ben 1996 yılında faizsiz bankacılık tercihim nedeniyle bu hesabı açtırdım. Harama helale dikkat eden, dini hassasiyeti olan bir insanım. 2013 yılında Bolu şubesinde hesabımı açtırdım. Babamın hacca gitmek için biriktirdiği bir miktar para bir ay bu hesapta kaldı. 1 ay sonra burada bulunan parayı Kuveyt Türk’te bulunan hesabıma aktardım. Bu para yaklaşık yedi bin dokuz yüz liraydı. Ayrıca babamın hac masrafına yardım olmak amacı ile biriktirdiğim sekiz yüz avro’yu da bu hesaba geçirdim. 2014 yılında araç alacaktım. Araç almak için Bank Asya’ya lazım olan 10 bin liralık para için kredi başvurusunda bulundum. Kredi talebim onaylandı. Ancak ben bu süre içerisinde ikinci el bir araç almıştım. Kuveyt Türk hesabımda bulunan para ile bu aracı aldım. Bank Asya’da ki onaylanmış krediyi çekmedim. Kredimden haberdar olan iş yerinden tanıdığım Uğur Karaca babası için bir araç almak istediğini söyledi. Onaylanan kredimi çekip kendisine vermemi kredi taksitlerini kendisinin ödeyeceğini belirtti. Ben de krediyi çekerek Uğur Karaca’ya verdim. Aylık ödemeleri Uğur Karaca’nın eşi Tülay Karaca tarafından benim hesabıma yatırıldı. Bu işlemin tamamı iş arkadaşıma destek amaçlıdır. Bankayı kurtarmak veya destek olmak amacı ile yapılmış bir işlem değildir. Aksine olan iddiaları kabul etmiyorum.

DAVUT ALCI’NIN BİR FONKSİYONUNUN OLMADIĞINI HATIRLADIM

Gözaltında sağlık sorunları yaşadım. İfademin bir an önce bitmesi için yaşadığım kafa karışıklığının etkisi ile Abant Çalışanları Derneğine, Davut Alcı’nın beni üye yaptığını söylemiştim. Bu ifademi düzeltmek istiyorum. Şimdi düşününce üye olmam konusunda Davut Alcı’nın bir fonksiyonunun olmadığını hatırladım. Bahse konu üzerine üye olduğum doğrudur. Herhangi bir faaliyetine katılmadım. Dernek defterinde yer alan imzalar bana aittir. Ancak bu imzalar incelemeden, bilinçsizce atılan imzalardır. 2012 yılında bu dernekten istifa etmiştim ancak üyeliğim sonlandırılmamış. İddianamede yer alan, şahsımın yaptığı belirtilen bağışlara ait makbuzları kabul etmiyorum. Bu bağışları ben yapmadım.

DENEME SINAVLARI İÇİN ABONE OLDUM

Zaman gazetesine 2013’de, bir yıl abone olduğum doğrudur. O dönem çocuğum sınavlara hazırlanıyordu. Gazetenin deneme sınavlarından bahsetti. Deneme sınavlarından mahrum kalmaması için gazeteye abone oldum. Fakat dosya içerisindeki Sızıntı Dergisine ait ekran kaydını kabul etmiyorum. İsim ve soy isim bana aittir. Ancak adres ve telefon numarası bana ait değildir.

KALKIŞMA İLE MÜCADELEYİ DESTEKLİYORUM

15 Temmuz darbe girişimini lanetliyorum. Ben hiçbir şekilde talimatla hareket etmedim. Talimat vermedim. Yönlendirilmedim. Maddi yardım yapmadım. Devlete yönelik yapılan kalkışma ile mücadeleyi destekliyorum. Mücadele esnasında zaman zaman yanlışlıklar yapılıyor. KHK ile ihraç edilmem benim adıma yapılmış büyük bir yanlışlıktır. Böyle bir suçlama ile memuriyetimin sonlandırılmasını kabul etmiyorum. Suçsuzum. Tahliye ve beraatimi istiyorum.

MAHKEME BAŞKANINDAN SORULAR

Yerlikaya’nın savunmasını tamamlamasının ardından Mahkeme Başkanı çeşitli sorular yöneltti.

*Abant Çalışanları Derneği’nin sekreteri gözüküyorsunuz. Karar defterinde imzalarınız var. Bir diyeceğiniz var mı?

Ben dernek üyeliğimi kabul ediyorum. Dernek sekreteri olduğuma dair karar defterindeki bilgiyi kabul etmiyorum. Bilgim ve katkım yoktur.

*Bu İdareciler ve Emekliler Derneği’nin yönetim kurulunda yedek üye seçilmişsiniz. Bilginiz var mı?

Bu kayıtlardan haberim yok. Bu bilgiyi iddianamedeki dosyamdan öğrendim.

*Bu İdareciler ve Emekliler Derneği’nin kurucu üyesi gözüküyorsunuz.

Benim bu hususta bilgim yoktur

*2009 yılında cemaat üyeleri ile Suriye’ye gittiğiniz belirlenmiş. Bu konuda söylemek istediğiniz bir şey var mı?

2009 Yılında Suriye’ye Emevi Camisine ziyaret amaçlı gittim. Bu ziyarete her kesimden insanlar katıldı. Şam ve Halep bölgelerinde turistlik geziler yapılmıştı. Bu yurtdışı seyahatimin bahsedilen cemaat ile bir alakası yoktur.

*OHAL Bürosuna vermiş olduğunuz ifadede de Davut Alcı ismini vermişsiniz. Her yerde Alcı’dan bahsetmişiniz!

Hem Valilikte, hem emniyette hem de Savcılıkta Davut Alcı vasıtası ile Abant Çalışanları Derneğine üye olduğumu söylediğim doğrudur. Fakat hem valilik hem savcılık hem de emniyette çok fazla sıkıştırıldım. Kafam karıştı. Bu nedenle bunları söyledim.

*HTS kayıtlarından Uğur Karaca ile yapılan 1045, Oktay Güneş ile yapılan 209,İbrahim Özçimen ve Murat Özkan ile yapılan telefon görüşmeleriniz görülüyor. Bilgi verir misiniz?

Uğur Karaca ile tamamen iş görüşmesi, Oktay Güneş ile satın alma ile alakalı görüşmeler yaptım. Murat Özkan’ı meslek lisesinden tanırım. İbrahim Özçimen görüşmesi ise muhtemelen korumaları ile yaptığım malzeme alımına yönelik bir görüşmedir. Aksine olan iddiaları kabul etmiyorum.

 

NİZAMETTİN ÇOLAKVERMİŞ

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyesi olduğu kesinleşmediği için kararın mahkemeye bırakıldığı belirtilen Nizamettin Çolakvermiş savunmasında;

HİÇBİR PARA HAREKETİ YOK

Üzerime atılan suçlamayı kabul etmiyorum. FETÖ-PYD terör örgütüne üye olduğum yönündeki değerlendirilmelerin mahkemece yapılması istenmiştir. Benim adı geçen örgüt ile uzaktan yakından bağlantımın olmadığı araştırmalarınız sonunda verilecektir. İddianamede aktif Bank Asya hesabımın olduğu belirtilse de kayıtlarda 2013-2016 arasında hesabımda hiçbir para hareketi olmadığı bir gerçektir.

KAYITLARIN NASIL OLUŞTURULDUĞUNU BİLMİYORUM

Ben Bolu Detay Mimar Mühendis ve Teknik Elemanlar Derneği’nin ismini emniyette öğrendim. Herhangi bir üyeliğim yoktur. Üyelik formunda bana ait resim ve imza yoktur. Formdaki el yazısı ise şahsıma ait değildir. Sızıntı Dergisine abone olmadım. Abonelik formundaki adres bana ait değildir. Telefon ise bana aittir. Bu kaydın nasıl oluşturulduğunu bilmiyorum.

5 YILDIR KURBAN KESTİREMİYORUM

Oktay Güneş’in evimde yapılan araştırmalarda ele geçen kurban-himmet listesinde adım olduğu söyleniyor. Listede adım neden var bilemiyorum. Ben bu listeden yararlanarak kurban kestirmedim. Gurur duyarak söylemiyorum ama ekonomik sıkıntılardan dolayı beş yıldır kurban kestiremiyorum.

Ben gıda teknikeriyim. Daha önce çalıştığım firmalar da mevcuttur. Ancak örgüt ile iltisaklı iddia edilen NT kitap ve Tuna A.Ş’de çalıştığım doğrudur. Her iki şirkette toplam sigorta kaydım bir buçuk yıldır. Askerden geldiğim sürede işsiz kaldım. NT kitapçılığa başvurdum. Beni işe aldılar. Üç  ay süre ile burada çalıştım. Ayrıca Tuna A.Ş.’de satın alma ve mamul depo sorumlusu olarak yaklaşık bir süreyle görev yaptım. 2014’den sonra örgüt ile iltisaklı hiçbir şirkete ait SGK kaydım yoktur. İsnat edilen suçlamalar nedeni ile aylardır sıkıntılı günler yaşıyorum. Benim FETÖ/ PDY silahlı terör örgütü ile herhangi bir bağlantım yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum.

 

 

OLGUN YILDIZ

15 yıl örgüte ait dershanlerde öğretmen ve idareci olarak çalıştığını belirten Olgun Yıldız yaptığı savunmada şu ifadeleri kullandı;

MİLLETİNE VE BAYRAĞINA BAĞLI BİRİYİM

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ayrıca savunmamı yazılı olarak mahkemeye sunuyorum. Tüm terör örgütlerini ve 15 Temmuz hain darbe girişimini lanetliyorum. Vatanını seven, milletine ve bayrağına bağlı biriyim. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum.

BASİT YAŞAYAN, SIRADAN BİR İNSANIM

İddianamede örgütle iltisaklı kurumlardaki SGK kaydı aleyhime delil kabul edilmiş. 15 yıl boyunca Milli Eğitim Bakanlığının ruhsat verdiği, müfettişlerin denetlediği bir dershanede öğretmen ve ilerleyen zamanlarda müdür olarak görev yaptım. Hayatım boyunca kanunlar ile bir problem yaşamadım. Basit yaşayan, sıradan bir insanım. Ailemin geçimini sağlamak gayesi ile hareket ettim. Ruhsatlı ve denetlenen kurumlarda çalıştım. Aksine olan iddiaları kabul etmiyorum. 2015 Aralık ayında dershaneden ayrıldım. 2016 Nisan ayında İstanbul’da eşim ve kendim için 1 Ağustos 2016 Tarihinde işe başlamak üzere anlaşma yapmıştım. Ancak 15 Temmuz olayı gerçekleşti. 17/25 Aralık sürecinden sonra ailecek çok zor bir süreç geçirdik. Ben ismimi, diplomamı, sağlığımı ve özgürlüğümü kaybettim. Adaletin tecellisini bekliyorum.

TOKİ ÖDEMESİ İÇİN PARA BİRİKTİRMİŞ

Bank Asya’da hesabım olduğu doğrudur. 15 yıl dershanede çalıştım. Bank Asya’da ki hesabım, maaş hesabıdır. Bank Asya’yı bireysel bankacılık işlemlerinin ücretsiz olması tercih etmeme neden olmuştur. 2014 başından itibaren hesabımda inişli çıkışlı hareketlenme vardır. Eşimle birlikte yaptığımız ufak tasarruflar nedeni ile bu hareketler olmuştur. Aynı bankada eşime de ait maaş hesabı bulunmaktadır. Eşimin maaşının her zaman kendi hesabıma aktararak ödemeleri tek elden yapardım. Ayrıca TOKİ’den taksit ile 2009 yılında ev almıştım. Bu evin taksitlerini kapatmak için 2015 Mart ayında yapacağım ödeme nedeni ile para biriktirmeye çalışıyordum. 2015 Ocak ayında aracımı 62 bin liraya sattım. Bunun 35 binini Ziraat Bankasına yatırdım. Kalanı ile daha ekonomik bir araç aldım. 2015 Mart ayında her iki bankadaki paralarımı birleştirerek TOKİ ödemesini yaptım. Bu durum kayıtlardan teyit edilebilir. Verilen talimat ile hareket etseydim sattığım arabadan elde ettiğim gelirin tamamını Bank Asyadaki hesabıma yatırırdım. TOKİ ödemesini de yapmazdım. Aksine olan iddiaları kabul etmiyorum.

TELEFONUMA BU PROGRAM UYGUN DEĞİL

Ben teknolojiyi seven ve anlayan biri değilim. Bylock programını kurmadım ve kullanmadım. On yıldır kullandığım sonu 1010 ile biten hatta 2015 yılında bylock kullandığım tespiti yapılmış. Sonu 8080 ile biten ikinci hattımda ise 2016 yılında bylock tespit kaydı var. Son iki yıldır bu programın kullanımına uygun olmayan bir marka telefon kullanıyordum. Bu telefonu emniyete teslim etmiştim. Programın kurulamadığı telefon ile bylock tespitinin yapılması tuhaf bir durumdur. Bu program eylül 2014’te storeden kaldırıldığı belirtiliyor. Kaldırıldığı bir dönemde programın telefonuma nasıl yüklediğim de soru işaretidir.

%50 PERSONEL İNDİRİMİ YAPILDI

Çocuklarıma örgüt ile iltisaklı okullara gönderdiğime dair iddiaya gelecek olursak eşim ve ben tüm gün geç saatlere kadar çalışıyoruz. Eşim bahseden okulda sınıf öğretmeniydi. Okulların başarısı ve öğle yemeği, çocuklarımın anneleri ile okula gidip gelmesi bu okulları tercih ettik. Ve %50 personel indirimi yapıldı. Bu sebeplerden dolayı çocuklarımın annelerinin çalıştığı okulda ve annelerinin gözü önünde okuduğu keza bu okullara birçok siyasi ve bürokratın çocukları da gitmiştir.

DİNİ GÜNLERDE İŞ ARKADAŞLARIMIZLA TOPLANIRDIK

Ben dini toplantı adı altında hiçbir toplantıya katılmadım. Yoğun mesaide çalışan biriyim. Dershanede etütler kayıt işlemleri personel durumları da pek çok iş ile uğraşıyorum. Bu yoğunluğun içinde toplantılara katılamazdım. Ancak dini günlerde iş arkadaşlarımız ile bir araya gelip dua ettiğimiz, aile sohbetleri yaptığımız doğrudur. Bunu da dershanemizin kendi binasında kendi çalışanlarımız ile yapardık.

OĞLUM ADINA KAYIT YAPILMIŞ

Sızıntı dergisine abone olmadım. 10 Yaşındaki oğlumun adına düzenlenmiş dergiyi ilk defa dosyada gördüm. Tahminim oğlumun öğretmenlerinden birisinin benim de kabul edeceğimi düşünerek bu dergiyi kargoladığıdır. Abone kaydında yer alan iş adresim kolaylıkla ulaşılabilir. Bana ulaşan herhangi bir dergi veya benim bu dergi için yapmış olduğum ödeme yoktur, imzam da yoktur.

AİLEMİN GEÇİMİNİ SAĞLAYAMIYORUM

Ben hiçbir örgütsel faaliyet içinde olmadım. Tüm hayatım boyunca sosyal medyada ve iş yerinde devletinin aleyhine tek beyanatım olmadı. Dini hassasiyetinden dolayı çalışma ortamını beğendiğim için bu kurumlarda çalıştım. Suç işlemek için hareket etmedim. 3-4 yıldır ailem ile birlikte yaşadığımız bu zor süreçten dolayı büyük pişmanlık duyuyorum. Şuanda ailemin geçimini sağlayamıyorum. Herhangi bir örgütle bağlantım olmadığını üzerime atılı bulunan suçlamaların gerçekdışı olduğunu belirtmek istiyorum. Şu aşamada tutuksuz yargılanmayı ve beraatimi talep ediyorum.

Olgun Yıldız’ın savunmasının ardından mahkeme başkanı çeşitli sorular sordu. İşte o sorular ve Yıldız’ın verdiği cevaplar

*SİR Lanka’ya bir geziniz var. Mahiyeti nedir?

Kurum çalışanlarının talebi ve o dönemin kurum müdürü Ahmet Polat Ünalan tarafından gerçekleştirilen bir gezidir. Gideceğimiz ülkeyi kendisi seçmiştir. Biz sadece ‘bizi bir geziye götür’mesini istemiştik.

*Özel Fehime Daylan kız öğrenci yurdunu devretmek istemişsiniz. Neden?

Polat A.Ş. yurdu devretmek istemiştir. Milli Eğitim İl Müdürlüğü izin vermediği için devir işlemi gerçekleşmemiştir. Zaten 15 Temmuz olayları da bu girişimin sonrasında yaşandı. Öyle kaldı.

*Bahse konu örgütün ülkemizde gerçekleşen seçimlerde tavrı ne olmuştur?

Cuma Kartal’ın bir toplantıda AKP’ye oy verilmemesi gerektiğini söylediğini duydum. 

*Cuma kartal il imamı mıdır?

Ben Cuma Kartal’ın Polat A.Ş’nin genel müdürü olduğunu kollukta söylemiştim. Şahsın il imamı olduğunu ben söylemedim. Bu ifade kollukta eklendi. Ben de itiraz etmedim.

*Şevket Kahraman’ın kod ismi Serdar mıdır?

Emniyetteki ifademde Şevket Kahraman’ı sordular. Ben Şevket adında bir şahsı tanımadığımı kollukta söylemiştim. Bana fotoğraf gösterdiler. Gösterilen şahsı birlikte bulunduğumuz birkaç ortamdan dolayı tanıdığımı ancak adını bilmediğimi söyledim. Serdar olarak bilindiğine yönelik kayıtlar hem kolluk hem savcılıkta benim tarafımdan söylenmedi, kendileri yazmışlar. Bu kayıtları okumama rağmen müdahale etmedim. Düzeltilmesini istemedim.

*Polat A.Ş.’nin gayrimenkulleri muvazaalı satış gibi değerlendiriliyor. Bilginiz var mı?

Bu işlemler benim bilgim dışında gerçekleşti. Bir dönem Polat A.Ş’de yönetim kurulu üyesi olduğum doğrudur. Ancak bahsedilen satış işlemleri diğer iki yönetim kurulu üyelerinin imzaları ile yapılmıştır.

*Cuma Kartal isimli şahsın 2014 yılında bylock kurmanızı istediği ve sizin bu programı kurmadığınız şeklindeki beyanınıza bir diyeceğiniz var mı?

Ben 8 saat süren ifadem boyunca sürekli Cuma Kartal ve onun il imamlığına ilişkin sorular ile karşılaştım. Bahsedilen ifadeyi bu sorulardan kurtulmak amacı ile verdim. Gerçek dışıdır.

*Fethullah Gülen’in videolarını sohbetlerde seyrettiniz mi?

Daha önce verdiğim ifadede yer alan Kuran ve Risale-i Nur okuduğumuz, sohbetler ettiğimiz kısmı doğrudur. Ancak bu ifademde geçen Fethullah Gülen’in vaaz videolarını seyrettiğim şeklindeki ifade bana ait değildir. Kabul etmiyorum.

 

NURŞEN AYDIN

Bylock kullanıcısı olduğu ve Bolu Bahar Derneği nedeniyle örgüt üyesi olduğu iddia edilen Nurşen Aydın, savunmasında yanlış bir evlilik nedeniyle başına bunların geldiğini iddia etti. Nurşen Aydın savunmasında şunları söyledi;

BABASI VE KARDEŞİ MEYDANLARDAY MIŞ!

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Öncelikle ifade etmek isterim ki 15 Temmuz darbesini lanetliyorum. O gecenin mağdurlarından biri de ailemdir. Babam ve kardeşim sabaha kadar darbeye karşı meydanlardaydılar. Kardeşimin yanındaki arkadaşı o gece şehit oldu. Tüm aile olarak gecenin acısını yaşadık. Örgüt üyeliği suçlaması ile huzurda bulunmam benim için ciddi bir travma oluşturuyor. Kendi çabalarım ile üniversiteyi okudum. Ailemin maddi durumu yetersiz olması nedeni ile burslu okulumu bitirebildim. Ailemin muhalefetine rağmen yanlış bir evlilik yaptım. Huzurda bulunmamın tek sebebi bu hatalı evliliktir. Erol Aydın örgüte müzahir okul da çalışmıştır. Eşim evlenmeden önce bir süre iş aradı. Bolu’da bir iş bulduğunu söyledi. Bu işin örgütle bağlantılı olduğunu bilmiyordum. Zaten eşim dört ay çalıştıktan sonra işten ayrıldı. Evliliğimiz boyunca onun başka bir işte çalıştığını görmedim. Maddi sıkıntılarımız aramızdaki tartışmaları tetikledi. Kiramızı dahi ödeyemiyorduk. Kiramızı babam ödedi. Eşime mevcut şartların devam etmesi halinde boşanacağımı söyleyerek 2016 yılının mayıs veya haziran ayında evden ayrılarak babamın yanına döndüm. Bir daha da eşimi görmedim. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası, Bolu’da kalan özel eşyalarımı almak üzere eve geldiğimde gözaltına alındım. Gözaltındayken eşimin firari olarak arandığını öğrendim.

BYLOCK’U FİRARİ EŞİNE ATTI

Bylock programını kullanmadım. Yeterli teknik ve hukuki bilgim yoktur. Bu konudaki savunmamı avukatım yapacaktır. Ancak belirtmek isterim ki gözaltındayken enfeksiyon kaptım. Yarı baygın bir şekilde ifade verdim. Sorguda kullandığım telefon numaraları soruldu. Ben sonu 7074 ile biten GSM hattımı kullandığımı belirttiysem de benim sonu 6748 ile biten GSM hattını kullandığım yazılmış. Ben o aşamada bu hatayı fark etmedim. Daha sonra bunu gördüm. Benim daha önce kullandığım akıllı bir telefon olmamıştır. Sonu 6748 ile biten hattın benim tarafımdan akıllı olmayan telefon ile kullanmadığım araştırma ile tespit edilir. Adıma kayıtlı olan sonu 8111 ve sonu 6748 ile biten hatlar benim adıma kayıtlı ancak eşim tarafından kullanılıyordu. Bu hatları onun isteği ile kendim aldım. Ancak ben kullanmadım. Bylock kullanıcısı olduğuma dair suçlamayı kabul etmiyorum.

DERGİYEDE EŞİ ABONE OLMUŞ

Dosya içerisinde yer alan Sızıntı Dergisi abonelik kayıt bilgileri bana ait değildir. Soyisim yanlıştır. Böyle bir adreste oturmadım. Ancak telefon numarası ise eşimin kullandığı hattır. Dergi abonesi olduğumu kabul etmiyorum.

DERNEĞİN İSMİNİ EMNİYETTE DUYMUŞ

Bolu Bahar Derneğine üyeliğim yoktur. Derneğin ismini ilk defa emniyette sorgu esnasında duydum. Üyelik formundaki bilgiler bana ait değil. El yazısı benim değil. Böyle bir üyelik formuna imza attığımı hatırlamıyorum. Üyelik tarihine bakıldığında üniversite ikinci sınıftaydım. Bahsedilen 1500 lira bağışı o dönemki ekonomik dönemim göz önüne alınırsa benim yapma ihtimalim yoktur. Derneğin denetim kurulu yedek üyesi olduğum ve ilk projeden sorumlu temsilci olduğum gözüküyor. Adını bile bilmediğim dernek ile bir bağlantım yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum.

OTELE BABASI GÖNDERMİŞ

2013 yılında Düzce’de bulunan Sky Tower Otelinde gecelediğim doğrudur. Burada bir kampanya vardı. Kız kardeşim ile birlikte babam bizi buraya yolladı. Babamın isteği üzerine kaldık. Benim giriş ve çıkış tarihim kampanya başlangıç ve bitiş tarihi ile aynıdır. İddiayı kabul etmiyorum.

MAĞDURİYETİ TEK BAŞIMA YAŞAMIYORUM

Yanlış bir evlilik yaptım ve bu evlilik sonrası travma yaşadım. Bunun üzerine 10 aydır tutuklu olmam benim için daha büyük mağduriyete neden oldu. Bu mağduriyeti tek başıma yaşamıyorum. İfade ettiğim gibi benim örgüt ile bir ilişkim yoktur. 25 yıllık hayatımın neredeyse bir yılını tutuklu geçirdim. Öncelikle tahliyemi ve beraatımı istiyorum.

 

Nurşen Aydın’ın ifadesinin ardından Mahkeme başkanı dosyada bulunan bilgiler doğrultusunda çeşitli sorular yöneltti. İşte o sorular ve cevaplar

*Sky Tower Otel’de o dönemde kalanların çoğu hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye oldukları iddiası ile soruşturma açılmış. Sizin de kalanlardan tanıdıklarınız var mı ?

Dediğim gibi, babamın yönlendirmesi ile konaklamam oldu. Hiç kimseyi tanımıyorum.

*İfade tutanakları ile Bolu Bahar Derneği üyelik formundaki imzanız birbirine çok yakın. Bu konuda diyeceğiniz bir şey var mı?

Bu formdaki imzanın bana ait olup olmadığından emin değilim. Eğer imza bana ait ise öğrencilik döneminde doldurduğum çok sayıdaki formlardan biridir diye tahmin ediyorum.

 

ÖMER GÜLEN

Sosyal bir insan olması nedeniyle gerçekleştirdiği üyelikler ve iş adamı olması sebebiyle yaptığı telefon görüşmeleri nedeniyle yargılandığını belirten Ömer Gülen ise savunmasında şunları söyledi;

BU UTANÇ VERİCİ DURUM İLE KARŞINIZDA OLMASAYDIM

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Böyle bir suçlama ile karşılaşmak ve bu sebeple huzurunuzda olmak benim için üzüntü kaynağıdır. 15 Temmuz’u ve yaşatanları lanetliyorum. O gece eşim rahatsızlanınca, eşimi hastaneye götürmüştüm. Eşimin tedavisi esnasında bir şeyler olduğunu anladım. Eve dönerken insanları gördüm. Eve geçince televizyonu açtım. Yaşananları görünce meydanlara çıkıp karşı durmak istedim. Evden çıktığımda karşılaştığım arkadaşımı da yanıma alarak Belediye Meydanına doğru hareket ettim. Bu esnada insanların akaryakıt ve ATM’lerden para çektiklerini görünce kızdım. Ben herhangi bir parti üyesi değilim. Bir yönlendirme ile meydana çıkmadım. Tamamen vatanıma duyduğum sevgi ve vatan bilincine sahip olmam nedeni ile bu hareketi gerçekleştirdim. Keşke o akşam şehit olma şerefi bana da nasip olsaydı da bu utanç verici durum ile karşınızda olmasaydım.

NOTERDEN İSTİFASINI BİLE GÖNDERMİŞ

Çocukluğumdan beri sosyal bir insanım. Bu iş hayatıma da yansıdı. Bu sebeple değişik derneklere üye oldum. Yeni çevreler edinmek, işimi geliştirmek, yeni imkanlardan haberdar olmak için derneklere üye oldum. Bu nedenle BOSİAD üyesi olduğum doğrudur. Bu dernek devlet ve hükümet ile uyum içerisinde çalışıyordu. Dernek vasıtası ile pek çok sektör ve firma temsilcisi tanıdım. 17/25 Aralık sürecinden sonra derneğin üyelik gayelerinin dışında bir takım olaylara karıştığını ve devletçi yapım nedeni ile Şubat 2014’te dilekçe vererek istifa ettim. Aradan 2-3 ay geçtikten sonra dernekten bir davet aldım. 8 Ağustos 2014 tarihinde üyeliğimi kontrol ettim. Devam ettiğini görünce bu sefer dernek yönetimine imzalatarak bir örneğini de kendim alarak istifa ettim. İstifa dilekçemi sakladım. Hatta daha önceki dilekçemin işleme konulmadığını bildiğim için 12 Ağustos 2014’te noter kanalı ile istifa dilekçesini bir kez daha gönderdim. Ancak iddianamede yer alan bilgilere göre üyeliğimin sonlandırılma tarihi 26.05.2015 tarihi gözükmektedir. Üye olduğumu bilmediğim bir tarihte yapılan genel kurumda benim görev aldığım söyleniyor. Bahsedilen genel kurula katılmadım. Bilgi ve beyanları kabul etmiyorum.

DIT KART NEDENİYLE HESAP AÇTIRDIM

Bolu Belediyesi’nin Dıt kart nedeniyle Bank Asya’da hesabım olduğu doğrudur. Kredi kartı olarak kullandığım karttan alışveriş yaptım. Bu nedenle kredi kartı ödemelerim mevcuttur. Bu kartın haricinde 4 veya 5 bankaya ait kredi kartlarım ve hesaplarım vardır. Bank Asya’da bulunan hesabımda kredi kartı ödemelerim haricinde herhangi bir para bulundurmuşluğum yoktur. Bu hain örgüt ile ilgili ne geçmişimde ne de sonrasında irtibatım olmamıştır. Beraatımı istiyorum.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: